Bitiş: Bayram

683 60 76
                                    

Biz veda etmeye geldik :')

Ahsen

"Bayramımız mübarek olsun."

Gülümsedim. Anlamadığım bir şekilde gözlerim dolup duruyor. Burhangile geldik. Bugün bayram. Bizim bayramımız.

Uzun koltuğu üçledik. Köşelerde Burhan ve Mert. Ortada ben varım. Aralarımıza birer insan sığar. Elimize verilen tabaklardan Burhan'ın annesinin hazırladığı yaprak sarma ve tatlılardan yiyoruz. Büyük salonda koyu muhabbet dönüyor. Önümdekilerden yerken onları izliyorum.

"Sen ne dersin Ahsen abla?"

Başımı dalgınca çevirdiğimde Burhan ile göz göze geldim. Gülen gözleri durgunlaştı. Boğazımı temizleyip dudaklarımı araladım.

"Ne oldu?"

"Şeker... Şeker toplayalım mı, dedim. Ne dersin?" deyip önüne döndü. Gazozundan birkaç yudum aldı. Arkama yaslanıp Mert'e döndüm. Gözü Burhan'daydı. "Yavaş yavaş." dedi gülerek. Bunlarda bir tuhaflık var ama anlamadım.

"Kaç yaşımıza gelmişiz, ne şeker toplaması." dedim umursamazca. Burhan bana döndü. Kınar şekilde baktı. O sırada Hayri geldi yanımıza. Burhan ile benim ortamıza oturdu.

"Biz daha küçüğüz. Hem büyük olsak da toplarız. Büyüklerimiz yaşıyor daha, çok şükür." deyip ağzına bir yaprak attı. Gözlerimi devirip Hayri'ye döndüm. Ne diyor bu, bakışı attığımda güldü. Çok tatlı, yanağını sıktım.

"Ahsen gelsene yanıma. Odama çıkalım."

Süslü Makbule yanıma geldiğinde yerimde kıpırdanırken Burhan atıldı.

"Olmaz. Daha yeni geldi. Oturalım azıcık."

Başımı Burhan'a çevirdiğimde bana küçük bir bakış atıp nefes almadan tabağındakilerden yemeğe devam etti. O sırada Mert'in kısık sesini duydum.

"İşte ağzından çıkana dikkat edeceksin."

Bir şey var bunlarda. Kaşlarımı çattım.

"Neyin var Burhan?" dediğimde Hayri ağzı açık bize bakıyordu. "Ağzını kapat." deyip tekrar Burhan'a döndüğümde ağzındakileri yutup elindeki tabakla ayağa kalktı hemen. Sonra birkaç tane daha yaprak attı ağzına. Tabağına işaret etti ve omuzlarını kaldırdı. Salondan çıktı. Süslü Makbule'ye döndüm. Güldü. Gözlerimi devirdim.

"Salak bu."

_____

"İyi bayramlar!"

Hayri önümüzde, kapı kapı şeker toplamaya çıktık. Süslü Makbule gelmedi bizimle. Evde kaldı. Burhan'a o kadar laf etsem de çok eğleniyorum. Çocukluğuma döndüm resmen. Kapıyı açan teyze ve amcalar bizi garipsese de memnundular. Bayramda beraberlik içerisindeydik. Büyüklerimiz bundan başka ne isterdi ki. Aynı şekilde biz küçükler de bu beraberliği arıyorduk. Aile olmak istiyorduk. Mutlu, musmutlu olmak.

Bir çikolatayı açıp ağzıma attım. Çok güzel.

"Bro ben eve geçiyorum, yoruldum." dedi Hayri sıkıntıyla. Sıcaktan çok bunalmış. Burhan "Git." deyince Hayri hepimizden birer şeker alıp koştu. Ağzım açık bakakaldım.

"Gıcıklığına yapıyor. Ulan." dedi Burhan söylenerek. Hayri'nin arkasına bakarak kaçışı ve Burhan'ın arkasından bakarak söylenmesine gülesim gelirken güldüm biraz. Mert'e döndüğümde sırıtıyordu. Önüme döndüm. Biz böyle güzeliz. Çok şükür.

"E ne yapacağız biz şimdi? Yeter bence bu kadar şeker toplamak." dedi Mert sıcaktan bunaldığı belli olan sesiyle. Ben de terledim biraz. Ellerimi yanaklarıma getirdiğimde sıcacıktı. Susadım.

AHSENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin