Karakola gelmiştik. Polislere bilgilerimi verdim ön dört yıl önce ölmüş olan kız dışında bir şey bulamadılar baya şaşırmışlardı. Beni bir koltuğa oturttular ve olayı araştıracaklarını söylediler.
Çağrı gözükmüyordu. Ona bir kaç soru için bir odaya götürmüşlerdi, sonrasında gittimi bilmiyorum. Onunlada yollarımız bu şekilde ayrılmış oldu. Artıkd düşünmüyorum, ailemin olmadığına nerdeyse beni bile inandırmışlardı.
Camdan dışarıyı seyrediyordum. Yağmur artmıştı, arkama yaslanıp cama vuran damlaları seyrediyordum. Dışarıdakilere bakmaya pek cesaret edemiyordum kaçtığım adamlarla karşılaşa bilirdim ama gözüme biri takıldı bu bizim bir yakınımızdı. Babamın en iyi arkadaşıydı. Geçen sene ilçeye taşınmıştı. Belki hala bir şansım vardı, beni tanırmıydı acaba?
Etrafta polisler vardı onlara gözümden onun yanına gitmeliydim. Onu kaybetmekten korkuyordum. Arka kapıya baktım orada bekleyen güvenlik az önce bir yere çağrılmıştı. İki dakikaya dönerdi. Hemen kapıdan çıktım, yüzüme bu gibi damlalar bir tokat gibi vuruyordu. Onun yanına yavaşça yürüdüm ve seslendim.
-Afedersiniz!
Bana doğru döndü sorar gibi salladı.
-Beni tanıdın mı? Babamla çok iyi arkadaştınız, hatırladınmı?Başta anlamadığını düşündüm fakat "evet" dedi. Çok mutluyum artık ailemi bulabilirdim. Ona sordum:
- Onu bulamıyorum nerede olduğunu biliyormusun? İki gündür ulaşamıyorum. Onu takip etmemi ve babama gidebileceğimi söyledi. Ancak bir garipti sanki onu hiç tanımıyor gibi hissettim. Ayrıca ilçeden neden dönmüştü? onuda da bilmiyordum. Arabaya yaklaştığımızda birden arkasına dönüp ağzıma bir bez bastırmaya çalıştı. Şaşkınlıktan gözlerimi kocaman açmıştım. Bu kesinlikle babamın arkadaşı değildi, yüzü aynıydı ama o değildi işte. Elinden kurtulmaya çalışıyordum fakat başaramıyordum,öylece çırpınıyordum. Tam beni arabaya itecekken gürültülü bir ses duydum. Sesle beraber adamın yere yığılması bir olmuştu. Arkada bir gölge görmüştüm. Başımı kaldırdığımda çağrı oradaydı. Hemen elimden tutup ayağa kaldırdı ve koşmaya başladık arkama bakmıştım. Her yer kan gölü gibiydi. Çok kötü hissettim. Benim yüzümden Çağrı katil bile olabilirdi.- Sen güvende ol diye uğraşıyorum Arzu! Neden o adamın yanına gittin.
- O benim tanıdığımdı.
- O adam senin tanıdığın fala olamaz, inan bana hiç iyi biri değil.Genelde kaçırdıkları insanları kimse bulamaz.Hiç bişey demedi söyledikleri beni korkutmuştu. Yağmur bize inat daha çok yağıyordu. Nereya gittiğimizi bilmiyordum. Sanırım bir kestirmeydi. Çalarla dolu ormandan geçiyorduk. Biraz sonra sokağa ulaşmıştık. Eve hızlıca girdik. Çağrı bana bakarak konuştu
- Birazdan buraya gelirler hemen toparlan sadece ihtiyaçları al.
- Nereye gidiyoruz.
- Bilmiyorum.Bir poşetin içine ihtiyaç olabilecek şeyleri koyuyorudum. Öbür odaya doğru koşarken ayağım bir eşiğe takılmıştım. Kapıdan tutundu ve takıldığı yere doğru baktım. Orada bir şey vardı. Tahta parçaları önceden sökülmüştü. Onları hızlıca çıkardım. Bir kaç ses kaydı vardı. Hepsinin üzerinde tarihler yazılıydı. Biraz sonra Çağrı yanıma geldi.
- Düştün mü?
- Hayır ama bunları buldum.Merakla ses kayıtlarına baktı. Onları da poşete koyduk. Onları gittiğimiz yerde dinlemeye karar verdik. Artık sadece beladan kurtulmak istiyordum. Annemi ve babamı bulma umudum çoktan bitmiş sayılırdı. Ama mantıklı bir açıklama istiyordum. Bunları kafamda kurduğuma dair mantıklı bir açıklama.
İki poşet hazırlamıştık. Hızlıca arabaya bindik. Ormanın derinliklerine doğru gittik. Bi süre doğru araba durdu. İyice uzaklaştığımıza emin olunca derin bir nefes aldık. Polisler buraya gelebilirdi. Neden buraya geldik anlamadım aslında. Sonra aklıma beni kaçıran adamla ilgili söylediği şeyler geldi. Onu tanıyor muydu? Ona bakıp sordum:
- O adamı sen nereden tanıyorsun?
- İlk gün seni kovalayan o garip insanları hatırlıyor musun? Bu da o adamlardan biriydi. Şimdilik kurtulduk ama sonra ne yaparız bilmiyorum.
- Hiç sanmıyorum. polislerin buraya gelmesi an meselesi.
- Polisler asla gelmeyecek.
- Nasıl yani o nedemek şimdi?
- O adamlar işlerine polis karşısında istemez. Eğer adam öldürme onu çoktan yok etmişlerdir ve öldüğüne dair herşeyi yani asıl korkmamız gereken kişiler onlar.
- Çağrı... Sen bu kadar şeyi nereden biliyorsun.Birden şaşırmıştı. Bunu soracağım hiç tahmin etmiyordu sanırım. Söyleyecek bir şey arıyordu. Baya stres olmuş gibi duruyordu. Sonra konuşmaya başladı:
Birilerinden duymuştum çok önemli değil.
İnanmış gibi yaptım. Uğraşacak gücüm yoktu. Fazla belli etmemeye çalışsada birine zarar verdiği için vicdan azabı çekiyordu. Arkama yaslanıp biraz dinlendim.
Yorgunluğumuz biraz geçtikten sonra hazırlanıp kayıtları dinlemeye başladık.
Yorumlarınızı bekliyorum. Fikirlerinizi çok merak ediyorum. ♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HANGİMİZ GERÇEK
FantasyArzu genelde yalnız bir kızdır.Doğum gününde babasıyla yaşadığı gerginlik yüzünden babası gerginliği dağıtmak adına kızını ve eşini Antik kente geziye götürür. Arzu Antik kentte gizemli bir şeyler farkeder. Bu merakı onu nereye götürecek ?