BÖLÜM II: MASUMİYET 🤍 Innocence

169 5 50
                                    

ADANMIŞ 02. SEZON 02. Bölüm — "MASUMİYET"

BÖLÜM İÇİN MÜZİK ÖNERİLERİ (SIRASIZDIR...): DUMAN — "ÖYLE DERTLİ" (Vefa Akın'a Adanmış)

Göksel — "Güle Güle Sana" (Cemre Yılmaz'a Adanmış)

Dido - "White Flag" (EgÇağ'a Adanmış)

Bahadır Sağlam - "AşkOlsun" (AlCem'e Adanmış)

Ali, sınıftan içeri girerken, Berk bombayı patlattı:

"Bir kardeşimiz daha oluyor, kardeşim."

Ali'ye, kafasını kapı boşluğunun tavanına vurdurtmayı başarmıştı.

"İyi misin!" diye müdahale etti Önder. Kat nöbetçisiydi.

"İyiyim hocam. Bazen Ali değil de, Alice gibi hissediyorum. Sanki 'Beni ye' mantarı yemişim de, hiçbir yere sığamıyorum gibi." Berk, bu haberi bu kadar doğal bir şekilde karşılamasına şaşırdı.

"Boyun uzuyor işte oğlum... bazen seni baskete mi yönlendirseydik diye düşünmüyor değilim."

"Yok, hocam ya, benim futboldan başkasıyla işim olmaz ki..." Ondan sonra Berk'e dönerek, "Biliyorsun..." dedi. "Ayla Hanım'ın yaşı epey ileri..."

"Evet, ben de öyle düşünüyordum. Bu bebek muhtemelen doğmaz, o yüzden beklettim bu haberi sana vermek için." Sonra, Berk'in aklına hınzırca bir fikir gelerek bebeğin cinsiyetini saklamaya karar verdi: "Belki de o... bebek, senin için, benim olmadığım bir adama dönüşecek. Bir kardeşe."

Ali'de bir suskunluk oldu. Neden sonra mimiği oynadı: "Ben hatırlıyorum o repliği. Vurgu ve tonlamaları bile çalıyorsun. Yanılmıyorsam Jack Nicholson'dan."

"Ha'di ya."

"Evet, benimle takılacaksan çok iyi bir film izleyicisi olduğumu bilmen lazım."

Biraz daha suskunluk oldu. Ardından Ali, "Eee," dedi, "Erkek olacağına eminsin yani."

"Umarım kız olur," diye omzunu silkti Berk. "Sana ne kadar benzemezse, o kadar iyi."

"Adını ne koymayı isterdin?" diye sordu Ali umarsızca.

"Vefa..." derken Berk, âdemelması kalkıp indi. "Kız ismi oluyor muydu?"

"Daha uygun bir zamanı bekleyebilirdin haberi vermek için," dedi Ali sadece.

Berk, buna cevap vermedi, çünkü Leyla'yla göz göze gelmişti.

"N'aber kız?" diye göz kırptı.

Leyla, elindeki "Savcı ve Avcı" adlı kitabı göstererek meşgul olduğunu ima etti. Bunun üzerine Berk de,

"Ege, bugün günlerden ne?" diye sordu.

"12 Aralık..."

"Yarın ne var?"

"Ne bileyim..."

"Senin doğum günün ulan! İnsan on sekizine gireceği günü hiç bilmez mi?!"

"Sen niye hatırlıyo'sun her gereksiz detayı bi' bilsem..."

"Huyum kurusun... Neyse, ne istersin?"

"Böyle şeyler sürpriz olmaz mı Berk?"

"Aman, beni sürprizlerle uğraştırma Ege!"

"Tamam, yanımda Çağrı olsun bana yeter Berk."

"Bu ne daldan dala olmak? Yine mi Çağrı lan! Daha düne kadar Murat demiyo' muydun?" Berk, son zamanlardaki "cıvık" hallerine rağmen, son sözlerini fısıltıyla söylemeyi başarmıştı. Özellikle Ali gibi bir kekonun, Ege'yle Murat ihtimaline, veyahut Çağrı'yla ihtimaline ne tepki vereceğini kestiremiyordu. Fakat bunun için endişe etmesine gerek yoktu, zira Ali'nin aklı başka yerlerdeydi... Ali, bebeğin yaşama ihtimaline yoğunlaşmıştı şimdi de. Ali, hep bir kardeş istemişti, Berk kendisini hayata bağlamıştı ve, şimdi Allah kendisine iki göz veriyordu...

🎈🌼ADANMIŞ 2. SEZON🤍🔚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin