Right But Wrong | TAEKOOK

\13/

Selaaammm 👋

Nasılsınız bakemm?

Bu bölümde kalbinizi hoplatacağımmm zaaaaaaa😈

Beklemeden bölüme geçelimmm

Keyifli okumalar ladylerimmm 🧚‍♀️

Yorum lütfen yaww🙈

★★★

~Taehyung

"Sildim, aramızda olan tek yanlışı da sildim. "

Kucağımda oturan jungkook, kollarını boynuma dolamış, dudaklarını dudaklarıma sürtüp aramızdaki tek engelin de kalktığını söylüyordu bana. Ani bir şekilde yunna'dan ayrılması beklediğim bir şey değildi. Sabahında onu öpmem için aramızdaki yanlışları silmesi gerektiğini söylemiştim ve o öğlen olmadan kız kardeşimden ayrıldığı haberi ile gelmişti yanıma. Beklediğim bir şeydi bu ama bu kadar erken olması şaşırmama yetmişti. Üzülmemiştim bunun için, ikisinin de birbirine aşık olmadığını biliyordum ki kız kardeşimin de ne kadar çapkın ve gözü dışarda biri olduğunu biliyordum. Bu ayrılığın yunna'yı etkileyeceğine zerre inanmıyordum. Görünüşe bakılırsa da yedekte bulundurduğu bir kaç kişide vardı onun. Aslında jungkook'u aldatığını biliyordum, biliyordum demek fazla olurdu gerçi tahmin ediyordum diyelim. Bir kaç telefon görüşmesine şahit olmuştum ve o konuşmalar iki arkadaşın arasında geçecek türden konuşmalar değildi.

Bunu jungkook'a söylemek istesemde yapamamıştım. Ona olan ilgimin farkında olduğunu biliyordum ki onun da üzerimde olan ilgisini görmezden gelemezdim. Bu yüzden kız kardeşimin onu aldattığını söyleseydim, bunu sadece ona daha fazla yakınlaşmam için yaptığımı düşünmesinden korkuyordum. Ki onu aldatan kız kardeşimdi, hangi abi, kız kardeşinin sevgilisine aldatıldığını söyleyebilirdi ki? Aldatılan kişi o abinin arzuladığı biri olsa bile. Söylememe gerek bile kalmadan gerçekler ortaya çıkmıştı zaten ve bu benim sevinmeme yetmişti. Arzuladığım kişiye, sırf kız kardeşimin sevgilisi diye dokunamamak son zamanlarda canımı bir hayli sıkmaya başlamıştı. Heleki kız kardeşim ona zerre değer vermezken...

Jungkook'un beline yerleştirdiğim kollarımı sıklaştırıp, baldırlarım üstünde biraz kayıp kasıklarıma yaklaşmasını sağlamıştım. Dudaklarıma sürten dudaklarının etkisiyle gözlerimi kapatmıştım. Kollarım arasında kasılıp durmasına bakılırsa, sabırsızlanıyordu. Burnumu yanağına sürtüp, dudaklarımızın temasını kesmiştim. Kulağına doğru ilerleyip sıcak nefeslerimi üflediğimde, ense kökündeki tüylerinin an be an dikleşmesine şahit olmuştum.

"Sildiğin için üzgün müsün? "

Boynuma sardığı kollarını biraz gevşetmiş, ellerini saçlarıma daldırmıştı.

"Üzülmemi mi isterdin? "

Kafam kulaklarına yakınken, iki yana sallayıp dudaklarımın ucundaki kulak memesine dudaklarımı sürtmüştüm.

"İstemezdim"

Cevabımı aldıktan sonra, kafasını yüz yüze geleceğimiz şekilde geri çekmişti. Boynumdaki ellerinden birini yanağıma yaslayıp, baş parmağıyla okşamaya başlamıştı. Alt dudağıma değen parmağı, açık tutmaya çalıştığım gözlerimin işini bir hayli zorlaştırıyordu.

"Değilim, aksine mutlu bile olabilirim. "

Yüzüne bakıp tek kaşımı kaldırdığımda, belindeki elimi hareketlendirip okşamaya başlamıştım.