Karakterler

4.9K 76 22
                                    

"Ne garip değil mi? Bazen birileri yalan olur, birileri yanan... Gizlenmek güzeldir, bulunmamak felaket. "

xxx

Kahverengi saçlı ve mavi gözlü gizemli adam; üsteğmen Sadi Payaslı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kahverengi saçlı ve mavi gözlü gizemli adam; üsteğmen Sadi Payaslı. Karanlığın ta kendisi, kimse nerede yaşadığını bilmez, gozu kara ve cesurdur. Aylarca ortadan kaybolup işini sessizce halledip, ailesinden sağ kalan kız kardeşinin ve annesinin yanına gider. Yıllar evvel mezun olduktan sonra hep hayalini kurduğu kutsal mesleğini yapmaya karar vermiş ve asker olmuştu, tıpkı babası gibi. Babası yaşasaydı onunla hep gurur duyardı biliyordu, gözlerinin önünde kaybettiği babasına verdiği sözünü yerine getirerek asker olmuş, şimdi ise o intikam alıyordu. Sadi duruşu, yakışıklılığı ve gizemliliği sayesinde mahallede onu görenler, bir kere daha dönüp bakıyorlardı. Aylarca belki de yıllarca görünmüyordu ortalıkta, bazen bir anda sessizce ortadan kayboluyordu. Daha önce gönlünü hiç kaptırmamıştı birine çünkü kaptırsa bile onun hayatı pekte düzenli değildi, çocukları sevdiği halde baba bile olmayı hayal edemiyordu. Aşkı bir tek vatanına ve bayrağına olan sevgisinden biliyordu. Aşkı bilmeyen bu adam intikamın her hecesini ezbere biliyordu ve tek düşüncesi intikamdı.
(32 yaşında)

xxx

*Elleri yukarıdan bağlı aldığı darbeyle son kez acıyla inlediğinde, artık nefesi kesilmiş bir vaziyette ayakta durmaya çalışıyordu, kollarını artık hissetmiyordu bile, günlerdir işkence görüyor, vücudu aldığı darbelerden dolayı mosmor kalmıştı. Karşısında ona sırıtarak bakan adam beyzbol sopasını indirip, Sadi'nin kanlar içinde olan suratına bakıyordu. *

"Sence de fazla yorulmadın mı? Bence artık pes etmelisin! " dedi adam, günlerdir Sadi'nin konuşması için ona şiddet uyguluyorlardı.

"İż kâle lehu rabbuhu eslim(s) kâle eslemtu lirabbi-l'âlemîn(e)" tekrar ediyordu Sadi bu ayeti.

"Ne diyorsun? Daha yüksek!" adam elini kulağına götürür.

*Sadi tekrar ediyordu durmadan ayeti, kanlar içinde, babası gibi. Başı yorgunluktan eğilmişti artık, kolları başının üstünde zincirle tutuluyordu. *

"Anlat hadi! Ne biliyorsun?" adam bağırarak Sadi'nin saçından tutup çekti, bu hareketle Sadi'nin da başı arkaya yaslanmıştı.

"Ya-klaş!" dedi acıyla, yüzünü buruşturarak.

*Adam Sadi'ye yaklaştığında, Sadi başını kaldırıp adamın yüzüne tükürdü. *

"Lan!" adam suratında ki tükürüğü sildikten sonra bir yumruk geçirdi Sadi'nin suratına. Sadi'nin dudağı patlamış, işkenceye dayanmaya devam etti. Dün Karargâh'ta çatışma çıkmış ve yaralı arkadaşını kurtarmaya çalışırken hainlerin eline düşmüştü. Arkadaşı gözleri önünde şehit düşmüştü, hainler gözleri önünde yaralı askerin kalbine sıkmışlardı hiç acımadan.

Nevâ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin