my safe place |taekook

nine

"Abla noldu?"

"Aldattı beni. Aldatıldım ben Taehyung."

Evet, yaklaşık bir yarım saat kadar öncesinde ablamın aldatıldığını iyice ağlama krizine girmeden önce öğrenmiştim. İlk onu gördüğümde ikimizde -Jungkookla ben- şoka girsekte onu hemen içeri alıp, salona oturtmuştuk. Jungkook ona papatya çayı yapacağını bunun sakinleşmesine yardımcı olacağını söyleyip yanımızdan ayrıldı. Şimdi ablamla abla-kardeş konuşma vaktimizdi.

"Abla, biraz daha iyi misin?"

Sorduğum soru saçmaydı biliyorum. Ama bilirsiniz işte ne sorulur ki böyle zamanlarda?

"Benim 2 yaşında bir çocuğum var Taehyung, bilmiyormuş gibi davranma, senin yeğenin o. Luna daha 2 yaşında. Babasız büyüyecek. Ne yapacağım ben?"

Tekrar ağlamaya başladığında ona sarıldım. Göğsüme başını koydu ve içli içli ağladı. Birkaç dakika sonra sakinleşti tekrar.

"Sadece Lunanın fotoğrafını çekmek için telefonunu almıştım Kainin telefonunu. Bir mesaj geldi tam o sırada. Algılayamadım ilk."

Derin bir nefes verdi. Tam o sırada Jungkook ablama yaptığı papatya çayını sehpaya bıraktı.

"Ben odana çıkayım, siz konuşun."

Ona öpücük atıp buruk bir gülümseme bahşettiğimde gidecekken onu durduran ablam oldu.

"Kal sende, yabancı değilsin belli ki"

Bir buruk gülümsemede ablam bahşetmişti bize ama ablamı gülümsetebildiği için Jungkooku öpecektim.

"Pekala, nasıl isterseniz"

Koltukta bana ne yakın ne uzak olan yere oturdu.

"Papatya çayı, sakinleştirir belki."

Ablam kupayı eline aldı ve birkaç yudum içtikten sonra Jungkooka teşekkür edip anlatmaya devam etti.

"Bu gece, seninkiler uyuduğunda. Yeri biliyorsun zaten, yazıyordu mesajda. Kim bu diye bakmak istedim. Çok güzel bir kadındı ama baya öncesinden muhabbetleri vardı. Sohbet uygulamasında o kadından çıktığımda başka bir sürü kadın ve erkek gördüm. Bisex olduğumuzu söylemem gerekmiyor sanırım."

Ablam, dünyanın en iyi ablası, en iyi annesi ve en iyi eşiydi. O Kai itini oldum olası sevmem. Ben demiştim demek istemiyorum ama bir bok olmayacağı belliydi ondan.

"Luna nerde, en son senin kucağındaydı?"

Sorusu Jungkooka yönelikti. İlk geldiklerinde ben ablamı içeri alırken Jungkookta Lunayı kapıp odama çıkarmıştı.

"Taehyung'un odasına uyuyor. Saçlarıyla oynadım ve hemen uyudu. Sizin izniniz olmadan aldım kucağınızdan ama etkilenmesini istemedim."

Ablam gülümsedi bu kez.

"Adın ne senin güzel kalpli çocuk?"

"Jungkook, Jeon Jungkook."

"Lisa bende, Lalisa Monaban."

Gülümseyen bu sefer Jungkooktu.

"Luna için teşekkür ederim, o an aklımdan tamamen çıkmıştı etkilenebileceği."

"Lafı olmaz, keyfinize bakın."

Ablam çayını bitirdikten sonra bana döndü.

"Senin bir avukat arkadaşın vardı, Yoongi miydi ismi? Onunla bir görüşme ayarlar mısın bana? Boşanacağım ben."