BÖLÜM V: BİR HAZİNE BULAN, BİR KARDEŞ BULUR (1/2) 🌼

185 4 83
                                    

Adanmış fikri, 'Bir karakterin parodisini yapsam bu hangisi olurdu?' sorusu üzerine çıkmıştı...Berk YagizOglu karakterinin 6. Bolum başındaki sahnesini hayal ettim ve Adanmış'ın bütün olayları, o mezarlıktaki yüzleşmeyi çevreleyen yan olaycıklardan hareket etti...

Bakalım,bu bölümde bizi neler bekliyor Tuanacım...👇

ADANMIŞ 02. SEZON 05. BÖLÜM — "BİR HAZİNE BULAN, BİR KARDEŞ BULUR"

BÖLÜM İÇİN MÜZİK ÖNERİLERİ: TEOMAN — "AŞK KIRINTILARI" (AlZey'e Adanmış)

ÖZDEMİR ERDOĞAN - AÇ KAPIYI, GİR İÇERİ (EGÇAĞ'A ADANMIŞ)

Berk, kasaba yönlendirilene kadar, bunun Serhan'ın işi olduğunu düşünüyordu. Fakat burada, soğuk hava deposunun kapısını açtığında gördüğü manzara karşısında, Serhan'ın bu kadar ince düşünemeyeceğini anladı.

Ali, ağzı bağlı olduğu için, başını iki yana sallayarak, gözleriyle işaret etmeye çalışarak anlatmayı deniyordu derdini ama; Berk için çok geçti.

Arkasında beliren, kendisini kaçıran kişi; ağabeyinin ensesine bir sopayla vurdu Ali'nin.

"Berk!" diye seslendi. Fakat bu ses, dışarıya, "Mmmmm!" olarak çıktı. Ali, elindeki iplerden kurtulmadan, veya üzerinde oturduğu sandalyeyle birlikte devrilmeden, Berk'e ulaşamazdı. Kapı, Berk'le kendisinin üzerine kapanırken, sandalyeyle beraber devrilmenin daha çok işe yarayabileceğine karar vermişti. Sandalyeyle birlikte süründü, kaygan zeminde ağabeyinin yanına kadar gitti; bunu yaparken de, karnından acımaya başladı canı, ve o an, sabahtan beri bir tek doğru karar vermediğini fark etti. Evet, o pencereden çıkmıştı karnındaki yaraya rağmen ama, çıkıp ne yapmayı düşünüyordu sanki...! Çağrıldığı bu Önderlerin evinin önünde, annesiyle Önder'i dudak dudağa bulmayı mı?! Bulup bulabildiği, kendi yaşlarında bir çocuktu. Ona Koçak ailesini soramadan, o kendisine bir soru sormuştu.

"Harley nereye gitti?"

"Sizi tanıyor muyum?" Ali, gerçekten de çocuğu gözünün ısırdığını düşünmüştü. Ama Çağrı'nın komşusunu nereden tanıyor olabilirdi ki...?

"Yanlış cevap!" diye bir yumruk çakmıştı çocuk, Ali'ye. Delikanlı, normalde bayılmazdı ama, dünden yarası vardı.

Ve, işte buradaydı.

Düşünmeye devam etti: Kendisinin de, Berk'in de ortalardan kaybolduğu mutlaka fark edilecekti; ama önemli olan mesele, onları çok yakında bir yerlerde aramalarıydı... Önderlerin oradaki kasaba bakmayı akıl ederler miydi acaba? Bu kasabın boş olması filan, dikkat çeker miydi...? Ali, beyhude, telefonuna ulaşmaya çalıştı; ama iki kez çağrı bırakılmıştı zaten, onlar Berk'tendi muhtemelen. Ali'nin bildiği tek şey, o çocuğun Berk'le kendisini burada istediğiydi.

Berk'te kanama olmaması, tek şükür sebebiydi.

Bir çağrı daha... Evet, artık Ali'yi Berk'ten farklı birileri aramaya başlamıştı...! Ali, telefonun Berk'i uyandırmasını bekledi umutla. Fakat Berk uyanıp, içinde bulunduğu durumu çözüp, telefonu açana kadar, telefonun şarjı çoktan bitti...

"Oğlum senin bu telefonunun şarjı neden her zaman bitik!" diye bağırdı Ali'ye, sanki cevap verebilirmiş gibi. Sonra, "Sana dedim," diye dırdır ederek, kardeşini çözmeye koyuldu. "Sana, benimki gibi son model bir telefon hediye edelim, dedim!"

İplerinden, ağzına tıkılmış bezden ve sandalyeden kurtulan Ali, "Ne duruyorsun, bir yerleri arasana öyleyse!" dedi Berk'e.

"İmkânsız."

🎈🌼ADANMIŞ 2. SEZON🤍🔚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin