Ali ve Berk başından beri toksik olmayan bir kardeşlik geliştirseler nasıl olurdu? Ya Arap'la Hazal ihtimali işlenseydi? Çağrı'nın madde bağımlılığı üzerine daha çok eğilseydi dizi? En önemlisi de, Vefa hiç ölmeseydi , geri döndüğünde kaç kişiden he...
Bölüm İçin Şarkı Önerisi: Fırat Tanış — "Yani" (Ali ÖzTürk'e Adanmış)
08 MART 2023
Mavi, sahilde oturuyordu. Bu kez yalnızdı, tabii yanındaki köpeği saymazsanız.
"Sen de mi köpeklerden hoşlanıyorsun?" diye bir ses duyuldu. Berk, Hato'yu gezdiriyordu. Hato, normalde diğer köpeklere pek yaklaşan bir hayvancağız değildi, ama Mavi'nin yanında duran sokak köpeğini görünce, ardını koklamaya başladı.
"O da yalnızmış benim gibi..." dedi Mavi. Genç kız, edebiyata devam edecekti ama, gelen telefon susturdu onu. Ali'ydi. Hemen bunu sessize aldı.
"Soğuk rüzgârlar mı esiyor?" diye sordu Berk.
"Sana anlatmıyor mu, diyeceğim ama, gerçi anlatacak bir şey de yok çok... İlişkimiz ilk heyecanını kaybetti, sıradanlaştı, diyelim..."
"Yok, ben onu kastetmemiştim, Mart kapıdan baktırır, kazma—kürek yaktırır, derler; üşümüş görünüyorsun, al şu ceketi giy," dedi Berk, cin gibi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ama sen üşüyeceksin..."
"Ben alışkınım, hem ben de çok severim yalnızlığımı ayazda, şöyle denize nazır bir bankta geçirmeyi, senin gibi... ve de ben, genelde... içkiyle ısınıyorum."
Sarışın delikanlı, ceketini Mavi'nin üzerine örttükten sonra, "Sadece yalnızlık da değil..." dedi. "Belki zannettiğinden daha çok ortak yönümüz vardır?"
"Zaten vardı, hatırlasana..." dedi Mavi. "Bir gece daha böyle canım sıkılmıştı. O zaman sen dinlemiştin dertlerimi, ama o gün evine yakındık, battaniyeni kapıp getirmiştin benim için, sonra da Cemre'nin yanlış anlaması... Cemre, demişken... bugün doğum günüydü değil mi?"
"Ben doğum günlerinden nefret ederim..." dedi Berk...
"Belki de haklısın..." dedi Mavi. "Ortak noktalarımız, zannettiğimden fazla belki de..."
*****
Çağrı, güne dudaklarının okşanması hissiyle başladı. Dudaklarıyla oynayan parmakların sahibi, "Gülüyorsun..." dedi. "Ne de güzel gülüyorsun...?"
