Beş: Ramazan

953 78 64
                                    

"Ahsen... Ahsen abla... Sana diyorum."

Gözlerimi aralayıp zonklayan başımı kaldırdım. Burhan yüzünde yayılan sırıtışla başımda dikilmiş, beni sinir ediyor. Benden ne istiyor Allah aşkına? Öğle arası biraz kestiriyim dedim.

"Ramazan ayındayız, sınıf arkadaşım. Lütfen gider misin?" dedim sinirlenmemeye çalışarak. Argo kelimeler de dahil ağzımdan çıksın istemiyorum. Kendimize gelme ayındayız ve ben bu ayla birlikte istikrarlı bir şekilde ilerlemek istiyorum.

"Bir şey soracaktım ya. Hayırdır başın mı ağrıyor abla?" dedi ciddi ciddi. Sınıfta saçmaladığı günden sonra daha çok abla demeye başladı bana.

"He kardeşim, başım ağrıyor." dedim tepkisiz hâlde. Boş boş yüzüme baktı. Merakım ağır basarak dudaklarımı aradım. Yanımdan da gitsin.

"Ne soracaktın?"

Gözlerini sıkıca kapatıp açtı. Şaşkınlık vardı yüzünde. Bu soruyu beklemiyordu anlaşılan.

"Kendime yeni tarz yaptım." dedi az önce şaşıran o değilmiş gibi. Güldü biraz. Biraz da saçıyla ilgilendi. O an başında bandana fark ettim. Beyaz puantiyeli kırmızı ince bandana. Gülesim geldi.

"O bandanalardan evde ben takıyorum." dedim gülerek. Hayretle yüzüne bakarken gülüyordu. Sonra başındaki bandanayı çıkartıp bana uzattı.

"İstersen sana veriyim, evde takarsın. Hediyem olsun."

Tepkisiz yüzüne baktım. Kaşlarım kendiliğinden çatılırken boğazını temizler gibi yaptı. Bandanayı özensizce saçına geçirip yanımdan ayrıldığında başımı sıraya yatırdım. Aklı yerinde değil.

"Gardaşım az dayan çok bir şey kalmadı."

Mert yanıma oturduğunda başımı kaldırıp biraz daha yana kaydım. Başımı sallayıp gülümsedim.

"Başım ağrıyor sadece. İyiyim. İlk iftar, çok heyecanlıyım." dedim ellerimi birbirine bağlayarak. Güldü. Aklıma gelenle devam ettim.

"Sen iyisin değil mi? Miden iyi?"

Beklentili hâlde yüzüne baktığımda gülümsedi. "İyiyim iyiyim." deyip test kitabını açtığında memnun hâlde önüme döndüm. Mert, hasta olduğu dönemde kendini test çözmeye vermişti. Ordan alışkanlık kazandığını söylemişti bana.

Ben?

Ben nasıl üniversite kazanacağım ya?

"Burhan ya bu tarzına bayıldım. Hep böyle yap bence."

Ülkü yanımdan geçtiğinde Burhan'ın sesini duydum.

"Sağ ol bacım, alışılmış bir şey. Sen de haklısın."

Bacım mı?

"Bacım mı? O ne be?" dedi Ülkü cırlar gibi. Sınıfta birkaç kişi güldü. Burhan da gülüyordu. Annesinin çok yanında duruyor bence. Kızlarla uğraşmasını buna yoruyorum artık. Sevgilisi yok çünkü.

"Ahsen'e abla diyorsun tamam da, bana bacım demen..."

Neden beni karıştırıyor ki?

"Canım öyle istiyor." dedi Burhan umursamazca. Gözlerimi Mert'e çevirdim. Sesli nefesler vererek soru çözüyordu. Karnım guruldadı birden. Başını bana çevirdi. İçimden geçeni söyledim.

"İftarda ne var?"

____

"Güle güle kullan."

Paketi açıp içine baktığında gülümsedim. Mert'e kol saati aldım. Bana Ramazan Ayı planlayıcı almış. Program yapmayan ben, program yapacağım kendime. Mutluyum.

"Teşekkür ederim. Çok beğendim." diyerek saati koluna taktı. O sırada Şebnem teyzenin sesini duydum.

"Okul nasıl gidiyor Ahsencim? Sınavınız yaklaşıyor."

"İyi, Şebnem teyze. Öyle gidip geliyoruz." dedim utana sıkıla. Gözlerim Mert'e gittiğinde atıldı.

"Anne bak, Ahsen bana ne almış?"

Şebnem teyze Mert'e aldığım saate odaklandı. Rahat nefes vererek birkaç tane kuruyemiş attım ağzıma. Latif amca ile babam koyu sohbete dalmıştı. Annem yaptığı örgüyü Şebnem teyzeye gösterdiğinde konuşmaya daldılar. Ne kadar sürer Allah bilir.

Bugün Ramazan'ın ilk günü. Allah oruçlarımızı kabul etsin, hakkıyla tutabilmeyi nasip etsin hepimize.

Gözlerimi salonda gezdirdiğimde babam ile göz göze geldim. Çayından birkaç yudum alıp gülümsedi. Kocaman gülümsedim. Babamın yüreği pamuktan mı?

🤍

Ramazan Ayına kavuştuk, çok şükür :)

Rabbim güzel, bol istifadeli bir ay geçirmemizi nasip etsin.

Hayırlı Ramazanlar🌙

Bölüm kısa oldu ama siz anladınız beni :))

Kendinize çok çok iyi bakın.

BabamınYüreğiPamuktanMı?

AHSENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin