Special

219 24 30
                                    

"Senin yapman gereken tek şey garsonluk. Başka bir şey istemiyorum. Mutfakta çalışmana gerek yok." Obanai ciddiyetle konuştu.

Nezuko başını salladı. "Pekala."

"Bilmeni gerektiren başka bir şey gelmiyor şu an aklıma. Henüz ilk işin olacağı için gergin olabilirsin. Ayrıca acemisin de. Ama zaten pek kalabalık olmuyor. Sakin olman yeterli."

Nezuko gülümsedi ve tekrar başını salladı. Patronu olacak kişi birazcık soğuk ve kaba gibi gözüküyordu. Bu onu biraz daha gerse de önemsememeye çalıştı.

"Bu kadar." dedi Obanai. İlk defa bir çalışan alıyordu. O da Nezuko kadar gergindi. Bir de aldığı kişi lise üçe giden küçük bir kız olunca daha da geriliyordu. Belki de yapmamalıydı.

"Yarın başlarsın." dedi ve mutfağa ilerledi. Başka bir şey demeden Nezuko'yu kafenin ortasında bırakıp mutfağa girdiğinde Nezuko yutkundu ve dudaklarını birbirine bastırdı. "Pekala..." dedi ve topluklarının üzerinde arkasına döndü. Kafenin kapısına gidip açtıktan sonra ardından tekrar kapattı ve soğuk hava nedeniyle atkısını burnuna çekiştirip ellerini cebine koydu.

2

"Ne yapıyorsun lan sen!?"

Obanai mutfakta oturup telefonuyla uğraşırken dışarıdan duyduğu boğuk bağırışı duymazdan gelmeye çalıştı. Fakat kavga devam ediyor gibiydi ve hemen kafenin önündeydi. Derin bir nefes aldı ve telefonu cebine atarak önce mutfaktan, sonra kafeden çıktı. Kaşlarını çatarak etrafa bakıyordu. Nihayetinde gördüğü iki adamla derin bir iç çekti ve yanlarına ilerledi. Yaklaştığında gözüken diğer bir kişiyle kaşları havalandı.

"Kamado ne yapıyor lan orada?" diye düşünürken adımlarını hızlandırdı. Genç kız gergin duruyordu. "Y-Yanlış anladınız..." diye mırıldandı ellerini hafifçe kaldırırken.

Uzun lacivert saçlı adamın yakalarına yapışmış beyaz saçlı adam sıktığı dişleriyle kıza döndü, "Ha?"

"Ah..." Nezuko korkuyla bir adım geriye çekildi.

"Bırakacak mısın artık? Ayrıca, sen kimsin?" Lacivert saçlı adam, gayet sakin bir sesle konuştu.

"Sen kimsin lan asıl!? Genç bir kızı sıkıştırmak ayıp değil mi lan!?"

"Ö-Öyle değ-"

"Sen sus velet!" dedi beyaz saçlı adam.

"Sana ne oluyor?" dedi bu sefer lacivert saçlı olan.

"Polisim ben!"

"İyiymiş. Bırakacak mısın beni?" Bıkkın bir sesle konuştu.

"Bekle lan sen. Hareket etme kartımı çıkaracağım." Yakasını tereddütle bıraktı ve cebinden cüzdanını çıkardı. Giyuu yakasını düzelterek onu izledi.

"Beyefendi, gerçekten yanlış anladınız, o,"

"Sana sus demedim mi!?" Sanemi sinirle kızın yüzüne eğildi. Ardından burnundan soluyarak tekrar cüzdanını karıştırdı.

"Nezuko!!" O sırada yüksek sesle duydukları bağırışla, Sanemi hariç herkes o yöne döndü. Yanlarından koşarak geçen çocuk zıpladı ve beyaz saçlı adama kafasını geçirdi. Adam ne olduğunu anlayamadan burnundan akan kanla başını eğdi. Obanai ise düşünüyordu. "Ne oluyor amına koyayım?"

"Ağabey!?"

"Ohohohooooo! Helal lan Kamoboko!" Lacivert saçlı bir diğer çocuk da neşeyle bağırarak onun peşinden gelirken yanındaki sarı saçlı cocuk korkak gözüküyordu. Onlar da yanlarına geldiklerinde sarı saçlı çocuk Nezuko'nun yanına gitti. "İyi misin güzelim?"

"Zenitsu sen ne diyorsun ya?" Nezuko ona sinirle baktı. Zenitsu abartılı bir şekilde elini kalbine götürdü, "Paramparça ediyorsun... Paramparçayım..."

Nezuko "hıh"layarak kafasını ters yöne çevirdi.

"Amına koyduğum..." Sanemi'nin hırıltılı gibi çıkan sesiyle Obanai buruşturduğu yüzünü Nezuko ve Zenitsu'dan çekip başını yavaşça kaldıran Sanemi'ye çevirdi. Dudaklarını araladı. Sanırım gerçekten kavga çıkacaktı.

"Kardeşime ne yapıyorsunuz!?" Az önce adama kafa atan genç, Nezuko'yu arkasına alırken sordu. Sanemi burnundan akan kanı sildi. "Puşt. Cesurmuşsun." Dedi ve sırıttı. Tanjirou yutkunurken bir adım geriye gitti.

"Bu adam," dedi Giyuu'yu göstererek. Giyuu düz bakışlarıyla hiç kıpırdamadan Sanemi'ye bakıyordu. "Kardeşini sıkıştırmıştı."

"Ne?" Dedi Tanjirou anlayamayarak. "Ama-"

"Ne diye kafa atıyorsun lan bana!?" diye bağırıp yumruğunu Tanjirou'nun yüzüyle buluşturmak için kaldırdığı sırada Giyuu onun kolunu tutarak engelledi.

"Sen karışma bir orospu çocuğu!" Sanemi bu sefer diğer yumruğunu Giyuu'nun suratına geçirdi. Nezuko şaşkınlıkla yere düşen adama baktı, "T-Tomioka amca?"

Obanai nihayet olayı anladığında tekrar çocuğa vurmak için elini kaldıran Sanemi'ye seslendi, "Yanlış anlamışsınız. Hepsi birbirini tanıyor."

"Sen kimsin şimdi?" Sanemi bu sefer Obanai'ye baktı. Obanai'nin önüne gelip ona yukarıdan bakarken Obanai iç çekti. "Polis misiniz?"

"Evet, sorun mu var?"

"Ortada bir sorun yok. Sakin olun. Bu çocuk kızın ağabeyi, bu adam da onların amcası, sanırım." Önce Tanjiro'yu sonra yerde sırtüstü yatıp havaya bakan Giyuu'yu gösterdi. Giyuu'ya baktıktan sonra yüzünü buruşturdu. "Bu niye yerden kalkmamış?"

Sanemi birkaç saniye Obanai'ye baktı. Ardından kafasını çevirerek diğerlerinde gezdirdi bakışlarını. "Ha?" dedi. Ardından yerde yatan Giyuu'nun yanına gelip çömeldi ve onun yüzüne eğildi. "Baştan niye söylemiyorsun, sikik herif!?"

Giyuu bakışlarını gökyüzünden Sanemi'ye çevirdikten sonra kaşlarını kaldırdı. Ardından doğruldu ve Sanemi'ye yukarıdan bir bakış attı. Aniden havaya kaldırdığı yumruğunu Sanemi'nin yanağıyla buluşturdu. Obanai kaşlarını çatarak onları izlerken nereye düştüğünü sorguluyordu.

"Üşendim." dedi bileğini ovalarken.

"Pezevenk..." Sanemi bir kere daha hırlarmışcasına konuştuktan sonra Giyuu'ya atıldı.

________

Sanemi sadece genc bir kizi korumak istemisti

Sanemi sadece genc bir kizi korumak istemisti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ben de zenitsu gibi paramparcayim sad broken

Sanemi Obanai ve Giyuu'nun tanismasiydi bu

別の人生.ObamitsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin