Yaşayıp gitmek ne demek, bilir misiniz? Tek düze ilerlemek. Yaşamı yaradanı düşünerek nefes vermek. Alıp verilen nefeslerdeki ağırlığın yükünü yaşayan bilir. Her birimizin yükü var. Küçüğüyle büyüğüyle yüklerimiz var bizim. Kaç yaşında olursak olalım çilemiz var bizim. Babam dertten zevk aldığını söyler. Şükrettiğini. Dertten nasıl zevk alınır? Derdin iyi yanları var mıdır ki? İnsan üzülünce içi gülermiş. Üzülünce üzülürsün işte. Neden mutlu olursun ki?
Bir şeyleri anlamak için bekleyen zamanların gelip çatması gerekir, biliyorum. Bu beklenen zamanlar neden bekletir ki bizi? Her şey hemen olsa olmuyor mu? Mesela neden 18 oldum ben? 8 yaşında olsam olmaz mıydı?
Bir gün babama sordum. Kalp neden acır?
İnsan yürek taşır içinde, dedi. Yüreğim varmış benim. Kalp herkeste var evet, sevenlerin yüreği olurmuş. Benim de yüreğim var. Hikayemi anlatmamın sebebi bu. Hayatımı ona bağlayıp, durmadan onu düşünmem. Anlatmak iyi gelirmiş. Ben de anlatıyorum işte. Sıkılırsanız kitabın kapağını kapatabilir ve tozlu raflara kaldırabilirsiniz beni. Ama çöpe atmayın. Saygı önemli bir nimettir.
Sınıfta yirmi altı kişiyiz. Sınıfın enleri var. Mesela sınıfın en çalışkanı Seyit. Yapay zeka ile uğraşmak istiyor. Sürekli okuyor ve bu yaşında bir şeyler üretmeye başladı bile. Ne ürettiğini anlamasam da öğretmenler sürekli övüyor onu. O övülmeyi sevmiyor, üstüne düşeni yapıyor. Yani rol model bir öğrenci. Onun o özelliğini seviyorum. Umarım güzel yerlere gelir, emeğinin karşılığını alır. O hak ediyor. Çok hak ediyor.
Sınıfın en tembeli Burhan. Dersle ilgisi yok. Nerde şamata orda Burhan. Kızlarla uğraşıyor. Benimle de uğraşıyor. Bir gün çelme taktım ona yere yapıştı. O günden sonra az uğraşıyor benimle. Bazen abla diyor bana. Benden bir yaş büyük oysaki. Neyse konumuz bu değil. Burhan, izlenimlerime göre baba parasına güveniyor. Şımarık yetişmiş. Kızlarla uğraşmasına rağmen sevgilisi yok. Belki ilerde olur.
Sınıfın en güzeli Ülkü. O çok güzel bir kız. Fiziği, yüzü, saçları. Keşke ben de onun gibi güzel olsam. Her gün saçlarını farklı farklı yapıyor. Çok güzel tokaları var. Çeşit çeşit hırkalar giyiyor. Her gün başka bir hırka giyiyor. Kaç hırkası var bilmiyorum. Yirmiden sonra saymadım. Sevgilisinden yeni ayrıldı. Yan sınıftan biriyle çıkıyordu. Çok yakışıyorlardı aslında. Anlaşamamışlar, bilmiyorum.
Sınıfın en yakışıklısı Tarık. O çok yakışıklı. Sevgilisi yok ama. Hiç olmamış. Nedenini merak etsem de ona duyduğum heyecandan dolayı onu gördüğüm an yüzümü, ayaklarımı başka tarafa çeviriyorum. Tutulup kalıyorum. Ama şimdilerde alıştım. Elimde hep okuma kitabı taşıyorum. Onu gördüğümde kitap okuyor gibi yapıyorum, gizliyorum kendimi. Yanımdan geçip gidiyor zaten. Benimle alakası yok. Okul bitene kadar kalbime iyi bakmaya çalışıyorum. Her an durabilir. Annem olsa Allah korusun deyip azarlardı beni. Annem ve babam birini sevdiğimi bilmiyor. Onlara göre yemek gördüğünde mutlu olan bir kızım ben. Tombik bir kızım. Ben Ahsen. Sınıfın en tombik, en çirkin kızı.
Çıkış ziliyle birlikte yerimde irkilip başımı kaldırdım. Tarık çantasını koluna takmış, ayaklanmış bile. Düşen omuzlarımla birlikte önüme döndüm. Farklı yerlerde en ön sıralarda oturuyorduk. Soluma düşüyordu. Onun varlığını düşündükçe doğru düzgün ders dinleyemiyorum. Sınav notlarım zayıf geliyor sonra. Neyse ki ailem bana kızmıyor.
"Bir elbise gördüm. Mezuniyet için. AVM'ye gidelim."
Ülkü ve Buse konuşarak önümden geçtiler. Ülkü'nün en yakın arkadaşı, Buse. Yan yana oturuyorlar. Benim yanımda Mert oturuyor. Ufacık bir şey. Saygı gösteriyor bana. İyi birisi.
"Ahsen gardaş mesaj atarım sana ödevleri. Unutuyorsun."
Başımı salladım sadece. Mert, iyi bir arkadaş. Onu yoruyorum ama sıkıntı etmiyor.
"İkindiyi geciktirme. Görüşürüz." dedim onu takip ederek. Kitaplarını topluyordu. Başını salladı. Sonra el sallayıp çıktı sınıftan. Gözlerimi sınıfta gezdirdim. Herkes gitmiş. Yerimden kalktım.
Kitapları rasgele çantama koyup çantamı sırtıma taktım. Sınıf kapısına doğru ilerlerken önümde beliren kişiyle nefesimi tutup gözlerimi kocaman açtım. Ciddiyetle yüzüme bakıyordu. Ölmem değil mi?
"Korkma hemen." deyip yanımdan geçti. Tuttuğum nefesi yavaşça verdim. Başımı çevirdim güçlükle. Sıranın altından kitap alıp başını kaldırdı. Bana bakmayı sürdürdüğünde dudaklarımı araladım. Ne yapacağım ben? Kitap da yok elimde.
"Benim yerimde sen de olsan korkardın bir kere. Suçlu sensin." dedim kekeleyerek. Beni anladığından emin değilim. Duraksadı.
"Çok heyecan yapıyorsun konuşurken." dedi düşünceli hâlde. "İlerde zorlanırsın. Heyecanını yenmeye çalış."
Gitti. Arkasından bakakaldım. Heyecan olmadan hayat sürer mi?
💔
Başlama tarihi: 19 Mart 2023 Pazar
Bu gidişle kendi hayatımı da yazarım, öyle giderim Wattpad'den jdbsbs
Şaşırdınız mı?
Kitap kapağı yapanlar özelden bana ulaşabilir *-*
TardelanınGüzelOkurlarıNerede?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHSEN
SpiritualKitapları rasgele çantama koyup çantamı sırtıma taktım. Sınıf kapısına doğru ilerlerken önümde beliren kişiyle nefesimi tutup gözlerimi kocaman açtım. Ciddiyetle yüzüme bakıyordu. Ölmem değil mi? "Korkma hemen." deyip yanımdan geçti. Tuttuğum nefesi...