BÖLÜM 17

11 2 0
                                    

SARSILAN HAYATLAR

Depremden 9 gün sonra (25 Şubat):

Burada çok zor günler yaşıyorduk. Artık annemlerin evine gitmiştik. Zehra'ların ailesi ve bir kaç komşu ile annemlerin evinde kalıyorduk. Genelde erkekler bir yerde kadınlar bir yerde kalıyordu. Dayım ve yengemin vefat haberi ile annem yıkılmıştı. Küçük kızları Aylin'e artık annemler bakacaktı. Bu yüzden annem daha da güçlendi. Dayımları pek görmüyordum ben. Dayım eskiden kaçmıştı ve bir tek annemle irtibat halindeydi. Evet görüşüyorduk ama çok fazla değil. Ama yine de içimiz yanıyordu. Küçücük kızcağız hem annesini hem babasını kaybetmişti. Henüz 1 buçuk yaşındaydı. Artık o benim öz kardeşim annemin de kızıydı. Biz şimdi bu evde kalıyorduk evet ama her gece yastığı kafamıza koyunca korkudan uyuyamıyorduk. Ya yine deprem olursa? Dışarda evsiz kalan kişileri gördüğümüzde buraya getiriyorduk.

"Kızım Aylin'e bakar mısın hemen geliyorum. Haberleri falan sakın açmayın bak." Diye uyardı annem. Gidip kucağındaki Aylin hanımcığımı kucakladım. Beraber koltuğa oturduk.

"Aylin'cim bugün nasılmış bakalım?" Dedim alnından bir tane öperek. Çok masumdu. Allah onu bize bağışlamıştı.

"Diddi." Dedi. Bu onun 'gitti' demesiydi. O kadar güzel bir bebekti ki. Hemde çok fazla masumdu.

"Ney gitti gülüm" dedim konuşmamı dudaklarımı uzatarak yapmıştım. Bir tane daha öptüm yanağından. Kerem bizim yanımıza geldi. Benim alnımdan bir tane öpücük kondurdu. Bugünlerde çok fazla yapıyordu bunu. Aylin'in yanaklarından öptü. Çocuk, bebek çok fazla seviyordu. Onun sevmesi ona hayran olmamı sağlıyordu.

"Haya diddi." Dedi Aylin. Ellerini açmıştı. Ellerinin içini öptüm.

"Gelcek hala." Dedim. Kerem kucağına aldı.

"Aylinnn." Dedi Kerem. Gözlerinden öptü. Kirli sakalları gözlerine baktığında gıdıklandı ve güldü. "Benim prensesim nasılmış bugün?" Dedi. Sesi yumuşacık insana huzur veren türdendi.

"Keyem şallanndık. Anne dok" Dedi. İçimiz acıdı. Gözlerim buğlanmıştı. Ama Kerem Aylin'in yanında ağlamamam konusunda beni uyarmıştı.

"Evet güzelim. Ama oldu bitti. Aynı kar yağması gibi. Yağmur yağması gibi. Evet korktun. Hepimiz korktuk. Ama bak şimdi bir arada ve güvendeyiz. Evimiz güvenli. Hepimiz yanındayız. Sarılalım mi? Hah? Sarılmak ister misin?" Dedi Kerem. Aylin kafasını salladı. Sarıldılar. Çok güzel konuşuyordu. Deprem yaşayan bir çocuk bizi örnek aldığı için soğukkanlı davranmak gerekirdi. Deprem hakkında konuşmak istediğinde onu geçiştirmeden anlatmamız lazımdı. Kerem'de öyle yapmıştı. Depremin yağmur, kar gibi doğal bir afet olduğunu güzel bir dille anlatıp onu sakinleştirmeye çalıştıktan sonra güvende olduğumuzu hissettirdi. Sonrada sarılarak onun yanında olduğunu belirtti. Küçücük kolları Kerem'in boynuna yapışmıştı. Güzellikle bakıyordum onlara. Çok seviyordu çocuk.

"Ya benim canım oyuncak oynamak istedi. Beraber oynasak mı?" Dedi Kerem. Aylin'e bakan gözlerinin içi gülüyordu. Aylin'in de aynı şekilde. Kafasını güzelce bir aşağı bir yukarı salladı Aylin. Kerem benim kucağıma Aylin'i bırakıp içerden birkaç oyuncak getirdi. Yanıma gelip Aylin'i alıp koltuğa oturttu ve beraber oyun oynamaya başladılar. O harika bir baba olurdu. Niye bu yaşına kadar evlenmediyse.

"Kızım Aylin'e sor tuvaleti geldiyse yaptırsana." Dedi annem. Aylin bez kullanmayı bir veya iki ay önce bırakmış. O kadar akıllı bir kız ki hemen öğrenmişti.

"Aylin çişimizi yapalım mı? Geldi mi?" Diye sordum. Kerem bir kahkaha patlattı. Ama ne yapabilirim. Çişimiz diyince daha sevinçli gidiyordu.

"Çişş dok." Dedi Aylin. Çişi yokmuş yani. Maşallah ya gerçekten. Bir tane kocaman yanağından öptüm. Isırıcakrım az kalmıştı.

KALP İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin