Bu, zaman ayarlı bir bölümdür. Sizlerin okumasına, 12 Şubat saat 2'de otomatikman sunulmuştur... bölümle ilgili başka bir notum yok,aklıma gelirse düzenleme yaparım...
İyi okumalar Tuanacım... <3
ADANMIŞ 02. SEZON 04. BÖLÜM — "BEYAZ BALON"
"Abi..."
Berk, abandığı Ali'nin üstünden kalktı. "Kulağımı sağır ettin abi... bağırma daha fazla."
"Senin... bilincin açık mıydı?! Seni yalancı! Sen bi' iyileş, döveceğim seni, yazdım bi' kenara..."
"N'apayım, benim için ne kadar endişeleneceğini merak ettim... evet, bu yara beni öldürmez belki ama, süründürebilir... Berkçim, abim benim, şimdi sakin olur musun...?" Ali yutkundu. "Ben iyiyim ama, yavaşça o şişeyi çıkarman lazım karnımdan..."
"Hayır, kendini yorma abicim, ben şimdi bir taksi çeviriyorum, hayır, hayır, 112'yi arıyorum..." Aslında Berk'in kurduğu, en mantıklı cümlelerdi.
"Berk, lütfen sakinleşir misin...? Sana yaramın kötü durumda olmadığını söylemiştim... ve de ben bu yaraya nasıl müdahale edeceğimizi biliyorum..."
Fakat Hato'nun da havlamaları, Berk'in elini ayağına dolaştırıyordu yine. "Allah'ım beni bununla sınama, beni kardeşimin kanıyla sınama n'olursun!"
"Berk, kaç şişe içtin sen... bak, sen yapmazsan ben yapacağım... şimdi o şişeyi karnımdan çıkarmak zorundasın, tamam mı...!"
Berk, takması çıkarmasından daha zor olan o şişeyi çekerken, gözlerini kapattı. "Berk, geçti," diyen Ali, her zaman üzerinde olan gömleği çıkarmış, yarasına baskılamaya çalışıyordu. Sanki müdahale edilen kendisi değil de, müdahale eden kişi idi.
"Vay be..." dedi. "Kaderde aynı yerden yara almamız da varmış..."
"Seni bizim eve götüreceğim..." dedi Berk. "Bizim Cem, işinin ehlidir... babamın kanser tetkiklerini de evde yorumlar zaten... ya sen ne sırıtıyorsun halen! Zaten benden izin almadan öleyazmış...!"
"Bacağım..." dedi Ali de. "Bacağımdan yara almayayım da, neremden alırsam alayım! Bacağıma gelecek en ufak bir çizik bile, futbol kariyerimi riske atabilir! İşte o zaman, benim gerçekten yaşamamın anlamı kalmaz."
"Ali..." dedi Berk. "Adadım."
"Neyi?"
"'Allah'ım...'" diyen Berk, o konuşmayı tekrarladı. "'Annemi benden kopardın. Şimdi, onun yerine bana birini vermek zorundasın. Bana bir kardeş gönder, bu balondan beyaz leyleğinle... Bu dileğimi gerçekleştirmen için, sana bu beyaz balonu adadım."
Ali, pek anlamamıştı aslında, ama bebekleri leyleklerin getirdiğine inanıldığı bir yaşta dilenen bir adak olduğunu kavramıştı. Ve Berk, o gün Ali'nin kardeşi olmasını dilemişti. Gerçekten, aynı etten, aynı kandan, aynı candan... ve o dileği gerçek olmuştu. "Berk..." dedi. "Hatırlıyorsun!"
"Evet, Adagio saçmalığı değildi..." dedi, Ali'nin koluna omzuyla destek veren Berk. "Ama bir şey daha var... hayalimi biliyorum artık."
*****
Berk, bir taksi çevirmek zorunda kalmıştı. Taksiciye, sokak serserilerinin saldırısına uğradıkları hikâyesini anlatmaya başlamıştı... babasına da anlatacağı. Taksici, hastaneye götürebileceğini söylese de, babalarının doktor olduğunu iddia eden Berk, "malikânelerinin" kapısına bıraktırmıştı kendilerini. Uzun bir süredir hizmetçisiz idare eden, evlerini iki kişi çekip çeviren Yağızoğullarının yaşlıca olanı, kapıyı açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🎈🌼ADANMIŞ 2. SEZON🤍🔚
FanfictionAli ve Berk başından beri toksik olmayan bir kardeşlik geliştirseler nasıl olurdu? Ya Arap'la Hazal ihtimali işlenseydi? Çağrı'nın madde bağımlılığı üzerine daha çok eğilseydi dizi? En önemlisi de, Vefa hiç ölmeseydi , geri döndüğünde kaç kişiden he...
