Dört: Geçecek

506 51 38
                                    

Biz geldiiik :'))

Özlediniz mi?
Satır aralarında buluşalım ❤️

İyi okumalar

📚

"Başlıyorum." dedim fısıltıyla. Baş parmağı ile onayladı beni. Bir süre bana baktıktan sonra önüne döndü. Test kitabıma döndüm.

Burhan'ın ısrarıyla kütüphaneye geldik. Mekan değişikliği iyi gelir dedi. Birkaç kişinin uyarısından bozuk olan moralim biraz daha bozulurken test çözmeye niyetlendim. Burhan sakince cevap verse de hırslı insanlarla dolmuş burası. Her neyse.

Birkaç soru çözdükten sonra başımı kaldırdım. Güzel bir kız bizim bulunduğumuz tarafa doğru geliyor. Elinde kalın test kitapları var. Azar azar çözecek sanırım.

Burhan ile yan yana oturuyoruz. Diğer yanlarımız boş. Yanındaki sandalyeyi elimle çekip kıza döndüğümde beni fark etti. Yanımdaki sandalyeye döndüğünde tebessüm ettim. Tepki vermeden Burhan'a döndü.

"Afedersin. Yanına oturabilir miyim?"

Burhan dalgınca başını kaldırıp bana döndü. Sorulara öyle bir kendini kaptırmış ki benim konuştuğumu zannetti sanırım. Gözlerim kıza gittiğinde sözünü yineledi. O an sebepsizce kendimi kötü hissettim. Neden yanıma oturmak istemedi?

"Oturabilirsin." dedi Burhan. Sonra önüne dönüp testini çözmeye devam etti. Güzel dediğim kız saçlarını savurarak Burhan'ın yanına oturdu. Parfüm kokusu burnuma doldu o sırada. Yumuşak bir koku. Kalemliğinden tüylü bir kalem çıkardı. Aklıma Ülkü geldi bir anda. Çeşit çeşit hırkaları, dikkat çeken eşyaları...

Beni küçük görüşleri... Ve Tarık...

Gözlerimi Burhan'a çevirdiğimde o kızın Burhan'ı izlediğini gördüm. Biraz daha küçüldüm sanki. Ben safım. Kıza yer verme nezaketi gösterirken bile saf yerine koyuldum.

Kızın derdi Burhan'mış. Hayatımın başrolü olmayı beceremedim. Hep ilgi odağı arkadaşlarım oldu. Kız, Burhan'ı umursuyor.

Annem haklı belki de. Kilo aldıkça evde kalacağımı söylüyor. Kimsenin umrunda değilim. Burhan iyi niyetli biri olduğu için arkadaş oldu benimle. Beni kim çeker ki. Tarık sırf onu sevdiğim için küçük görmüştü beni. Ülkü gibi birine layık olduğunu yüzüme vurmuştu.

Yaşaran gözlerimle önüme döndüm. Tembelim de. Yine kazanamayacağım. Boş boşuna uğraşıyorum. Ülkü'nün dediği gibi anca evlenip çocuk yaparım herhalde. Ne faydam var ki?

Benimle kim evlenir ki?

Allahım ben kendimi iyi hissetmiyorum. Ben hiç böyle olmamıştım.

"Ahsen gidelim burdan." dedi Burhan yüksek sesle. Gözlerimi kırpıştırıp yanıma döndüm hemen. Çatık kaşlarıyla eşyalarını topluyordu. Ne olduğuna anlam veremezken cılız ses duydum yanında.

"Bak yanlış anladın. Elim çarptı eline. Test çözmeye geldim-"

"Ahsen gel güzelim, gidiyoruz."

Güzelim?

Ciddiyetle bana döndüğünde yerimden kalkıp eşyalarımı toplamaya başladım. Sinirden ne dediğinin farkında değil.

Eşyalarımı toparladıktan sonra gözlerim kıza gitti. Morali bozulmuş. Çatık kaşlarıyla baştan aşağıya baştan aşağıya beni süzdüğünde yüzümü çevirdim. İçten içe rahatsız oluyorum bu durumdan. Burhan ile kütüphaneden çıktık.

"Açık havada çalışalım. Süt mısır alırız. Ne dersin?"

Omuz silktim. "Olabilir." diye mırıldandım. Düşünceli hâli dikkatimi çekti. Ruh halimdeki değişikliği fark etmiş olmalı.

AHSENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin