Neler olmuştu böyle? Delirmek üzereyim resmen! Benim hakkımda olanları nereden biliyordu asla çözemiyordum. Ama yapmayacaktım, Çınar'dan uzaklaşmayacaktım. Bedeli ne olursa olsun, şuanlık planım Barış'ı kudurtmaktı.
Eve vardığımızda hızlıca üstümü değiştirdim ve kitaplarımı çıkarıp yatağa koydum. Yemeği yerken Cesur durmadan Çınar'ı sinir ediyor, o ise sürekli Cesur'a kızıyordu. Onları öyle izlerken içimde bir yerlerde bir korku vardı, ya Barış onlara da zarar verirse? Hayır işte bunu kaldıramam. Bitirdiğimde suratlarına bakmadan masadan ayrıldım, evet aptalca bir hareketti ama yaptım.
Zülal hani uzaklaşmayacaktın?
Ne yaptığımı bilmiyorum iç ses.
Ders çalışmaya başladığımda saate baktım ve tüm odağımı vermeye çalıştım. Kalemimi kalem kutuma kaldırdıktan sonra saate baktım, 5 saat geçmişti ve bence yeterliydi. Kendimi yatağa bırakmadan banyoda üstümü değiştirdim ve civcivli kumaş pijamalarımla yatağa uzandım. Nereden öğrenmişti bu yaşadıklarımı?
Kafayı çalıştır Zülal...
Tabii ya, aptal Ali! İkizlerin yüz karası. Kendi kendimle kavga ederken koridorda duyduğum adım sesleriyle hızlıca pikenin içine girdim ve kafamı yastığa gizledim, konuşmak istemiyordum.
İçeri girdiğinde, odada gezindiğini adım seslerinden anlayabiliyordum. En son tepemde dikildiğinde yatağın köşesine oturdu ve saçlarımı okşamaya başladı;
"Zülal'im, sen benim en değerlimsin. Beni hiç bırakma olur mu? Bırakma..."
Diyemedim. Seni bırakmak zorundayım diyemedim, bırakmazsam sen belki değil ama ben net zarar göreceğim diyemedim. Aynı evde yaşarken nasıl ondan uzaklaşacaktım bilmiyordum, ama ondan uzaklaşmak istemiyorum. Her şeyi akışına bırakıyorum.
~~~~~~~♡~~~~~~~~~
Uyandığımda belimde feci bir ağrı hissettim. Hayır ya! Regl olmama az kalmıştı ve olmuşsam hiç güzel olmazdı. Çünkü tekrar ağrıdan iki büklüm olacağım zamana dönüyordum. Kalkıp tuvalete gittiğimde tabii ki de düşündüğüm olmuştu. İşimi halledip çıktığımda Çınar'ın başında havluyla saçlarını kuruladığını gördüm.
Hayır en çekici halinle karşıma çıkma...
Ona şaşıp kaldığımda bunu fırsata çevirmeyi ihmal etmedi, havluyu yatağına fırlattığında bir yandan çarpık bir gülüşle gözlerime kilitlendiğinde bana doğru yaklaşmaya başladı. Yatağa çarptığımda oturup aşağıdan ona bakmaya başladım. Daha da üstüme gelip sırtüstü yatağa uzanmamı sağladı, kolunu yatağa koyup beni arasına sıkıştırdığında halinden gayet memnundu, ben ise utançtan yarılacaktım.
"Havalı buldun beni, değil mi?"
"Çınar, Cesur evde."
"Olsun, sadece sevdiğim kadına bakıp mutlu oluyorum."
"Ben de sevdiğim adama bakarak hayatımın ne kadar güzel olduğunu düşünüyorum."
"İşte benim sevgilim-"
"MİLLET UYANIN! KOCA ÇINAR ZÜLAL'İ UYANDIRAMADIN MI?"
"Hassiktir."
"Çınar ne yapacağımı bilmiyorum!"
"Rol yap."
"Nasıl?"
"Rol yap işte!"
İlk aklıma gelen şekilde yatağa girip pikeyi kafama kadar çektim ve Çınar'ın rolünü oynamasını bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilmediklerimiz
RandomBir grup 12. sınıfın Manisa'ya geziye gitmesi. En fazla ne olabilir ki? Tüm hayatlarının gidişatının değişeceği, kimi zaman şaşıracağınız kimi zaman "bekliyorduk zaten" diyeceğiniz bir kitap olması dileğiyle. İyi okumalar...