Right But Wrong | TAEKOOK

\18/

Selammm biz geldik👐

Bu sefer oy sınırını aşmanız uzun sürdü kırıldım ;( Ama yinede teşekkür ederim

800 yorum 300 oy📌
(Bu sefer uzun sürmesin olur mu?)

Keyifli okumalar♡

❆❆❆

Taehyung~

2 gün önceki gecenin yoğunluğu ve heyecanı hala üzerimdeyken, yüzüme çarpan güneş ışığıyla gözlerimi aralamıştım. Göğsümde hissetiğim ağırlık gülümsememe sebep olduğunda, hiç rahatsız olmadan-ki göğsümdeki kişinin kim olduğunu bildiğimden di bu- elimi olduğu yerde hareketlendirerek hafifçe okşamıştım. Hafif hareketlenip, burnunu göğsüme sürtmesiyle elim belinden ayrılıp yumuşak saçlarına çıkmıştı. Gözlerimi kapatarak hissetiğim yumuşaklığın tadını çıkarırken, birden dudaklarımın üzerinde hissetiğim sıcak dudaklarla aralamıştım göz kapaklarımı.

Jungkook, çenesini göğsüme yaslamış beni izliyordu. Gözleri henüz yeni uyandığını gözler önüne sererken, kırmızı dudakları ise saatlerce öpüşmüş gibi şiş ve oldukça kızarmıştı. Gülümseyen yüzüne, aynı şekilde gülümseyerek karşılık vermiş, elimi saçlarından ayırıp ensesine indirdikten sonra kendime çekerek dudaklarına bastırmıştım dudaklarımı. Islak ve yoğun bir öpücükten sonra geri çekilip, gün ışığının aydınlattığı yüzüne bakmıştım.

"Günaydın bebeğim. "

Sağ elinin işaret parmağıyla göğüs ucumda daireler çizerken vücudum kasılsa da belli etmemiş gülümsemeye devam etmiştim. Gözleri yüzümden ayrılmazken, yerinde doğrularak baldırlarım üzerinde oturur pozisyona gelmişti gülümseyen yüzüyle.

"Günaydın, ve hatta biliyor musun? Gün uzun zamandır ilk defa bu kadar aydın. "

Kaşlarım imayla çatılmış, sırtımı yataktan ayırarak bende oturur pozisyona geçmiştim. Ellerim beklemeden ince beline sarılmış, yüzümü yüzüne yaklaştırarak bunumu hafifçe burnuna sürtmüştüm.

"Peki, bunun belli bir sebebi var mı? "

Burnunu bunumdan ayırarak, yanağıma yaslamış derin soluklar eşliğinde boynuma gömmüştü yüzünü. Kolları boynuma dolanıp, sıklaşmış kucağım üzerinde biraz daha kayarak kasıklarıma yerleştirmişti kalçalarını. Boynumda derin bir kaç soluk daha almış, ve ıslak öpücükler bıraktıktan sonra geri çekilerek yüz yüze gelmemizi sağlamıştı. Gözlerindeki yoğunluk, içimi titretmişti.

"Var."

Yanağına ufak bir öpücük bırakıp geri çekilmiş, elim belini yumuşakça okşarken konuşmuştum.

"Hm, neymiş bakalım sebebi? "

Belindeki ellerimden birini kavrayıp, yüzü hizzasına getirdikten sonra bileğimi burnuna dayayıp derin bir nefes almıştı. Tüm bunları şaşkınlıkla izlerken aynı zamanda ne yapmak isterse yapsın, izin veriyordum. Burnunu bileğime sürtmeye devam ederken, gözlerini gözlerime çevirmişti.

"Kokun, kokun ile uyanmak, sebebi bu. "

Kurduğu cümleden sonra nefes dahi alamamıştım. Elleri arasında titreyen ellerim, kalçaları altında kasılan bacaklarım, hepsi heyecanlandığımı belli ediyordu ve onun fark etmemesi imkansız gibi bir şeydi. Beklemeden yüzünü kendime çekerken, dudaklarına doğru fısıldamıştım. Ve asıl amacımın konuyu değiştirmek olduğunu saklamakla da hiç uğraşmamıştım.