"Ahsen!"
Okula birkaç adım kalmışken arkamı döndüm. Ülkü koşar adım yanıma geldi. Ne diyecek acaba?
"Burhan ile aranda olanlar... Şaşkınım açıkçası."
Saçını kulağının arkasına getirip boğazını temizledi. Kaşlarımı çattım.
"Burhan ile aramda bir şey yok. Açık konuş."
Kaşlarını çattı benim gibi.
"Senin sesin iyice çıkmaya başlıyor. Havan kime kızım! Üniversiteye başlayalım, unutur seni Burhan. Sen de ev kızı gibi koca beklersin. Onun babası zengin, özelde okur. Ben de okurum. Deneme sınavlarında, derslerde görüyoruz seni. Yüksek hayaller kurma. Senin gibi kızların böyle uçuk hayaller kurmaya hakkı yok."
"Sen ne diyorsun be!" diye bağırdım. Gözlerim doluyor. Şu hâlimden nefret ediyorum!
"Diyeceğimi dedim." dedi gülerek. "Hadi güle güle."
Yanımdan geçip beni yalnız bıraktı. Ben üniversite kazanamayacak mıyım? Hiçbir halta yaramıyor muyum ben? Sevilmez miyim hiç?
____
Burhan
İlk ders zili çalınca rahat nefes verdim. Ayağa kalkıp gardaşlarımın yanına gittim. Sakin duruyorlar.
"Nasılsın kraliçe g- kraliçem?!"
Az kalsın gardaş diyordum. Gözlerimi Mert'e çevirdiğimde gözlerini devirdi. Ne yapalım, oldu bir şeyler.
"Bu enerji nerden geliyor sana?" diye sordu Mert. Ahsen'e küçük bir bakış-
Gözleri doldu ve aktı. Ne oluyor lan?!
"Ne oluyor ne oluyor?" dedim telaşla. Başını sıraya gömüp sessiz sessiz ağlamaya başladı. Mert'e döndüm hızla. O da nerden geldiğine şaşırmış. Yalan mevzusu mu canını sıkıyor yine? Dün mesajlarda tatlıya bağlandı diye düşündüm ama yanılmışım anlaşılan.
"Ağlama, Ahsen. Şşt bak oruçsun bir de. Allah merhametlidir-"
Hızla yerinden kalkıp sınıftan çıktı. Arkasından bakakaldım. Arkasından gitmek istesem de vazgeçtim. Kraliçe gardaş...
___
"Bırak çantamı Burhan!"
Bırakmam. Ahsen sinirle bana bakıyordu. Mert atıldı.
"Tamam rahat bırak gardaş, kızı." deyip koluma uzandığında kolumu çektim. Sebebini öğrenmeden bırakmam. Üzülüp duracak evde.
"Sapık var diye bağırırım bak. Bırak be!"
Sinirle güldüm ve çantayı kendime çektim. Tutamadı. Çanta bende.
"Açım zaten. Ver çabuk çantamı-"
"Vermiyorum." diyerek uzaklaştım ondan. Beni takip ediyor. Geri geri gitmeye başladım.
"Mert tut şunu. Dağıtırım her yeri bak!"
"Gardaş kusura bakma. Derdini söyle, anlaşalım."
Ofladı. "Sen de iyice ona alıştın. Ondan önce ben vardım be!" dediğinde sırıttım.
"Tert'im be! Gardaşım!"
"Tert ne lan?!" dedi Mert gülerek. Gülerek Ahsen'e döndüm. Ne ara yanıma geldi?
Çantasına uzandığında kendime çektim. O an kolu koluma çarptı. Kendini geri çektiğinde duraksadım. "Ver çabuk!" dedi sinirle. "Derdini söyle." dedim cevaben. Oflayarak yerine geçti. Sınıfta üçümüzden başka kimse yok. Yanına yaklaştım. Mert ayakta dikiliyordu. Yanında durdum.
"Size bir şey soracağım ama dürüstçe cevap vereceksiniz." deyip gözlerini bizde gezdirdi. Çantasını kollarıma sarıp başımı salladım. Sıkıntılı nefes verip ellerini birleştirdi sırada.
"Ben sevilecek kız değil miyim?"
Kaşlarımı çattım. "Tarık dallaması mı konuştu yine?" dediğimde Mert devam etti. "Nerden çıktı gardaş o?"
"Ben öyle düşünüyorum." dedi Ahsen bıkkınca. Gözleri yaşardı. "Bana kimse sevdiğini söylemedi."
Başımı Mert'e çevirdiğimde bana döndü. Sonra önümüze döndük. Boğazımı temizledim hafifçe.
"Her şeyin zamanı var. İlerde gönlüne göre birini çıkaracak Allah karşına. Buna tüm kalbimle inanıyorum. Sen çok iyi, güzel birisin. Doğru zaman değildir belki, öyle düşün."
Mert devam etti. "Aynen. Senin için kavga bile edeceğiz. Bizden kız almak kolay mı? Testlerden geçireceğiz onu." dedi Mert gülerek. Gülümsedim. Ahsen gülümsedi.
"Gerçekten de olur mu?" dedi umutla. Başımı sallayıp derin nefes aldım.
"Olur olur. Hadi gidelim."
❤️
Sevilmek?
Ramazan nasıl gidiyor güzellerim? Her şey yolunda mı? Konuşalım azıcık :)
Bölüm hakkında düşünceleriniz?
SevilmeyeDeZamanGelirElbet.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHSEN
SpiritualKitapları rasgele çantama koyup çantamı sırtıma taktım. Sınıf kapısına doğru ilerlerken önümde beliren kişiyle nefesimi tutup gözlerimi kocaman açtım. Ciddiyetle yüzüme bakıyordu. Ölmem değil mi? "Korkma hemen." deyip yanımdan geçti. Tuttuğum nefesi...