3.0

1.8K 106 48
                                    

AĞAĞAĞAĞA BEN AŞIRI MUTLUYUUM

Hikayem 10k okunmuş çok teşekkür ederiiim ne kadar teşekkür etsem az gerçekten

İlk başta sadece okuyordum sonra aklıma dolan fikirlerle bu kitabı yazmaya başladım ve düşündüğümden çok daha fazla kişi okudu oy verdi ve yorum yaptı gerçekten çok teşekkür

Bir sürü kişi yorum yapıp oylamaya başladılar sayamıycağım bir sürü hesap var hepinizi gerçekten çok değer veriyorum hepiniz benim için çok ayrı ve değerli bi yerdesiniz

Tekrardan teşekkür ediyorum bu kadar okuma oylama ve yorum için hayallerimden çok daha fazlasını bana yaşattığınız için minnettarım

İyice uzattım

İyi okumalar diliyoruum yorum yapıp oy vermeyi unutmayınn.

İyi okumalar tekrardann

"yeter ya" dedi Michy elindeki yumurtayı kırmaya çalışıp kıramayıp elinceki kabukları zaten yeterinde kabul dolmuş tavaya fırlatırken.

Ben ise ne mi yapıyordum.Ocağın yanına tezgaha oturup Emre ve onun bu halledine gülüyordum.

"ıy" dedi Emre öğürme taklidi yaparken

Onun bu haline kahkaha atıp kafamı öbür tarafa çevirdim.Eda Altay'a domates kesmeyi öğretiyordu.Hayır Altay daha çok Eda'ya bakıp domatesleri yiyordu.Best shipim olucaklar

oldular bence

yok olmamışlardır daha.Eda ilk sana söylicem dedi.Hatta ilerde çocuğu olursa olursa ilk bana söylicekmiş.Onu bile kurdu kafada

Ya manyadı iyice be.Lisede böyle değildi bu kız

Bozuldu iç sesim bozuldu

Birden yakınımdan gelen patlama sesi ile çığlık atıp tezgahtan atladım.

"Lan evimi mi patlatmaya niyetlisiniz siz"dedim yakınarak

"Su ısıtıcı patladı"dedi Mert

"tahmin ediyim sen yaptın.Dua et evi patlatmadın yanlışlıkla."

"Ya sakarlığına senin ben" dedi Altay

"Kardeşlerim olabilir böyle şeyler bozuntuya vermeyin temizleyek şurayı"

Sağıma döndüğümde koluna bakan Emre'yi gördüm.Giydiği tshirtten çektim yanıma.

"Emre salak mısın madem kaynar su geldi niye söylemiyosun"

"Değil o kadar önemli bi şey"

"Emre iyi misin?" diye sordu Michy

"Pansuman yapıcam içerde ben"

"Maya gerek y-"diyemeden elimin tersiyle ağzının ortasına yavaşça vurdum.

"sus sen konuşma çok"

Onu dinlemeden diğer kolundan çekiştirdim ve salona getirdim.Ardından kolunu bırakıp duvardaki dolabın kapağını açıp içinden krem ve bandaj çıkardım.

"Emre ne bakıyon çök koltuğa"

"Ya gerek yoktu Maya"

Bi yanmış koluna bir ona bakıp salak mısın bakışı attım en sonunda.

O koltuğa oturduğunda yanına oturup kremin kapağını açtım ve koluna sürmeye başladım.

Kremi dokundurduğumda yüzünü buruşturdu.

"Gerek yok Maya öyle Maya şöyle Maya" dedim onun dediklerini diyerek.

Kremi sürüp sürdüğüm yeri bandajladıktan sonra omzuma vurup kalktım yerimden.

Malzemeleri yerine koyup tekrar mutfağa gidicekken kapı çaldı.Yönümü değiştirip kapıyı açtım.

Karşımda Arda duruyodu.

Salaklık yapma sen çağırdın

Gülümsedim ve "Gelsene içeri" dedim.

e yok kapıda bırak bide

İç sesimi umursamayıp bozuntuya vermedim.

"Hoşgeldin"
"Hoşbuldum"

Bu sefer o bana sarılmıştı.Şaşırsamda bozuntuya vermedim.Kollarını belime dolamıştı.Bende kendi kollarımı onun boynuna.Kafasını boyun girintime gömdü.Bir süre sonra ayrıldık.Belki mutfaktan görüyolardır bilmiyorum ama şuan orayı temizleyip aynı zamanda yuemek yapmakla meşguller

Arda tepkisiz bi ifadeyle ayrıldığımızda sessizce bana bir şey söyledi

"Sigara kokuyosun"


Ay bi kaç gündür bölüm yazmıyoruum.

Bu bölümde de aslında Maya'nın takımdeilerle birbirlerine verdiği değeri falan filan anlatmaya çalıştım oldu mu bilmiyorum.

İçimede sinmedi bölüm pek zaten

Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın <33

ZORLUK|Arda GülerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin