Right But Wrong | TAEKOOK

\7/

Selaaamm ladylerimmm 👋

Geçen bölüm bana baya iyi sövdünüz ama bu bölüm göynünüzü alıvercem gari 🫀

Hadi bölüme geçelim...

Keyifli okumalar🧚‍♀️

Yorum plssss

---

~jungkook~

Bazen hayat hayalini dahi kuramayacağımız şeyleri bilinç altımıza işler. Biz ise onları istediğimizi dahi bilmeyiz ama öyle bir an gelir ki o hayalini bile kuramadığımız şeylerin gerçekleşmesi için elimizden ne gelirse yapmaya hazır bulurduk kendimizi. Bazen Tanrı kurduğumuz hayalleri bile sadece rüyamızda fragman niteliğinde gösterirdi bizlere. Bu bir nevi 'bak kurduğun hayale bir bak, ufacık bir çalışma veya uğraşmayla elde edeceğin şeye dön bir bak' demekti. Öyle değilse bile ben bunun böyle olduğuna inanıyordum. O hayalini kurduğumuz şey veya kişileri rüyamızda yanımızda yamacımızda bulurduk. Gerçek hayata döndüğümüzde ise o şey ve kişileri kazanmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazır bulunurduk.

Şuan benim bulunduğum durum ise bu anlattıklarımdan farksızdı. Bir gece yarısı gördüğüm rüyanın etkisinden dahi çıkamıyordum. Çıkmak istediğimde pek söylenemezdi doğrusu. Çünkü siktir... Hangi insan sevgilisinin abisini rüyasında görüp üstüne birde bir ön sevişme yaşardı ki? Ben bunları yaşamıştım. Bilinç altıma işleyen arzu öyle bir seviyeye gelmişti ki ön sevişme tadında bir rüya görmekten kaçamamıştım. Daha önce bir erkekle olmamış olan ben şuan bir 'erkekle öpüşmek nasıl hissettirir? 'diye düşünür olmuştum.
Bu da yetmezmiş gibi öpüşmeyi bırak bir kenara 'sevgilim'in abisi ile sevişmek nasıl hissetirir?' düşünceleri işgal etmişti beynimi. O dolgun dudaklarını öpmek, kaslı kollarına tutunmak, baldırları üzerinde kaymak, olduklarından haberi bile olmadığı Sixpack'ları üzerinde dilimi gezdirme hayalleri işlemişti şimdi de bilinç altıma. Ben herhangi bir erkekle değil Taehyung'la yaşamak istiyordum tüm bunları. Her ne kadar sevgilim'in abisi olsada ben onu, onu öpmeyi çok istiyordum. Bunun üzerinde görmüş olduğum rüyanın etkisinde büyüktü. Ahh, aman Tanrı'm o yaşadığımız sahneleri gözümün önünde her canlandırdığımda kapıyı açıp direkt Taehyung'un bulunduğu yere gidip kimin olduğunu umursamadan dudaklarına asılmak geliyordu içimden.

"Jungkook, müsait misin? "

Bulunduğum odanın kapısının önünden gelen sesleniş ile aklımda dolanan düşünceleri bir kenara itmiş iki saattir aynanın önünde sözde düzenlemeye çalıştığımda saçlarımı üstün körü tarayıp parmaklarımla da dağıttıktan sonra yatağın üzerindeki çantama koymuştum saç fırçamı. Ceketimi de giyindikten sonra kapının önüne kadar gidip kolu indirip açmıştım.

"Ahh Taehyung, üzgünüm seni de beklettim. "

Kapıyı açmamla gördüğüm rüyanın baş kahramanını ile karşılaşmam hiç iyi gelmemişti azgın zihnime. Bu yüzdendir ki yüzüne dahi bakamıyordum. Gözüm direkt köprücük kemiklerini açıkta bırakan beyaz t-shirt'ün vücudunu gözler önüne seren kısmına takılmıştı. Salaş ama bir o kadarda ince olan t-shirt göğüs uçlarına kadar tüm detaylarını gözler önüne sermişti. Göğüs kasları meydan okurmuş gibi arada kasılıp gevşiyordu ve bu görüntü sertçe yutkunmam sebep olmuştu.