İşten yeni çıkmıştım. Hava soğuktu, hemen arabaya geçtim. Kendimi fazlasıyla yabancı gördüğüm, bu zengin mekanından bir an önce gitmek istedim. Başıma bela almadan eve gitmek istiyordum.
Zenginleri tanıyanlar çoktur. Tanıdık arttıkça düşman da artar. Olaylar çok olur buralarda, o yüzden her mesai sonu bir an önce gitmeye bakarım.
Eve doğru yol almıştım. Saat gece 23.00' dı. Karanlıkta araba sürmeyi hiç sevmezdim. Arabaya gereken bütün güvenlik önlemlerini almama rağmen yinede gece yolculuklarım gergin geçerdi.
Mahalleye gelmiştim. Benim için artık endişe azalıyordu, taki o karartıyı görene kadar, aniden frene bastım. Ellerim titriyordu. Gözlerimi kapattım, derin derin nefes almaya başladım. Bir kaç saniye sonra yavaşça arabadan indim. Arabanın önüne doğru gittim. Önüme atladığımda tam olarak ne olduğunu anlayamamıştım. O genç bir kızdı. Titriyordu, gözlerini kocaman açmış etrafa bakıyordu. Ona çarpmamıştım. Derin bir nefes aldım. Mutluluktan ağlayabilirdim. Hava çok soğuktu, üstünde incecik kıyafetlerle ne işi vardı bu kızın dışarıda? Yanına eğildim ve sordum :
-İyi misin?
Cevap vermedi. Bayağı yorgun görünüyordu. Koluna girip onu kaldırdım, arabaya geçmesini söyledim. Hızlı bir şekilde başını bana çevirdi. Bir an şüphe eder gibi oldu ama sonra yavaşça arabaya bindi.
Eve doğru yol aldım. Aynı zamanda soru sormaya çalışıyordum.- Neden öyle koşuyordun ?
Cevap vermeyecek gibiydi.
Eve varmıştık, ona dönüp konuşmaya başlamıştım.
- Bugünlük bende kal, yarında seni ailene geri götürürüz.
- Ailem evde yok! Evime gittim ama orada başka insanlar var!Bu kadar hızlı cevap vermesi beni şaşırtmıştı.
- Emin misin? Evini unutmuş olamazsın herhalde?
- Unutmadım! Evimin nerede olduğunu biliyorum ama orada ailem yok. Başka birileri yaşıyor. Biliyorum saçma geliyor ama bende bilmiyorum sebebini.
- Tamam sakin ol. Sabah olunca olan biteni anlatırsın. Bugün dinlen.Benden çekiniyordu. Beni tanımıyorum bile, çekinmekte haklıydı.
- Bana güvenmediğini biliyorum ama güvenmek zorundasın. Bu saatte buralar tehlikelidir.Onaylar şekilde baş salladı ve arabadan indi.
merdivenlerden çıkıp dairenin kapısına gelmiştik. Cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. Önce onun girmesi için kenara çekildim. Arkasından bende girdim.Üstü berbat durumdaydı. Benim için zor olsada annemin dolabın açmıştım. Birkaç parça kıyafet alıp kıza götürdüm.
Bu kızda gerçekten minnet duygusu vardı. Etrafı kirletmek için koltuğa bile oturmamıştı. On yıldır koltukları yıkatmadığımı bilse bu kadar çekinmezdi herhalde, o koltukta iki yıldan beri temizlenmeyen bir kola lekesi vardı. Kıyafetleri ve battaniyesi ona verdim . Bazı odaların yerinide söyleyip kendi odama gittim. Olabildiğince hızlı anlatmıştım. Her kelimemde boğazım düğümleniyordu. Kıyafetler kabuklanma yaramı tekrar açmıştı.
Kızın söyledikleri aklıma geldi. Düşünüyordum ama işin içinden çıkamıyorum. Birden aklıma kötü bir düşünce takıldı. Acaba kız hafızasınımı kaybetmişti. Üç yıl önce ölen komşumda da alzheimer vardı. Kendi evini unutup başka bir evin kapısını açmaya çalışmıştı. Hatta az kalsın hapse bile giriyordu. Evet şimdi sabaha kadar uyuyamayacaktım. Hep böyle oluyordu. Emin olmadığım bir konu hakkında zihnim en derinlerden en kötü fikirleri aklıma getiriyordu. Her şeye rağmen ne zamandır evde yalnız kalıyordum. Başka bir insanın gelmesi içime derin bir huzur veriyordu. Yatağa yattım , uyumam gerekiyordu. Gözlerimi kapatıp uyumak için kendimi zorladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HANGİMİZ GERÇEK
FantasyArzu genelde yalnız bir kızdır.Doğum gününde babasıyla yaşadığı gerginlik yüzünden babası gerginliği dağıtmak adına kızını ve eşini Antik kente geziye götürür. Arzu Antik kentte gizemli bir şeyler farkeder. Bu merakı onu nereye götürecek ?