my safe place |taekook

four

Çalan telefonumla uyandım. Arayan Jimindi ama öylesine uykum vardı ki daha sonra arayacağımı belirten bir mesaj attım. Attım ama ben şuan koltukta yatıyordum. Dün gece olanlar rüya mıydı yani? Ben Taehyung'un kucağında uyumamış mıydım? Derin bir nefes alıp iyice gerindikten sonra kalktım. Sehpanın üzerinde duran kağıda baktım. Onu aldım ve okudum. Bu yüzüme yerleşen kocaman gülümseme de neydi böyle? Günaydın küçüğüm.Bugüne toplantım olduğunu unuttuğum için şuan bensiz uyandın ama üzülme önümüzde daha bir haftamız var. Akşam yedi gibi seni alırım evinden. İstek listesini mesaj atmayı unutma bana.

Bu adamla dün gece beraber uyuduğum kesindi. Uzun zaman sonra gerçekten uyuduğum en rahat uykuydu. Sehpanın üzerinde not haricinde duran iki kupa vardı. Bu da aslında benimle olduğunu kanıtlıyordu. Benimle olduğuna kanıt arıyordum resmen. Kimsin sen Taehyung ve ben neden benimle kalmış olmanı diledim?

Evimi toplayıp güzel bir kahvaltı yapmış tabii bu arada da Jiminle konuşmuştum. İddiayı sordu bana ve bende dümdüz bir şekilde geçiştirdim. Dün gece olanları anlatmadım ona çünkü anlatmadım işte. Bugün restorana gitmek istemedim. Müdürede gelmeyeceğimi belirten bir mesaj atmıştım. Hem sahibi hem şefi olmak zordu bir restoranın. Tüm bu kafamdakileri atıp odama çıktım. Bavulumu- Yuh yani ne bavulu tatile mi gidiyordum. Spor çantalarımdan birini ayarladım ve içine kıyafetlerimi koydum. Bana yapılı olduğumu ve onu dövebileceğimi söylemişti ama asıl yapılı olan oydu. Eğer canım sıkılırda ofisine gitmek istersem diye bir de blazer ceket ve kumaş pantalon ekleyip çantamı kapattım. Yatağıma uzanıp telefonumla vakit geçirmeye başladım. Netflix açıp dizi izleyecektim ki bir bildirim düştü ekranıma.

Kim
İstek listeni bekliyorum, saat beş civarı bir toplantım var. Ondan çıktıktan sonra yanındayım.

        JK
                                      Herhangi bir isteğim yok.

Tutturdu bir istek listesi diye. Sanki evli bir çiftmişiz de  tatile gidiyormuşuz gibi hissettiriyor bana bu.

Kim
Abur cubur adına hiçbir şey yok evimde. Hem 1 hafta boyunca yemeklerin sende olduğunu unutuyorsun. 

JK
Kim, istemiyorum bir şey. Ayrıca yemek yapabilmem için illa waow malzemelere ihtiyacım yok. Şefim ben. Unutma bunu.

Bir insan abur cubur yemeden nasıl durabilir ya? Şaka gibi bir adam resmen. Bir de mesajıma görüldü atıyor. Adeti bu sanırım. Bir şeyler istese miydim? Biraz şımartılsam fena olmazdı. İlgiye seviyordum. Hep sevdim.

JK
Çok baharatlı olmadığı sürece her cipse okayım. Birkaç tane de çikolata. Et, tavuk. Ne seviyorsan al. En sevdiğin yemeğin malzemelerini de al. Yaparım sana. Bir de beni bekletme Kim.

Mesajı attıktan sonra kendime film açıp izlemeye başladım. Birden aralıksız çalınan kapı ile uyandım. Uyuya kalmışım ve saat yediyi çoktan geçmişti. Gelen Taehyung olmalıydı. Birde beni bekleme nidaları attım adama. Ahh. Koşarak kapıyı açtım. Üzerimde hala dün akşam ki pijamalarım vardı. Açar açmaz Taehyungu gördüm. Benim aksime jilet gibi görünüyordu.

"Bekletilmeyi sevmeyen Jeon, on beş dakikadır burada bekliyorum. Hadi çantanı al da geçelim eve."

Kafamı sallamakla yetindim. Ne dese haklıydı. Odama çıkıp çantamı aldım ve yanına döndüm.  Çantamı elimden aldı ve önümden yürüyüp arabaya bindi. Bende arkasından evimi kitleyip arabaya bindim. Yola çıktığımızda bir özür dilemem gerektiğini düşündüm.

"Ben, beklettim seni. Özür dilerim. Uyuya kalmışım."

Kırmızı ışığa denk geldik ve araba durduğunda bana döndü.