\5/

31.7K 2.2K 2.6K
                                    

Selammm biz geldik ve gidiyoruz byee... 👋

Medyadaki bel ve o beli saran kol'un uyumu der susarım kimsede açamaz ağzımı.!!!

İyi okumalar ladylerimmm🧚‍♀️

Yorum yapın beyaa...

---

~Taehyung~

Hayat bazen bize beklemediğimiz kararlar aldırabiliyordu. İstesekte istemesekte bu bazen olurdu. Tercihlerimiz diğer insanlar için önemsiz olsada kendi kişiliğimiz ve irademiz için bu öyle değildi. Vereceğimiz herhangi bir kararın etkisini yaşayarak ve tecrübe ederek öğrenirdik. Olumlu veya olumsuz yanlarını deneyimlememiz gerekirdi. Eksisi olacaksa eğer bu kararda dönülebilecek kadar yol kat etmişsek ordan geriye dönüp yolumuza son vermek en doğru seçim olurdu. Artısı olacaksa eğer bu kararda henüz hangi evrede olursak olalım arkamızda kimin kaldığını önemsemeden yolumuza rahatlıkla devam etmek en büyük artıydı kendi benliğimiz için. Artısı olan bir şeyin zararıda olmazdı.

Ve ben şuan verdiğim kararın bana getireceği şeyleri bilmeden icraat'a döküyordum. Çünkü denemeden bilemezdim bazı şeyleri.

Üniversite'ye yaptığım başvuru babamın'da dediği gibi henüz 24 saat geçmemişken onaylanmıştı. Kayıt işlemlerim için Seul'e gitmem gerekiyordu hemen yarın. Ve bu yüzden eşyalarımı toplamak için dolabın üstünden indirdiğim bavulu yatağa indirmiş, farmuarını açtıktan sonra da dolabıma ilerleyip yanıma alacağım kıyafetleri ayırmaya başlamıştım.

Aslında Seul'e gitmeyi istemek beklediğim birşey değildi, şu an okuduğum üniversite'yi kazanmak için koskaca 1 yılı sırf ders çalışarak geçirmiştim. Ama beni oraya bağlayan yada 'gidersem üzülür' diyebileceğim kimsem yoktu. Arkamda kalacağı için üzüleceğim bir arkadaş edinememiştim. Bunun en büyük sebebi ise eşcinsel olmamdı. Beni hiçbir zaman aralarına almamış hep iğrenç birşeymiş'im gibi bakıp tiksinerek uzaklaşırlardı. Deagu küçük bir şehirdi. Olanlar çabuk yayılır aslı astarı olmayan şeylerin üstüne ilave yalanlar ekleyip daha fazla yayılmasına olanak sağlıyorlarlardı. Eşcinselliği bir hastalık olarak görüyorlardı. Tedavi olmam için para teklif edenler bile olmuştu ama ben sadece cebimde verdikleri paranın iki katını çıkarıp ellerine uzatır 'sen bana tedavi olmam için para vereceğine, gidip bir yerlere beyin naklinin mümkün olması için bağışlarda bulun çünkü en çok senin işine yarayacak' der karşımda domates gibi kızarmalarına güler ve yoluma devam ederdim. Sığ düşünceleri ile insanların yönelimlerini sorgulamak hadleri değilken bu tür ahlak dışı hareketler yapmaları ise ayrı bir ironiydi. Eşcinselliğin günah olduğunu savunan çoğu insan sözde "günah" kalıpları arasına sığdırdığı bir çok şeyi yapmaktan çekinmiyordu. Dedikodu yapmak, alkol kullanmak, bir çok yabancı madde kullanmak, hetero veya homo fark etmeksizin zina işlemekte günahtı. Bunları yaparken insanlar neden durup 'bu günahı işledim ben hastalıklıyım' demiyordu?


Demezlerdi hiçbir insan kendi yaptığı eylemin doğruluğu veya yanlışlığı hakkında oturup kendi kendine düşünmezdi, düşünse dahi kendini suçlu bulmazdı. Günah-sevap diye diye kendileri dışında gördüğü her insana yargılarlardı. Eşcinsellikte iki kalbin birbirini sevmesi değilmiydi zaten? Hetero ilişkilerden farkı neydi bunun? İki erkeğin veya iki kadının birbirini sevmesi, bir erkek ve bir kadın'ın birbirini sevmesinden farklı olarak ne barındırıyordu bünyesinde ki bu kadar iğrenç tepkiler ile karşılaşılıyor. İnsanları anlamak atomu parçalamaktan bile daha zordu bu devirde. Kimse demiyoki 'kendi tercihi, bize bir zararı yok' veya bizi en çok tehdit ettikleri cehennem atşinde yanacak olmamıza karşın 'cehennem'de yanacak olan o beni ilgilendirmez' diyemiyordu. Bunu yapamıyorlardı, burunlarını bir boka sokmadan duramıyorlardı.

Right But Wrong | TAEKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin