Kalp kaybettikleri için ağlarken ruh kazandıkları için gülermiş.
xxx
-Çalan telefonla Poyraz ciddileşti ve telefonu açtı. Arayan Sadi'ydi, bu saatte Sadi aramazdı pek. Poyraz bir şey olduğunu sanarak yerinden kalktı ve açtı telefonu biraz uzaklaşarak Ayşegül'den. -
Poyraz: Alo Sadi?
Sadi: Nerdesin Poyraz?
Poyraz: Dışardayım, bir şey mi oldu?
Sadi: Hastaneye gelebilir misin?
Poyraz: Gelirim. Doğru söyle bir şey mi oldu? Iyisin dimi?
Sadi: Bekliyorum seni Poyraz hadi!
-Aramayı sonlandıran Sadi arkasını döndü ve camın arkasından manzaraya baktı. Songül Ankâ'nın başından bir saniye bile ayrılmamış, şimdi de küçük kızın yanında uyuyakalmıştı. Elini tutuyordu küçük kızın. Sadi'nin aklına savcı Işıl Aksoy'un dediği geldi "eğer bir ailesi çıkarsa, onlar alabilir Ankâ'yi". -
Sadi: Umarım üzülmezsin Songül..
Ankara, Karargâh
Yarbay odasında dosyalar önünde özel sivil bir ekip kurmak için bir kaç askerin dosyasına bakıyordu. Aklında bir kaç asker vardı zaten, uzun zamandır Songül'ün mezun olup asker olmasını bekleyip, tecrübe edinmesini istiyordu. En nihayetinde olmuştuda Songül, çok cesur ve bir o kadar da korkusuz ve en çokta vicdanlı bir askerdi. Ankara'ya kulağına kadar gelmişti Songül'ün o küçük kıza sahip çıktığı. Patlamanın ardından yanından hiç ayrılmamış hatta öldüğünü sandığında kendi çocuğuymuş gibi kendi kanından kendi canındanmış gibi ağlayıp, heder etmişti kendini. Sadi üsteğmen de tıpkı Songül gibiydi o da çok vicdanlı ve çok cesur bir askerdi, biraz da manyak. Yarbaya böyle adamlar gerekliydi İstanbul da ki terör örgütünü, uyuşturucu örgütünü çökertmek için. Açtı Yarbay Songül'ün dosyasını, orada bulunan askere Songül'ün fotoğrafını asmasını istedi tahtaya, sonra da Sadi'nin kini.
Yarbay: Bu ikisi çok önemli bir yerlere gelecekler!
Asker: Komutanım bu dosya da Poyraz Karayel'e ait. Karayel derler ona bir rüzgar gibi eser, yerinde hiç bir şey bırakmayan cinsten. Terör örgütüne sızmışlar zamanında Sadi üsteğmen ile birlikte. Çok bilgi almışlar. Gözü karadır yani Karayel'in.
Yarbay: Poyraz Karayel onu da alalım. Essin bakalım bir rüzgar gibi.
Asker onunda fotoğrafını astığında geriye kalan iki dosyaya bakıyordu.
Asker: Fethi Atay. Asayiş şubeden polis, Rusçası ve Fransızcası var. 28 yaşında Artvin doğumlu. Daha önce narkotik şubede çalışmış, şimdi de asayiş şubeye geçmiş. 3 yıl Mardin de yaşayıp, tayini çıkmasıyla İstanbul'a gelmiş. Mardin de polis özel harekat ile birlikte görev yapmış bir süre. Çok başarılıdır ben kefilim komutanım aynı yerde görev yaptık. Delidir melidir ama işinin ehlidir avucunun içi gibi bilir İstanbul'u.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nevâ
ActionAşk; bazen yara açar kalbinde bazen de bir cennet bahşeder sana. Gerçek aşk ansızın gelen aşktır, sevdiğinin gözlerine bakınca tüm dertlerini unutturan bir ruh-û revandır.. İntikam ile yaşayan bir adam ve hiç ummadığı bir anda karşısına çıkan kadın...