Astronomi Kulesinde||Draco Malfoy-

Kanatlar

Dans pistine çıktığımızda Draco elimi nazikçe öptükten sonra belimi kavradı ve dans etmeye başladık.

Kendimizi kaptırmış dans ederken birden şarkı bitti.

Nefes nefese kalmış halde iyice birbirimize yaklaştık.
Yüzümüz birbirine çok yakındı hızlıca nefes alıp verirken göğüs kafeslerimiz birbirimize değiyordu.

Draco biraz geri çekilip başını silkti.
"Öpücüğü sonraya saklayalım, burada olmaz" dedi.

Onaylayarak başımı salladım.

Bir süre bir şeyler içip konuştuk.
Birbirimizi ne kadar az tanıdığımızı fark ettik, bu nedenle ardı ardına sorular soruyorduk.

"Daha önce hiç aşık oldun mu?"
"-" biraz düşündüm.
"Hızlı cevap!" dedi dudağının kenarı ile sırıtarak.
"Hayır- hayır olmadım." "Ya sen?" dedim art arda.
"Bir düşüneyim...Hm şu kız vardı, aa bir de o kız, ah bir de o güzel gözlü!"
Kaşlarımı çatıp masanın altından bacağına tekme attım.
"Ah! Şaka ediyorum!" dedi bir yandan bacağını ovarken gülerek.

"Bir şey soracağım aklına ilk geleni söyleyeceksin." dedim ciddi bir yüz ifadesi takınıp onun yüzüne doğru yaklaşarak.
"Sor bakalım."
"Senin için ne anlam ifade ediyorum?" dedim gözlerine kenetlenerek.
"Birden hayatıma girerek kaybettiğim mutluluğumu bulmamı sağladın...Koruyucu meleğimsin demek acımasızca olur ama kurtarıcımsın ve melek gibisin.
Saçların, gülüşün, dokunuşunla sevdi-."
Aniden sustu "beni bu dünyaya bağlayan şeysin." diye ekledi.

Bu denli güzel bir cevap beklemiyordum o yüzden kısa bir süreliğine kala kaldım.

ABBA'nın şarkısı olan Chiquitita'nın sesi duyulmaya başladığında heyecanla ayağa kalktım.

"Dans edelim mi??" diye sordum tez canlılıkla.

Draco hafifçe tebessüm ederek beni kucağına aldı ve piste çıkartı.

"Adımlarıma ayak uydurmayı dene." dedim ve dans etmeye başladım.
Dans pistinde olanlar delicesine dans ediyor izleyenler ise alkış tutarak onları daha da coşturuyordu.

Şarkının hızlandığı kısımda erkekler partnerlerini havaya kaldırıp döndürdü.
Zıplıyor, alkış tutuyor, bağırıp, gülüyorduk.
Şarkının son kısmı geldiğinde pistteki herkes iyice hızlanmış eş değiştirerek dans ediyorlardı.
Draco ile yeniden bir araya gelmek için ona doğru elimi uzattım birden başka birinin elimi kavraması ve kendine çekmesiyle üzülerek Dracoya baktım.

Bir şekilde şarkının son kısmında yeniden Draco ile bir araya geldik.

Soluk soluğa birbirimize sarıldık.

"Burdan çıkmak ister misin?" diye sordu birden.
Gülümseyerek "evet" dedim.

Parti alanından çıktığımızda Draco gözlerimi elleri ile kapadı.
"Seni güzel bir yere götüreceğim"diye ekledi.

Yürürken birden arkamızdan biri seslendi.
"Aptallar!"
döndüğümüzde karşımızda Snape'i gördük
"Siz birlikte olarak ne yaptığınızı sanıyorsunuz!"
dedi sinirle.
Draco ağzını bir şeyler söylemek için açtıysa da Snape bağırarak üste çıktı
"Planın içine edeceksiniz, sizin yüzünüzden her şey mahvolabilir!"

"Biz bir şey yapmıyoruz!" diye çıkıştı Draco.

"Görevini yerine getirmeyi en son ne zaman denedin!" diye sordu Snape
Draco dona kaldı

"Bir yolunu bulucağız" dedim sesim titriyerek.
"Sen de mi işe dahil oldun küçük hanım?" diye sordu ve kolumu sıkarak kavradı.
"Bu işe burnunu sokmuyorsun anladın mı beni?" diye ekledi.

"Bırak kolumu!" dedim ve kolumu çekmeye çalıştım.

Draco asasını çıkarıp Snape'e doğrultu.
"Annemle anlaşma yaptığını biliyorum Severus" dedi Draco

Snape şaşkınlıkla kolumu bırakıp ona döndü.

"Evet, duydun işte biliyorum!" dedi ve ekledi;
"Defalarca denedim ama bu sefer aklımda başka bir plan var ve işe yarayacak." dedi net bir şekilde.

"Planı uygulamak için zaman lazım kış tatilinde burada olmayacağım dışarıdan halletmem gereken bir iş var, döndüğümde planı anlatırım." dedi bir süre duraksadıktan sonra.

"İşe yarayacağından emin misin?" diye sordu şüpheli bir şekilde.

"Eminim." diye yanıtladı draco ve sıkıca beni kavradı.
"Plana karışmayacağın gibi bize de karışmayacaksın Severus, her şey kontrolümüz altında."
dedi tok bir ses tonuyla.

"Siz ikiniz batırırsanız hiç birimizi yaşatmaz, aptallık etmeyin!" dedi ve arkasını dönüp gitti.

Bir süre sessizce arkasından baktık.
"Gidecek misin, tatilde burada olamayacak mısın?" diye sordum üzülerek.

"Birlikte gideceğiz Yn, seni bırakmam"
dedi ve başımı öptü.

"İş uzun değil sadece birlikte kaçamak yapmak istedim" dedi gülümseyerek bana bakarken.
"Çok eğleneceğiz." diye ekledi.

"Beni bir yere götürecektin?" dedim gülümseyerek.
"Ah doğru." dedi ve yeniden gözlerimi kapadı.

Kısa bir süre yürüdükten sonra
"Önünde basamaklar var dikkatli ol." dedi Draco

Ve merdivenlerden aşağı indik.
"Elleri çekiceğim ama gözlerini kapalı tutmaya devam etmelisin." dedi

Ellerini gözlerimden çekti dediği gibi gözlerimi kapalı tutmaya devam ettim.
Draco bir şeylerle uğraşıyordu, kulağıma sürekli yere düşmekte olan eşyaların sesleri geliyordu.

Elimi tuttu "Buradan ilerle, başına dikkat et sarışın"
dedi ve başımı tutup eğerek beni bir yerden geçirdi.

Birden ürperdim soğuk ve temiz havanın yüzüme çarpmasıyla dışarı çıktığımızı anladım.

Kıkırdadım.
"Ne oldu sarışın?" diye sordu.
"Henüz gelmedik mi?" diye sordum heyecanla.
"Geldik sayılır." diye yanıtladı.

Ve birden elini gözlerimden çekti.
Gözlerimi açtığımda şatonun arka tarafında çiçeklerle kaplı bi düzlükte buldum kendimi.
Arkamı döndüğümde şatodan çıktığımız yere baktım.
Draco resmen tuğlaları sökmüştü bir kapı oluşturabilmek için.

Draco ıslık çaldı ve gökyüzünden devasa bir kuş bizim yanımıza kondu.

"10 günlük bir kaçamak yapmak ister misin?" diye sordu gülümseyerek.

"İyi de tatilin başlamasına iki gün var." dedim şaşkınlıkla.

"Severus bizi idare edecektir."

Gülümseyerek gitmek istediğimi belli ettim beni kucaklayıp kuşun üstüne bindirdi ardından arkama bindi.

"Sıkı tutun sarışın!" diye ekledi havalandığımızda.