Keyifli okumalar...
&
Salonda yalnızca ben ve Levent kalmıştık. Levent koltuğa oturarak başını arkaya doğru uzattı. "Biz mi uyandırdık seni?" Ben birazcık fazla ses çıkarmış olabilirdim...
"Evet, bunu telafi etmek için beni uyutabilirsin?" dedi soru sorar gibi. Kaşlarımı çatarak ona doğru döndüm. "Gerçekten mi?" Gözlerini benden ayırarak gülmeye başladığında sinirlendiğimi hissediyordum.
Hızlı hızlı merdivenlerden çıkarak onu arkamda bıraktım. Gülüş sesini duysam bile aldırış etmedim. Yorganımın altına girerek gözlerimi kapattım.
Güzel bir uykuyu hakediyordum.
***
Sabah kalktığım gibi kişisel bakımlarımı halledip aşağı inmiştim. Asu'yla beraber kahvaltı için masayı kuruyorduk. Efe ve Levent birbirlerine sarılarak uyuyorlardı. Daha doğrusu Efe onun üzerine çıkmaya çalışıyordu.
Asu sinirle ikisini dürtmeye başladı. "Uyanın!" Efe söylene söylene yattığı yerden kalktı. "Bir uyutmuyorsunuz insanı!" Asu göz devirerek Efe'nin kalçasına bir tekme geçirdi.
"Ah! N'apıyorsun lan?" Elleriyle kalçasını tutarak ovuşturduğunda kahkaha atarak masayı kurmaya devam ettim. Gerçekten de, ne kadar iyi anlaşıyorlar değil mi?
Asu menemeni yaparken bir taraftan benimle konuşuyordu. Birkaç dakikanın ardından bana seslendi. "Altan'ı ve Atilla'yı uyandır!" Kafamı sallayarak yukarıya çıktım.
Kapıyı tıklatarak bir süre bekledim. Herhangi bir ses gelmediği için içeriye girdim. "Atilla?"
Odanın içinde Atilla'yı ararken omzumda hissettiğim elle irkilerek geriye doğru çekildim. "Hop hop, korkutmak istememiştim."
"Ah, kahvaltı için uyandıracaktım da çoktan uyanmışsın." Kafasını salladı. "Geliyorum."
Gülümseyerek odadan ayrıldım. Altan'ın odasına pat diye daldım. Nasıl olsa kızacağını sanmıyordum. "Uyan, uykucu seni!" Yatağın başında durarak üstten üstten ona bakmaya başladım.
Yüzünü buruşturarak diğer tarafa döndü ve uyumaya devam etti. Eşek var zaten senin karşında. Sinirle soluyarak odanın ortasına geçerek bağırmaya başladım.
"Uyan güzel, aç gözünü
Dinle aşığın sözünü
Vermişim sana özümü
Benim ay kızım, sultanım..."Harikulade şarkımı yarıda kesip aval aval kapalı olan gözlerine bakmaya başladım. Derin bir nefes alarak devam ettim.
"Uyan, uyan
Şşşt
Uyan
Uyan, uyan, uyan, uyan..."Gözlerini araladığında zaferle gülümsedim. "Hele şükür!" Güzellik uykusuna yatmıştı herhalde! Yatakta oturur hale gelerek dirseklerini dizlerine yerleştirdi. "Sana da günaydın, Vera."
"Gün daha aymadı." Kaşlarını çatarak kafasını pencereye çevirdiğinde bana gözlerini devirerek baktı. Kıyafet dolabından birkaç tane kıyafet alarak üzerini çıkardığı sırada ona bakmadan odadan çıktım.
Neydi bu herkesin yanında kıyafet değiştirme sevdaları?
Herkes aşağı indikten bir süre sonra masaya oturduk. Bir şeyler yerim diye düşünmüştüm aslında ama bu pek mümkün olacak gibi durmuyordu. Herkes gözlerini öfkeyle Atilla'ya dikmişti. "Bakmayın öyle, siz de bir şeyler yiyin."
"Çok sağ ol ya!" dedi Efe bir ona bir sofraya bakarak. Atilla tüm yemekleri sömürmüştü tabii.
Asu gözlerini devirerek bir parça ekmek aldı ve arkasına yaslanarak yemeğe başladı. Efe bana doğru döndü. "Görevimizi iptal ettim." Dün bir göreve gideceklerini söylemişti, neden iptal etmişti ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR TEK SEN
Fiksi Remaja"Madem beni seviyorsun, benim için canını bile verirsin, o zaman gözlerimin önünde öldür kendini. Bu sayede inanırım senin sevgine." Kahkaha atarak demir parmaklıklardaki kilidi açtı. Başlıyorduk yine... "O kadar aptal değilim, Vera." Üzerime doğr...