Helloooo.
Kurguselim geldi ben de hemem yazayım dedim.
Aklıselim olanları ve olmayanları davet ediyorum.
Okuyun okuyun babanız gibi, eşek olmayın
Okuyun okuyun, babanız gibi eşek olmayın
🎻🎻🎻"LAN ŞAM EŞŞEĞİ ABİM. VERSENE GERİ TELEFONUMU!!" bağırarak beni peşinden koşturan abime kaşlarım çatık bakıyordum. Bu işin sonunda ben ondan o babamdan dayak yiyecekti haberi yoktu. "SANA BİR DAHA BOK LAZANYA YAPARIM!" bunu dememle durup telefonu havaya kaldırdı. Önüme düşen saçları üfleyerek ellerimle arkaya doğru savurdum. Terlemiştim sabah beri koşmaktan. "Kızım bak o benim kırmızı çizgim. Tehdit etme beni" suratına bakarak sırıttım ve elimi uzattım. "Telefonu alayım" telefonu elime koyarken birden dirseğiyle beni boyun kilidine alıp kafama yumruğunu sürterek aşındırmaya başladı. "YA! YEMİN EDERİM ÖKÜZSÜN YA. ACIYO ACIYOO! BIRAK" bas bas bağırsam da bir faydası yoktu. Kolunu tuttuğum gibi cimciklediğimde bağırarak çekildi. "Hayvan cimciklenir mi insan öyle" dik dik suratına baktım. Her boku yapan oydu ama hayvan olan ben miydim? "Kız arkadaşın boksör olur inşAllahh!! Aminnn" arkamı dönüp kıçımı sallaya sallaya odama ilerlerken kahkahalar atıyordu. "BEN GAYIM GAY!" göz devirip kapıyı arkamdan çarptım. Gay falan değildi tabii ki. Hiçbir kız onu bu karakteriyle çekmeyeceği için böyle aptal aptal konuşuyordu. Gelmiş 24 yaşına sap geldi sap gidecek. Aşağı kapının çalmasıyla hiç rahatımı bozmayarak yatağa girdim. Öküz kalkıp açardı nasıl olsa. Evet evet abimle birbirimizi çok severiz. "KUMSAAAAL!" kapının pat diye açılmasıyla baş parmağımı damağıma koyup yukarı çektim. "Ne bağırıyosun kızım. Ne oldu?" yatağa atlayıp ayak ucuma uzandı. "Bil bakalım ne oldu?" kaşlarımı kaldırıp suratına baktım. "Ne oldu canım?" ellerini birbirine çarparak ayağa kalktığında gülerek ama başımı iki yana sallamayı ihmal etmeyerek yüzüne baktım. "Akşam Topal Kafeye canlı müziğe gidiyoruz" kaşlarımı kaldırdım. "E biz bunu her hafta yapıyoruz zaten?" göz devirip oturdu. "Ama bu akşam bir fark var" alt dudağımı yalarken arkama yaslandım. "Neymiş fark?" gülümseyerek elleriyle ayak bileklerimi tuttu ve beni yataktan çekmeye başladı. "Bugün orda bir parti var. Yani süslen" yere yatağın kenarına oturdum. Hızlı bırakmadığından yavaş bir oturuş olmuştu. No problem yani. "Hemen şalvarımı giyiyim o zaman(!) Kızım ne süslenmesi benim süslü neyim var?!" gözlerini devirip dolabımı açtı. "Doğru. O yüzden benim getirdiklerimden seçeceğiz" ilk cümleyi üzgün söylerken ikincide gülmeye başlamıştı ve ben hızlı değişen ruh halini anlayamadan koşarak odadan çıktı. "Lan Sanem.. Nereye kızım?" Başımı yatağa yaslayıp ofladım. Başkasının enerjik olması beni durgun bir insan yapıyordu. Yani.. Birkaç saniye falan. Sanem içeri elinde bir bavulla geldiğinde kaşlarım kalkabildiği kadar yukarı kalktı. "Çüş. Bu ne?" sırıtarak omuz silkti ve bavulu yere attı. "Hazırlanalım hadi 2 saatten daha az zamanımız kaldı"
🎻🎻🎻
Giydiğim siyah uzun ama dar ve büyük yırtmaçlı elbisenin altına giydiğim postallarımla etrafımda bir tur attım. Sanem sırıtarak bana bakıyordu. "Yani... Okey. Neyse çok açık değil giyerim" diyerek aynada sağıma soluma baktım. Sanem de kırmızı uzun bir elbise giymişti ama onun satendi. Altına da kırmızı alçak topuklu ayakkabılarını geçirmişti. "Wednesdayla Nora mı Nara mı neyse ona benzedik böyle" gülerek bana katıldı. "Gel hadi rujunu falan sürelim" yatağa oturup dudaklarımı uzattım. "Bak kırmızı falan sürmek yok.. Kahverengide anlaştık" kafasını sallayıp kahverengi ruju dudaklarıma sürdü ve sonra göz makyajımı şöyle hızlıca yaptı. "Tataaaam. Oldu. Gayet güzel. Sal şu saçlarını da. Fön mü çeksek?" olumsuz anlamda kafamı sallarken tarağı alıp saçlarımı taradım. "Böyle gayet ideal.. Hadi artık çıkalım" kol kola girip odadan çıktığımız sırada abim de odasından çıktı ve bizi gördü. "Bu ne hal be? Şahdın şahbaz olmuşsun" dil çıkarırken Sanemi merdivenlerden aşağı çekiştirdim. "Sen sus şam eşşeği" Sanem kıkırdadığında abim arkamdan ağzımı oyuncakladı. "Yalnız babama diyeceğim senin kızın giyindi kuşandı barlara gitti erkeklere kendini gösteriyor diye" gözlerimi devirip yüzüne baktım. "Ya ben senin gibi bir erkekle yaşıyorum. Sizin gibi 3 ıq erkeklere kendimi mi beğendireceğim?" koşarak aşağı inmeye başladığında kahkaha atarak dışarı kaçtım. Sanemi de peşimden sürüklemiştim. Belli bir miktar kaçtıktan sonra durup birbirimize güldük. "İnanamıyorum ya. Niye buraya kadar koştuk ki gelmiyordu zaten. " omuz silktim. " Eğlenceli" derken yürümeye başladım. Zaten evle kafe arası mesafe çok azdı ve biz de geldik sayılırdı. Bu kalan mesafeyi yürürken nefesimizi düzene soktuk. Kapıya geldiğimizde durup Saneme baktım. "Hiç sormadığımı şu an farkettim ama.. Ne partisi bu?" kaşları kalkarken yüzüme baktı. "Unuttun mu? Utkunun doğum günü bugün. Onu kutluyor çocuklar" yutkunarak kafeye baktım. "Yani dolaylı olarak Çağrının partisine geldik?" kafasını salladı. "Yess" ellerimi heyecanla belime koydum. Sonra saçma durduğunu farkedip birini enseme koydum. Sonra onun da saçma olduğunu farkedip bir kolumla Sanemin koluna girdim diğerini de serbest bıraktım. "Tamam, hazırım"
Çağrı benim 2 yıldır hoşlandığım çocuktu ve Utku da onun grubunun gitaristlerinden biriydi. Her hafta bu kafede bir kere şarkı söylerlerdi ve ara ara da okulumuza gelirlerdi. Yani geçen yıl bizim okuldan mezun olmuşlardı ve mezuna kalmışlardı. Müzik hocasıyla da samimi oldukları için ara sıra uğruyorlardı öyle. Ben de o sayede görüyordum onu. O beni hiç görmemişti ama.. Yani hiç dikkatini çekmemiştim. Sanmıyorum. Çekmekte istemiyordum gerçi. Çünkü kızlarla pek uzun ilişkileri yoktu. Yani anlarsınız ya.. Kız avcısıydı biraz. Benim de işte kalbim geldi boka kondu. Neyse bok demeyim. Yakışıklı çocuk. Yerim onu. Iyh. Yemem ya da. Neyse ne. İçeri girip etrafa bakındım. Çok güzel süslenmişti her yer. Canlı müzik daha başlamamıştı ama belki de bugün parti olduğu için canlı müzik olmazdı. Işıklar birden yandığında sıçrayarak karşıya baktım. Herkes bize bakıyordu ve hep bir ağızdan bizden sonra giren Utkuya iyi ki doğdun şarkısını söylüyorlardı. Sanemle hemen kenara çekilip Çağrı ve arkadaşlarının Utkuya pastayı vermesi için yolu açtık. Çağrı bize gülümseyip yanımızdan geçti.
ÇAĞRI BİZE GÜLÜMSEYİP YANIMIZDAN GEÇTİ.
ÇAĞRI.
BİZE.
GÜLÜMSEDİ.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkİ ŞekeR
Dla nastolatkówGülümseyerek yüzüme doğru düşen saçlarımı iki eliyle kulaklarımın arkasına çekti ve avuçlarını yanağıma koydu. "Kız arkadaşım olsana" gözlerim şaşkınca genişlerken Çağrıya baktım. "Ne?" gülümseyip alnıma bi öpücük kondurdu. "Maç bitene kadar bekleri...