📍HİKAYE KAN, ARGO, ŞİDDET, CİNSELLİK VE BOL BOL SEKSUAL TENSİON İÇERİR!
Asabiyeti ile tüm hastaneye kan kusturan, dünyanın en iyi cerrahlarının başında gelen Andre Reed.
Ailesi 7 kuşaktır mafya doktoru olan, sivri dili ve kural tanımazlığı ile Andr...
Ben geldim! Hoş geldim. Tüm derslerden geçtim. Biraz hocalara naz yaptım ama her şey yolunda. Sizin hayatınız nasıl gidiyor?
Bölüm boyunca lütfen yorumlarınızı benden eksik etmeyin. Sizin yorumlarınız bana ilham veren en önemli etkenlerden biri. Sizi çok seviyorum. Ayrıca en son baktığımda TÇA 50k okunmayı geçmişti, Tiktok'ta da Tça etiketi 500k'yı geçmiş.
İyi okumalar, yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. Ve nefes alın. İhtiyacınız olacak.
Sınır: 400 oy 1k yorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm şarkıları:
♫ Selana Gomez - Fetish
♫ Elley Duhe- Middle Of The Night
♫Arctic Monkeys - I Wanna Be Yours
🩺
Kirpiklerimin arasından sızarak bedenimi, derin uykunun kollarından alan ışık hüzmesi ile homurdanarak sol tarafıma döndüm. Bel boşluğumdaki ağırlığın verdiği rahatsızlık ile nefeslerim kesilirken elimin tersi ile savuşturarak bu sefer de sağ tarafıma döndüm. Lakin kulaklarıma dolan Luna'nın mırıltıları gözlerimi istemsizce aralamama neden oldu.
Mavi irislerimin önündeki kedinin puslu görüntüsü gözlerimi birkaç kez kırpıştırmama neden olurken yüzümde sersem bir tebessümle yataktan yavaşça doğruldum. Üzerimdeki elbisenin eteği uyurken belime kadar sıyrılmıştı ancak umursamadan ayağa kalktım.
"Günaydın kızım." Luna karşılığında burnumun ucunu minicik dili ile yaladığında yüzümü buruşturdum. "Anladık, sende tersinden kalkmışsın."
Luna'yı yatakta bırakıp arkama dönmeden sarsak adımlar ve yarı kapalı gözler ile birlikte bedenimi lavaboya sürüklemeye başladım.
İlk önce yüzümü yıkamış, dünden arda kalan makyajı temizlemek için pamuğa uzanmıştım. Pamuğa uzanan parmaklarım bir şeyi unutmuşum gibi duraksadığında kaşlarım istemsizce çatıldı.
İçime çöreklenen his ile birlikte aynada yüzüme baktım. Dün gece makyajım ile birlikte uyuduğum için eyeliner silinmiş, rimelim gözlerimin altında nokta nokta dağılmıştı. Dudaklarımdaki kırmızı rujdan eser yokken ellerim ensemdeki nemli tutamlara uzandı.
Terlemiş olmalıydım. Oysa pek terleyebilen bir insan değildim.
Kuşkuyla kısılan mavi irislerim yüzümü bir kez daha talan etmiş ancak unuttuğum şeyi bulamayınca keyifli bir şarkı mırıldanarak ecza dolabını aralamıştım. Alkolün getirdiği baş ağrısını dindirecek güçlü bir ağrı kesici ararken bir yandan şeker ölçümü yapıyordum. Parmağımın ucundaki kan damlasını dudaklarıma götürdüğümde metalik tat damaklarımda yayılırken cihazdaki rakam ile gülümsedim. Sabah için güzel bir değerdi.
