Allahın belasının benden ayrılmasının üstünden iki hafta geçmişti. Deli gibi Gojo'nun hasretini çekiyordum. Neden ayrıldığı hakkında bir fikrim yoktu ama tekrar eskisi gibi olmak istiyordum.Üstümü giyip hazırlandım. Bugünki görevim şehir dışında terkedilmiş bir oteldeki lanetleri öldürmekti. Tahminlerimce Gojo da orada olacaktı. Çünkü koskoca otelde yalnız benim olmam saçma ve zor olurdu.
Evden ayrılıp arabama bindim. Yol yaklaşık iki saatti. Gidene kadar efkarlı şarklılar dinleyip kendime acı çektirecektim. Hiçbir suçum yoktu ama hakediyordum.
Uzun saatler sonunda terkedilmiş otele vardım. Otel çok eski ve leş gibi görünüyordu. Şuan akşam olmuştu, belki de bu yüzden kötü duruyordu.
Gözlerim terkedilmiş otelin önündeki arabaya kaydı.
BU SATORU'NUN ARABASIYDI.
Şaşırmıştım ama çok da değil. Belki benimle konuşurdu. İhtimali bile güzeldi.
Arabamdan indim. Hiç gidesim yoktu ama zorundaydım maalesef. Yavaş adımlarla otelin kırık kapısını aralayıp içeri adım attım. Kimse ortalıkta görünmüyordu. Duvarların boyası soyulmuştu ve kan lekeleri vardı. İğrençti.
Şuanda dışarıdaki lambanın içeriye yaydığı ışıkla hareket ediyordum çünkü içerinin lambalarının çalıştığını düşünmüyordum. Koridor diplere doğru karanlıklaşmaya başlamıştı. Çantamdan el fenerimi çıkarttım. Odaları kontrol etmem lazımdı. Sağımda duran odaya girme kararı aldım, içimde korku ve tedirginlik vardı. Adımımı odanın içine doğru atar atmaz önümde devasa bir lanet siületi belirdi.
Tam küfredecekken birden ağzımı kapattı. Lanetlerin ne zamandan beri insan gibi elleri vardı ki?
El fenerini lanete doğru tuttum. Bir dakika,,bunun büyük mavi gözleri vardı. Beyaz saçları ise ışıkta parlıyordu. Çok ilginç bir lanet çeşidiymiş gerçekten de.
"sessiz ol Toji burada." dedi Satoru erkek beyi.
Ağzımda duran elini hemen tutup ittirdim. Tek kelime etmeyecektim zaten. Boyundan utansın o.
Birden elimdeki el fenerini çekip aldı ve kapattı. Bana susmamı söylediği için sorgulayamadım ama yüksek ihtimal Toji bizi görmesin diye yapıyordu.
Bir kaç dakika öylece bekledikten sonra ilerlemeye başladı. Peşinden gidiyordum. Adımlarımızı sessizce atıyorduk. Ama bunlar umrumda değildi. Kendisinin bana bir açıklama borcu vardı ayrılık konusunda. Ve bunu öğrenmeden buradan ayrılmayacaktım.
Dalgın bir şekilde ilerlerken kahkaha atıp bize yaklaşan bir adet Toji gördüm.
İkimizden birisi ağır bir darbe alacaktı. İçime böyle siniyordu.
Toji konuşmaya başladı.
"Ah be Gojo, şuan seni yavru kızının önünde öldürmekten nasıl bir zevk alacağımı tahmin bile edemezsin.." dedi
Yavru kız mı? Bu adam sakat.
Gojo hiçbir cevap vermeden direk atladı üstüne. Şuan çok büyük bir çatışma yaşanıyordu. Gojo'ya sinirli olduğum için fazla heyecanlanamıyordum maalesef.
Olan biteni mal gibi izliyordum. Güya lanet öldürmeye gelmiştim, şu hale bak.
Toji elinde tuttuğu bıçağı Gojo'ya saplamak üzereydi. Gojo onu sonunda ittirip bir kaç saniye de olsa uzaklaştırmıştı. Ama kendisi aşırı yıpranmış ve ayakta zor duracak gibi görünüyordu. Toji birden Gojo'nun üstüne doğru koşmaya başladı. Tam bıçağı saplayacağı sırada önüne atladım.
Bıçak benim karnıma saplanmıştı. Toji hızla bıçağı çekti ve ikinci kez tekrar bana sapladı. Kan durmadan akıyordu benden. Gözlerim bulanık görmeye başladı ve bilincimi kaybettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙈𝙧. 𝙎𝙖𝙩𝙤𝙧𝙪! 𝘎𝘰𝘫𝘰 𝘟 𝘖𝘬𝘶𝘺𝘶𝘤𝘶
Short Storyİçeride Gojo ile güzel vakit geçirebilirisiniz. Sizi bekliyordu zaten. Wattpad'daki en dehşet-ül vahşet Gojo Satoru kitabına güzel geldiniz 👌🏼