Gece 3 gibi eve geldiğimizde normalde yorgun olması gereken bünyelerimiz aksine oldukça enerjikti. Ki sebebi de şuan ona yeni aldığımız etekleri yere sermiş seçim yapmaya çalışan sevgilimdi, benim için. Onun içinse elleri arkadan bağlı kucağıma çıkmasını bekleyen bendim. İlk defa mı birine kucak dansı yapacaktı bilmiyordum ama istekli olduğu gayet açıktı.
"Sevgilim, sen seçmek ister misin?"
Ellerimin arkada kendi kravatımla bağlı olmasına mı yanayım yoksa sevgilimin bir türlü
karar verememesine mi?"Hepsinin yakışacağından eminim bebeğim. Ama şu diğerlerine göre oldukça kısa ve pileli olan lacivert benim bu geceki tercihim olabilir."
Kıkırdadı söylediğime. Aslında çok bir seçenek yoktu. Birkaç tane almıştı kendisine. Normalde giymediğini, yalnızca benim için aldığını söylemişti hatta.
"Sevgilim ne istiyorsa o olsun."
Etekleri yerden kaldırıp alışveriş poşetine geri topladı ve kenara koydu. Ama irite eden bir yavaşlıkta yapıyordu bunu. Ellerim bağlıydı ve o da buna güveniyordu. Bilmediği tek şey benim ellerimin -belki kucak dansı için değil ama- çokça bağlanmış olması ve benim bu bağlamalardan nasıl kurtulunacağını bilmemdi.
"Seni istiyorum Jeon. Bu gece ve bundan sonrakilerde tek istediğim sensin."
Gülümsedi. Seçtiğim etek uzun bacaklarına çok yakışacaktı emindim. Aslında ilk defa bir erkekle beraber olmuyordum ama Jeon'un kendine sunduğu ilkler içinde beni de bulundurması içimi kımıl kımıl ediyordu ve en önemlisi de aşıktım ona, gayet aklı başında bir şekilde hemde.
Altındaki pantalonu çıkardı, yavaştı bunu yaparken ama göz temasımızı hiç kesmedi.
"Sakın sevgilim, ben kucağına gelmeden ordan kımıldanma. Bir milim sağa bile kayma."
Kafamı sallamakla yetindim. Bana bir şov sunmak istiyordu ve ben onu kıramazdım. Zaten bir başkası olsaydı onun yerinde elimi bağlamayı geçtim burda böyle süt dökmüş kedi gibi oturmaz işimi halledip çıkar giderdim. Jeon'dan önce olduğum adamla gurur duyarken Jeon'dan sonra olduğum adamdan utanmış, değişmiş hatta ona aşık olmuştum. Ben kafamdaki düşüncelere boğulurken yine onu izliyordum. O göz temasımızı kesmiyorken sonunda pantalonunu çıkarıp kenara fırlattı. Burdan sonra beklediğimiz şey direkt eteği üzerine geçirmesiydi ama benim sevgilim beklenilenin hep üstüne çıkardı. Yine öyle yaptı ve eteği giymeden önce iç çamaşırını da çıkardı. Sonrasında giydi eteği üzerine ve belinde bulunan iplerinden iyice sıkılaştırıp ince belini gözüme soktu, sanki gözlerim oradan ayrılıyormuş gibi.
"Bu tişört bunun üzerine hiç yakışmadı."
Oyunbaz bir tavırla söylediği cümleye kıkırdamadan edemedim. Oyununu bozmak istemediğim için şuan ellerim hala bağlıydı ama dayanamazsam onu yerdim.
"Çıkaracağım zaten sevgilim, boşver."
Bu sefer kıkırdayan oydu.
"Haklısın ama bu gece benim isteklerim önemli. Hemen geliyorum."
Hafif zıplaya zıplaya ve tüm hareketlerinin aksine hızlı bir şekilde odadan çıkıp gitmiş ve beni orda otururken bırakmıştı. Birkaç dakika geçtiğinde üzerine dar beyaz bir cropla geldi. Bunu ne zaman almıştık? Ya da daha önce dolabında mıydı?
"Bak şimdi güzel oldum, değil mi sevgilim?"
Sonunda önüme geldi ve durdu. Yine kucağıma gelmemişti. Oyun oynuyordu ve eğleniyordu.
"Hep güzelsin ki sen. Çok güzelsin."
Elleri omuzlarıma çıkıp minik daireler çizerken bana kur yapmaktan kaçınmayan sevgilim bu durumdan hoşnut olduğunu belirten kıkırdamalarını da sunuyordu bana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my safe place |taekook
FanficBen Kim Taehyung, ismimin önünden gelen playboy ve benzeri sıfatlarıyla övünen ben, o güzel çocuğu gördüğümde bu sıfatlardan utanmıştım. "Tıpkı şarkıda söylediği gibi seveceğim seni, ne istiyorsan verecek, senin olacak ve istemediğinde seni anlayac...