BÖLÜM VI: DİP 🕳️ Rock Bottom

103 3 54
                                    

Bu BÖLÜM, zaman ayarlıdır. Pazartesi saat 12-3 arası yayınlanacak şekilde düzenlenmiştir... Benim bu bölüme dair başka bir notum yok. Olur ise düzenlerim.....biraz eforlu bir bölüm, iyi okumalar Tuana🩷

ADANMIŞ 02. SEZON 06. BÖLÜME ADANAN ŞARKILAR:

NEV — "BENMİŞİM" (ZEYNO SARI'YA ADANMIŞ)

AIR — "HIGH—SCHOOL LOVER" (EGÇAĞ'A ADANMIŞ)

MADRIGAL — "DİP" (ALİ ÖZTÜRK'E ADANMIŞ)

FLORENCE & THE MACHINE — "7 DEVILS" (EGÇAĞ'A ADANMIŞ)

Zeyno'ya sorsanız, birçok şeyden nefret ediyordu. Ama en çok da, vakitli—vakitsiz uykulardan... O gün de, nasıl olup da uyuyabildiğini anlayamadı, ama bunu değerlendiremezdi, çünkü çok sürpriz bir gizli numara arıyordu.

"Alo?" dedi arayan kişiye. "Cemre?"

"Zeyno..." diyordu Cemre. "Vefa'yı görmek ister misin?"

"S—Sen doğruyu mu söylüyorsun?!" diye hemen yatağında toparlandı. "Tabii ki isterim!"

"Tamam, birazdan telefonuna bir konum gelecek, onu hiç kimseyle paylaşmayacağına söz veriyor musun?"

"Söz!" diye hemen bağırdı Zeyno. "Ne Arap ne de Ali... kimse görmeyecek oraya gelirken beni!"

Ondan sonrası, ışık hızında yaşanan olaylardı. Zeyno, yataktan nasıl çıktığını, nasıl hazırlandığını, nasıl yola düştüğünü bilmiyordu bile. Önce, beklediği merdiven dibine siyah bir araba yanaştı. Sonra, arkada oturmakta olan Cemre, kapıyı açtı ve Zeyno, onun yanına oturdu. Hiç konuşmadılar, araba hareket etmeye başladı.

Tesise biraz yaklaştıktan sonra, arabayı maskeli şoföre durdurtan Cemre, "Buradan itibaren gözlerini kapatmam gerekiyor..." dedi. "N'aparsın, Efe amcanın kuralları..."

Zeyno, itiraz etmeden Cemre'nin gözlerini siyah bir bezle bağlamasını izledi. Vefa'yı görebileceği için yaşadığı sevinç ve heyecan, her türlü zorluğu kabul etmesine neden oluyordu. Bu uğurda, telefonunu da bir türlü kanının ısınamadığı Cemre'ye verdi.

Vardıktan sonra da, eli Cemre'ninkini tutuyordu. Cemre, "Basamak," diye uyarınca, Zeyno büyükçe bir adım attı. Ondan sonra Cemre, elini Zeyno'nunkinden ayırarak, "Artık gözlerini açabilirsin, ama yavaş ol," dedi. "Gözlerinin ışığa alışması biraz zaman alacaktır..."

Zeyno, dediğini yaptı. Gözleri ışığa alıştıktan sonra da, bir avlu içinde olduğunu gördü. Duvarları o kadar yüksekti ki, dışarıyı görmeye, İstanbul'un neresinde olduğunu anlamaya geçit vermiyordu, daha doğrusu, İstanbul'da olup olmadıklarını.

"Beni takip et lütfen," diyen Cemre'nin dediğine uydu. Açılan kapıların ardından, eşyasız hole şöyle bir göz attı. Tesisin koridorları, görkemiyle zıt bir şekilde bomboştu... bir ölüm sessizliği hâkimdi... Merdivenler bir uçurum gibi uzanıyordu aşağıya. Cemre, ellerini merdivenin beyaz tırabzanında gezdirerek aşağı doğru adımlarını atmaya başladı. Onlar indikçe ışık azaldı, karanlık bir zemine ulaştılar. Dışarıdan güneş vurmaktaydı halen ve Cemre, önüne çıkan demir parmaklıklı kapıyı ittirdi. Ardından Zeyno Vefa'yı gördü, uzaktan, öylece...

"Uyuyor mu?" diye mırıldanabildi.

"Hayır, içeri gelsene Zeyno," diyen Cemre işaret etti. Ondan sonra Vefa'nın gözleri de, Zeyno'nunkilere çevrildi. Hiçbir kıpırtı yoktu bundan başka. Zeyno felçli insanlar görmüştü, tekerlekli sandalyedekiler, ama hiçbiri, bu kadar kıpırtısız değildi. Vefa'nın gözleri dışında, hiçbir yeri oynamıyordu.

🎈🌼ADANMIŞ 2. SEZON🤍🔚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin