on altı- nenni bebeğim

675 63 72
                                    

-İstanbul, akşam-

*Sadi uçaktan indiği gibi o da Poyraz ve Fethi gibi bir taxi çevirir ve eve gider. Taxici taxiyi park edip, parasını ödedikten sonra Sadi arabadan inip, eve dogru yürür. Kapıyı açtığında ayakkabılarını çıkartıp kenara koyar ve kapıyı kapattı.*

Sadi: Songül? (Oturma odasına bakar)
Aşkım? (Mutfağa bakar)
Yavrum ses versene! (yutkunur)
Ankâ babacım?

*Sadi hızla merdivenleri çıkar ve tek tek tüm
odalara bakar. Kadını bulamaynca yeniden hızla
merdivenleri iner ve telefonu eline alıp rehbere girer. *

Sadi: (korkuyla Songül'ü arar) Yavrum nerdesiniz siz?

*telefonun çalmasıyla beraber evin içini fon müziği
doldurur, Sadi masanın üstüne bakar ve Songül'ün
telefonunu görur. Kendi telefonunu da koltauğa fırlatır ve gözleri dolmaya başlar, sehpanın üstünde, gözüne takılan kutu ile adam kutuyu eline alır ve yavaşça kutuyu açar. Kutunun içinde gördüğü patik ve emzik ile adamın ağlaması şiddetlenir ve kutu yere düser, Sadi de yere çöker. Telefonun çalmasıyla hızla koltuğa fırlattığı telefonu eline alır, arayan kişinin numarası gözükmüyordur.*

Sadi: Alo?!

Asım: Vay vay vay Sadi üsteğmenle mi görüşüyorum?

Sadi: Sen kimsin?!

Asım: Ben Asım. Biz birbirimizi aslında çok tanımıyoruz üsteğmen ama ortak bir geçmişimiz var, sana düşman olmamın bir sebebi var!

Sadi: Benim hep çok düşmanım var!

Asım: Ama en büyükleri benim! Neyse asıl konumuza gelelim. Karın elimizde!

Sadi: Songül nerede lan?! Allah'ın belası senin
derdin benimle! Ne istedin karımdan, çocuğumdan?! (Sinirle bağırır)

Asım: Çocuğun? (Songül'e bakar) Hamile mi?

Sadi: Onun kılına zarar gelirse seni öldürürüm Asım! Hangi deliğe girersen gir seni bulur, kafanı koparırım! Onları bırak, senin derdin benim!

Asım: Benden merhamet etmemi bekleme üsteğmen Sadi Payaslı.. Ölmeden kurtulamayacaksın benden, ne sen, ne kızın, ne de karın. Bütün sülaleni gebertip, yere leşlerini sersem de sana olan kinim asla geçmez ve bitmez! Bu yüzden benden merhamet etmemi bekleme..

*Asım tam telefonu kapatacakken son defa arkadan Songül'ün ağlama sesi gelir ve Asım konuşmayı sonlandır. Sadi hızla Poyraz'ı arar. *

Sadi: Poyraz! Poyraz, Songül..

Poyraz: (oturduğu yerden ayağa kalkar hemen) N'oldu Songül'e?

Ayşegül: N-n'olmuş Songül'e?

Sadi: Asım..

Poyraz: Aradığımız adam..

Sadi: Asım Songül'ü kaçırttırmış. Poyraz benim onu.. onları kurtarmam lazım!

Poyraz: Ankâ da mı kaçırıldı?!

Sadi: Songül.. hamileymiş. Ankâ da evde değil.

Poyraz: Hamile mi yani?

Sadi: Kaybedemem onları Poyraz. Yeni kavuşmuşken kaybedemem!

Poyraz: Tamam sen olduğun yerde kal, geliyorum ben ve karakola gidiyoruz.
Fırat Yarbayı ben ararım!

*Sadi bir şey demeden konuşmayı sonlandırır ve
yere düşen kutuyu alıp içinde ki eşyaları çıkarır. Bir çift beyaz patiği titreyen elleri arasına alır ve göz yaşları içinde bakar. *

Nevâ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin