Chapter 13

269 27 78
                                    

1

Mitsuri, gözlerini tavana dikmiş yatıyordu.

"Ne bu hal? Hala cevap vermedin mi Iguro-san'a?" Kanae onun yanına otururken sordu. Mitsuri başını iki yana salladı, "Hayır."

"Ne düşünüyorsun? Sevdiğini bilmesem anlayacağım."

"Iguro iyi birisi, değil mi?"

"Yani, benim tanıdığım kadarıyla öyle. Sanemi de iyi birisi olduğunu söylüyor. Iguro son günlerde sürekli dalgınmış. Seni düşünüyormuş."

"Gerçekten mi?" Mitsuri doğruldu. Yanakları kızarmıştı ve heyecanlanmıştı. Kanae gülümsedi. "Gerçekten."

Birkaç saniye Mitsuri'ye baktı. "Bir haftayı geçti ve hala bir cevap vermedin. Ne zaman vermeyi düşünüyorsun?"

"Sanırım, haftasonu."

Kanae şaşkınlıkla Mitsuri'ye baktı, "Ne!? Ciddi misin!?"

Mitsuri başını salladı. "Konuşmayı planlıyorum."

"Çıkmaya başlayacaksınız yani!?" Mitsuri dudaklarını birbirine bastırdı ve başını çevirdi.

2

Mitsuri, elindeki kahveyi masaya bıraktı ve gülümsedi, "Afiyet olsun." Masadaki adam da Mitsuri'ye bakıp hafifçe gülümsedi, "Sağ olun."

Mitsuri başını sallamasının ardından arkasını döndü ve kasaya doğru ilerlerken kafenin kapısı açıldı. "Oh, Mitsuri-chan!"

Mitsuri duyduğu sesle arkasını döndüğünde duraksadı. Vücudu kaskatı kesilmişti ve dudaklari aralık kalmıştı. Kahverengi saçları ve koyu yeşil gözleri ile Haru, şu an Kumi'nin yanında, karşısındaydı. Mitsuri dudaklarını kapattı ve tekrar araladı, "Kumi?"

"Kolay gelsin, Mitsuri-chan!" Kumi gülümsedi. Yanındaki Haru, bıkkın bakışları ile Kumi'ye bakıyordu.

"S-Sağ ol..." Mitsuri elindeki tepsiyi sıkarken konuştu, "Neden geldiniz?"

"Huh?" Kumi alınmışcasına kaşlarını büzdü, "Gelmese miydik?" Mitsuri gözlerini kırpıştırdı, evet?
"Yani, şey, görüyorsun, şu an çalışıyorum-"

"Biliyorum! Sadece uğramak istedim. Haru ile buluşmuştuk da." tekrar gülümsedi. Mitsuri dudaklarını yaladı. O sırada Kumi, Haru'nun koluna girip onu bir masaya doğru çekiştirdi. Bir masaya oturduklarında Kumi gülümseyerek konuştu, "Kahve alalım."

Mitsuri birkaç saniye sessizce durdu, ardından başını sallayarak mutfağa ilerledi. Obanai, her zamanki gibi mutfaktaydı. Mitsuri ona bakmadan düşünceli ve tedirgin bakışlarıyla kahve yapmaya başladı. Obanai kaşlarını çattı, "Mitsuri?"

Mitsuri avuçlarını tezgahın köşesine yaslayarak tezgaha tutundu. "Üzgünüm, Iguro. Burayı öğrenmesine izin vermemeliydim."

Obanai, Mitsuri'nin yanına geldi. "Kimin?" dedi. Mitsuri ona bakmıyordu. "Kumi ve Haru, şu an kafedeler."

Obanai'nin kaşları havalandı. "Haru da burada?"

"Evet. Özür dilerim." Tutunduğu tezgahı sıktı. Obanai elini hafifçe Mitsuri'nin elinin üzerine koydu, "Özür dileme. Önemli değil benim için. Rahat hissetmiyorsan burada kal."

別の人生.ObamitsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin