4. BÖLÜM; VURGUN

754 65 107
                                    

Asıl bölüme giriş yapabileceğimiz o bölüme de geldik. Bu bölümden sonra tüm dengeler değişecek.

O zaman, oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar.

BÖLÜM 4

"VURGUN"

Kanadı kırık bir kuş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kanadı kırık bir kuş.

Uçmanın ne demek olduğunu hiçbir zaman bilemedi.

Yeryüzüne ve demirleri paslı bir kafese hapsoldu.

Özgürlük ne demek hiçbir zaman öğrenemedi.

Zihnime sızan şeytanın elleri, boğazıma sarılıp beni nefessiz bırakmaya kalkmıştı. Nabzın yavaş yavaş hızını yitirmiş, kalp atışların ilk defa sessizdi.

Korkunun insana yaptırabileceği şeyler sınırsız mıydı?

Öyleydi, zannımca.

Şeytanın ellerini boğazımda hissediyordum.

O şeytanı da tanıyordum.

Peki ya ondan korkuyor muydum?

Fazlasıyla.

Adını bile bilmediğim o yabancının, gözlerinin dahi benim için mezarlık olduğunu hissediyordum. Hissetmekten öte, biliyordum.

Gecenin maviliğini andıran gözleri, o gök gözleri... bana sadece derin ve kimsesiz bir mezarlığı andırıyordu.

Arabayı çalıştırıp oradan nasıl ayrıldığımı, on dakikalık yolu nasıl üç beş dakika da geldiğimi anlatamazdım.

Arabayı evin önüne park edip karşı tarafa baktığım an, Ateş ile göz göze geldim. Benim gibi arabasını park etmiş, kaputun ön tarafına kalçasını yaslamış beni bekliyordu. Arabamı ve beni gördüğü an yerinde dikleşmiş, rahatlamış bir ifade ile yüzüme bakmıştı.

Emniyet kemerimi çıkarıp yan koltukta duran telefonumu elime aldım ve arabadan inip hızla Ateş'e doğru yürümeye başladım. Kollarımı iki yana doğru açıp boynuna sarılmam ile hafifçe geriye doğru yalpaladı ve dengesini kurmakta güçlük çekip arkasında ki kaputa doğru yaslandı.

22 G.Ü.N (ASKIDA) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin