Chapter 16

223 30 19
                                    

1

"Pek de rahatsız etmiyordun aslında." Kanae endişeyle kaşlarını büzerken konuştu. Mitsuri gülümsedi ve başını iki yana sallarken ayakkabılarının bağcığını bağlamayı bitirdikten sonra doğrulup valizini kavradı, "Zaten geçici olarak kalıyordum. Sağ olun kalmama izin verdiğiniz için."

Kanae dudaklarını birbirine bastırdı, "Alışmıştık."

Mitsuri güldü, "Gidiyorum ben, gelin bir ara."

"Geliriz. Shinobu gelsene, gidiyor Mitsuri!" İçeriye doğru bağırdığında Shinobu da içeriden bağırdı, "Geliyorum dur."
Birkaç saniye sonra elinde bir poşetle geldi. Gülümseyerek Mitsuri'ye uzattı. "Çok şükür kurtuluyoruz senden."

Mitsuri de gülümsedi ve poşeti eline aldı, "Tabii tabii," hafifçe arkasını döndüğünde konuştu,"Görüşürüz."

"Görüşürüz." dedi Shinobu ve Kanae.

Mitsuri evden elindeki poşet ve valiz ile ayrılıp arabaya doğru yürümeye başladı. Çalıştığı süre boyunca biriktirdiği bir miktar para ile uygun küçük bir ev bulmuştu. Obanai de valizle zorlanmasın diye onu eve bırakacaktı. Valizi bagaja koyduktan sonra öndeki koltuğa oturdu. "Tamam mı?" Obanai, Mitsuri'ye bakarak konuştu. Mitsuri başını sallayarak onayladı. Obanai arabayı çalıştırdığında Mitsuri'nin yönlendirmeleri ile Mitsuri'nin yeni, minik dairesine vardılar.

Mitsuri eve girdiğinde derin bir nefes aldı. Elinde çekiştirdiği valizi kenara bıraktı ve ayakkabılarını çıkararak salondaki koltuğa oturdu.

Evde bir oda vardı. Küçük bir evdi fakat Mitsuri tek başına yaşadığı için sorun değildi.

"Mitsuri? Bu çantaları nereye bırakayım?" Obanai Mitsuri'ye seslendiğinde Mitsuri Obanai'ye baktı, "Bırak oraya alırım sonra."

Ev eşyalı olduğu için direkt kıyafetlerini alıp taşınabilmişti.

Obanai eşyaları girişe bıraktı ve ayakkabılarını çıkardı. Evin giriş kapısından direkt salon gözüküyordu. Adımlarını salondaki tekli koltuğa yönlendirdi ve oturdu. Etrafa bakmaya başladı. Üç kapı vardı. Bu kapıların birisi banyoya, birisi mutfağa, birisi de yatak odasına açılıyordu.

"Kendime bir şeyler hazırlayacağım. İster misin?" Mitsuri mutfağa doğru adımlarken konuştu. Obanai başını iki yana salladı, "Hayır, sağ ol."

Çıkmaya başlayalı bir ayı geçmişti. Sürekli birbirlerini görseler de kafe dışında pek gorüşmemişlerdi ve eskisinden sadece biraz daha yakınlardı. O zamandan sonrw yalnızca iki kere sarılmışlardı. (Obanai Mitsuri'yi eve bıraktığında olan yaklaşık 3 saniyelik sarılmalardı.)

Mitsuri mutfağa girdi ve dolapların birinden hazır ramen çıkardı. Suyu kaynaması için bıraktıktan sonra koltuğa geri oturdu ve iç çekti. Konuşulacak bir şey yoktu. Sessizce oturuyorlardı ve birbirlerine bile bakmıyorlardı. Obanai yutkundu, "Evin, güzelmiş."

"Oh, teşekkürler! Küçük ama sevdim ben de." Mitsuri gülümseyerek konuştu.

Obanai de hafifçe gülümsedi. Birkaç dakika sessizce oturmalarının ardından Mitsuri ayağa kalkarak hazır ramenini yaptı ve kaseyi avuçları arasına alarak salondaki koltuğa oturup yemeye başladı. Obanai arada ona baksa da dudaklarını birbirine b
astırmış rahatsızca oturuyordu. Ortadaki sehpahanın üzerindeki telefon titremeye başladığında Mitsuri dudaklarını yaladı ve tek eliyle telefonu alarak aramayı yanıtladıktan sonra kulağına yasladı, "Efendim?"

"Oturuyoruz öyle. Yemek yiyorum."

"Hmhm, burada daha."

"Ararım akşam seni. Görüşürüz." Mitsuri mırıldandıktan sonra telefonu sehpaya geri bırakarak ramenini yemeye devam etti.

別の人生.ObamitsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin