"Teşekkür ederim, Mitsuri."
Mitsuri, dudaklarının üzerindeki dudaklarla ne yapacağını bilemedi. Karşısındaki adam ise gözlerini kapatmıştı. Dudaklarını hareket ettirmiyor, öylece onun dudaklarında bekliyordu. Bu, Mitsuri'nin ilk öpücüğü olmasa da gerildi. Obanai yaklaşık beş saniye sonra geri çekildi ve kızarmış yanaklarıyla gözlerini açtı. Şimdi, o da ne yapacağını bilememişti. Mitsuri'nin yüzündeki şaşkın ifadeyi görünce daha da gerildi. "Ben," dedi titrek bir sesle, "Özür dilerim, aniden böyle," Gözlerini kaçırdı. "Yani, erken miydi? Üzgünüm." Toparlayamadığı cümlelerini ardı ardına söylerken Mitsuri aralık kalmış dudaklarını kapattı ve başını iki yana salladı. "Hayır, üzülme. Ben sadece şaşırdım." Gülümsedi. Kafasını yana çevirmiş Obanai'nin yanaklarını kavrayarak yüzünü kendine çevirdi. Büzdüğü kaşlarıyla ve kızarmış yanaklarıyla elleri arasında çok tatlı durduğunu düşündüğü için gülümsemesi genişlerken yanaklarından bastırarak dudaklarının büzülmesini sağladı ve onu kendine çekerek bu sefer o öptü. Obanai'nin gözleri genişlerken Mitsuri'ye bakıyordu. Mitsuri iste onun yanaklarını bırakarak kollarını onun boynuna sardı. Dudaklarını hareket ettirmeye başladığında Obanai daha çok gerildi. Ben, öpüşmeyi bilmiyorum ki!
Mitsuri onu öpmeye devam ettiğinde ellerini kaldırdı ve tedirgince beline yerleştirdi. Mitsuri bununla Obanai'ye daha sıkı sarılırken dudaklarını daha sert bastırdı. Ardından geri çekildi ve Obanai'ye baktı, "Gerilmene gerek yok." dedi belini kararsızca tutan ellere karşın. Dudaklarını tekrar buluşturmadan önce "Sadece öp." diye mırıldandı. Obanai'nin beklemediği bir anda gelen diğer bir öpücükle Obanai'nin gözleri bir kez daha genişledi. "Sadece öp."? diye düşündü. Şu an, dudaklarını yavaşça öpen pembe saçlı kadınla öpüşmek, onun aylardır istediği bir şeydi. Ama öylece kalacağını düşünmemişti. Her şeyi bir kenara bıraktı ve gözlerini kapatarak deneyimsizce dudaklarını karşısındaki kadın gibi oynatmaya çalıştı. Yumuşak öpücükleri Mitsuri'nin dudaklarının iki yana kıvrılmasına sebep oldu. Obanai, Mitsuri'nin belindeki bol duran ellerini daha sıkı sardı ve onu yakınına çekti. Mitsuri bununla dudaklarını bir kez daha ayırırken beklemedi. Tekrar bastırdı ve onu öpmeye devam etti. Obanai de karşılık vermeye çalışıyordu. İlk deneyimi olmasına rağmen, Mitsuri onun iyi iş çıkardığını düşünüyordu. Yine de belindeki elleri hala gergin olduğunu hissettiriyordu. Son bir kez öperek dudaklarını ayırarak yumuşak öpücüğü bitirdi ve gülümsedi. Obanai de gözlerini onunla birlikte açarken gergindi. İkisi de kızarmış yanaklarıyla birbirlerine bakıyorlardı.
2
"Yarın gideceğiz, değil mi?" diye sordu Mitsuri. Obanai ise Mitsuri'nin saçlarını hafif hareketlerle okşamaya devam ederken yanıtladı, "Evet."
Mitsuri sevgilisine biraz daha sokuldu. Kafası göğsünde duruyordu. Saat geç olduğu için yatmışlardı. "Iguro." dedi Mitsuri.
"Hn?"
"Sen, endişeleniyor musun?"
Iguro başta sessiz kaldı. Aniden böyle bir soru sormasını beklemiyordu. "Ne için?"
"Yani," dedi biraz kıpırdanıp Obanai'ye sarılırken. "Rahatsız olmamdan, ya da istemediğimden."
Obanai yine sessiz kaldı. Elbette endişeleniyordu. Mitsuri'nin saçlarında hareket eden eli durduğunda Mitsuri kafasını kaldırıp Obanai'ye baktı. "Senden rahatsız olmamın imkanı yok." dedi. Biraz daha yükselip Obanai'nin yanağına bir öpücük kondurdu. "Sana yakın olmayı çok istiyorum. Çekinmene gerek yok. İstediğini yapabilirsin. Sevgiliyiz biz." Gülümsedi ve kafasını tekrar göğsüne koyup ona sarıldı. Kulağının hemen altında hızla çarpan kalp, gülümsemesini genişletmesine sebep oldu. Obanai ise bir şey demedi. Sırt üstü pozisyonunu yana dönerek bozarken Mitsuri'yi iki kolu arasına aldı ve sıkıca sarıldı. Mitsuri de onun sarılışına karşılık verirken yüzünü göğsüne gömerek onun kokusuyla uykuya daldı. Obanai, onun düzenli nefeslerinin boynuna çarptığını hissettiğinde kafasını eğerek yüzünü Mitsuri'nin saçlarına yasladı. Derin bir nefes alıp minik bir öpücük bıraktıktan sonra uzaklaştı ve biraz daha sardı sevgilisini.