yirmi altı- derûn (devam)

484 65 32
                                    

*Karıncayı bile incitmez, sözünden incinir karınca. *

-Ertesi gün, Trabzon-

*Evin içinde oldukça büyük bir telaş vardı çünkü bugün hem kına hem de düğün olacaktı. Sadi ütü masasını Asiye babaanneye sormuş, bir kaç dakika sonrada Asiye babaanne ütü masasını getirir. Sadi üst katta kendi takım elbisesini ütülerken diğerleri de lavabo sırasına girmişlerdi. *

Poyraz: (kapıya vurur, çok sıkışmıştır) Fethi çık ulan! Altıma edicem şimdi. (Kıvranır)

Ali Asaf: Offf. (O da kıvranır)

*O sırada onlar lavabonun önünde beklerlerken Eylem ve Eylül çıkagelir. Erkeklerin bekledikleri sıranın önüne geçerler. *

Eylül: Bayanlar önden canım.

Ali Asaf: Haksızlık ama bu.

Poyraz: Yok bu böyle olmayacak, ben dışardakine gidiyorum.

Ali Asaf: Abi dur bekle. (Poyraz'ın peşinden gider)

*O sırada Songül üst kata çıkar Sadi'yi ütü yaparken görünce tebessüm eder ve yanına ilerler. Yanına vardığında konsantreli olan Sadi'nin yanağına bir buse kondurur. *

Sadi: Günaydın hatunum.

Songül: Günaydın da hatun derken?

Sadi: Karadeniz'de böyledir.

Songül: Hmm öyle mi?

Sadi: Hoşuna gitti bakıyorum.

Songül: Sen bana hatunum diyeceksin ben mi itiraz edicem?

*Sadi tebessüm eder. *

Songül: Ama ben alıştım bana yavrum, sevgilim demeni.

Sadi: (boynundan koklayarak öper) Sen benim aşkımsın. (Saçlarını sever) Yavrum. (Dudağından öper) Sevgilim..

Songül: Biri görücek..

Sadi: Sen dedin..

Songül: Öp, kokla mı dedim ben sana?

Sadi: Dün gece onu ima ettin.

Songül: (koluna vurur) Ya Sadi!

Sadi: Yeni iyileşti kolum.

Songül: (sağ elini tutar ve bir buse kondurur) İyi ki iyileştin.

Sadi: (alnından öper ve koku duyar) Yavrum sende bir koku alıyor musun?

Songül: (ütüye bakar) Sadi! Ütü masası!

Sadi: Lan! (Ütüyü alır)
Ucuz kurtulduk.

Songül: Ver şu ütüyü ver.

*Sadi ütüyü Songül'e verir ve Songül devam eder ütüye. İlk başta Sadi'nin beyaz gömleğini ütüler sonra da siyah takımın pantolonunu ütüler. Sonra da Songul kaldigi odaya girer ve Anka'yi uyandirmaya calisir.*

Songül: Annecim hadi uyan ama. Bak daha giyinicez, hazırlanıcaz, salona gidicez.

Ankâ: Çok uykum var.

*Sadi o sırada kapıyı çalıp içeri girer. *

Sadi: Uyanmadı mı hâlâ?

Songül: Yok, çok uykusu varmış.

Nevâ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin