ŞANS

19.Bölüm

basliyoruuuz

-----------

"Abi deli midir nedir gitmedi.  Kusura bakma hallediyoruz şimdi." dedi ve kolumdan tuttu. Tam ağzımı açacakken Demir araya girip korumanın kolunu kolumdan çekti. "Çek elini. Bana sorabilirdiniz tanıyor musun diye." dedi sinirle.

"Bak gördünüz mü?" dedim ve egolu bir bakış attım. İkisi de başlarını eğdi. Demir eliyle 'içeri gel' hareketi yaptı. Duruşumu dikleştirip kapıdan girdim. Ardımdan Demir de girdi. Bahçede de 5 koruma vardı. Arkada da dolaşanlar vardı. Korumaların bakışını üzerimde hissediyordum. Demir yanıma gelince hepsi başka tarafa baktı. Eve girdiğimizde büyük salondaki koltuğa oturdum ve bacak bacak üstüne attım.

Demir bana baktı. Bacaklarıma bakmamaya çalışarak karşıma oturdu. "Ne işin var burada?" diye sordu. "Gelirken sana mı soracağım?" dedim ve devam ettim. "Seninle konuşmaya geldim." dedim.

Demir "Korumalar birşey dedi mi?" diye sordu. "Evet." diye yanıtladım. "Ne dediler?" dedi. "Öyle genel konuştular git falan diye." dedim yalan söyleyerek. Bana söylediklerini söylemek istemedim. Demir inanmış gibi bakmasa da kafasını salladı.

Biraz öne eğilip "Demir kimin attığını bilmiyorum gerçekten. Senem'e de sorarım eve gidince. Sarhoştum cevap veremedim telefonuna." dedim kendimi açıklayarak. Demir "Tamam Asena." dedi. Üzgün bir yüzle "Kırılma ama. Üzülme de." dedim. "Berkay kim?" diye sordu. "Senem'in arkadaşı. Senem ile Efe dans ediyordu. O da benim yanımdaydı. Dans edelim diye ısrar etti. Birkaç hareketten sonra geri yerime geçtim." dedim. "Tamam." dedi.

"Eee böyle küs mü duracağız?" diye sordum. "Küs değiliz ki." dedi. "Öyle mi?" dedim. "Sana küs kalamıyorum." dedi. Gülümsedim.

"Evin müsait mi?" diye sordum. Şaşırmıştı. "Neden?" dedi. "Gezmek istedim de." dedim. "Gez. Bana sorma. Ev senin." dedi. Gülümseyerek ayağa kalktım ve gezmeye başladım.

Yukarıdan başlayarak gezmeye başladım. Yukarıda 3 tane misafir odası vardı. Başka bir odaya girdiğimde burası Demir'in odasıydı. Odası genişti. Siyah yatağı dağınıktı. Bir çalışma masası vardı. Yatağın yanında iki tane komidin vardı. Komidinin üzerinde çerçeve vardı. Kapıya yakın olan komidinin yanına gittiğimde çerçeveyi elime aldım. Demir ve ondan küçük bir kız vardı. Bu ölen kardeşiydi. Kumral bir kızdı. Çok güzeldi. Fotoğrafta ikiside birbirine sarılmış gülüyorlardı.

Fotoğrafı geri yerine bıraktım. Biraz daha ilerlediğimde çalışma masasının yanına gittim. Dosyalar vardı. Biraz karıştırınca üstünde Cenk ile birlikte çekildiğimiz fotoğraf olan bir dosyayı gördüm. Elime aldığımda dosya elimden çekildi. Arkamı döndüğümde Demir ile burun burunaydık. "O neydi?" diye sordum. "Birkaç araştırma." dedi. "Ne araştırdın bizimle ilgili?" diye sordum. "Boşver." dedi.

Kalçamı masaya yaslamıştım. Demir de üzerime eğilmişti. Bacaklarım onun bacakları arasındaydı. "Asena" dedi Demir. "Hm" diye bir ses çıkarttım. "Aslında sana söylemek istediğim bir şey var." dedi. "Söyle." dedim. Tam ağzını açmışken kapı aniden açıldı. İçeri bir adam girmişti. Bizi görünce şaşırıp hemen arkasını döndü. "Oha lan. Pardon siz devam edin ben çıkıyorum." dedi. Demir üzerimden çekildi ve adama doğru "Ali millete gidip yalan yanlış anlatma. Dövdürtme kendini." dedi. Adının Ali olduğunu öğrendiğim adam güldü ve "SEMİHA ABLA" diye bağırdı. Demir,Ali'nin üzerine koşarken dosya elinden düştü.

Onlar aşağı inerken eğilip dosyayı aldım. Dosyanın içini açtım ve fotoğrafımız olduğu sayfadaki yazıyı okudum.

Ölüm tarihi: 28 şubat 2023

------------

neeee??????

kaoslara başlayalım ha ne dersiniz?????