Moth To A Flame X Jikook

15

Jimin- Jungkook

Jimin

Jungkook?

Müsaitsen konuşabilir miyiz? 

Jungkook

Efendim Jimin?

Jimin

Arayabilir miyim seni?

Jungkook

Tabiki

Jungkook'un telefonu çaldı. Çok heyecanlanmıştı. Ayrıca tedirgindi de. Bir şey mi olmuştu acaba? Telefonu açtı.

"Alo Jimin!" dedi Jungkook. 

"N'apıyorsun?" dedi Jimin. Ağladığı sesinden belli oluyordu. Jungkook bunu anladı. Derin bir nefes aldı. Jimin'de Jungkook'un anladığını anlamıştı. 

"Öyle seninle konuşuyorum." dedi Jungkook. Jimin telefon karşısında gülümsedi. Demek ki yine aynı oyunu oynayacaklardı. Oynadıkları oyun görmemezlik oyunuydu. Eğer ikisinden biri ağlıyorsa diğer onu güldürmek için sanki o ağlamıyormuş gibi sohbet ederdi. 

"Ne güzel." dedi Jimin. 

"Sesini duymak çok iyi geliyor bana." 

"Yoongi ile kavga ettim." 

"Neden?"

"Senin yorumunu beğendim diye." dedi Jimin. 

"İstersen silerim yorumumu." dedi Jungkook. Saçmalamıştı. Kendi de farkındaydı.

"Hayır Jungkook. Ayrıca yorumunu sen yazdın diye değil. Hoşuma gittiği için beğendim." dedi Jimin. Jungkook biraz kırılmıştı. 

"Jimin ben seni aldatmadım." dedi birden Jungkook. 

"Jungkook bu konulara girmek istemiyorum." dedi Jimin. Jungkook gözlerini kapattı. 

"Peki. Yoongi ne dedi?"

"Bana sevgisiz büyüyen bir çocuğa sevgi verilmemesi gerektiğini öğretti." dedi Jimin acıyla. Jungkook gözlerini kapattı. 

"Pişman olacak yine değil mi?" 

"Jungkook mesela ben artık Yoongi ile konuşmasam şirket kızar mı?" dedi Jimin merakla. Şirketin ona kızmasına dayanamazdı Jimin. Üzülürdü. Zaten Jungkook Jimin ile sevgili olduğunu Jimin'in şirketten korktuğu için saklamıştı. Yoksa Jungkook şirketten korkacak bir adam değildi. 

"Jimin kimse sana kızamaz." dedi Jungkook. 

"Kızıyorlar Jungkook hala ama. Ayrıca Jackson ile görüntü vermemi istiyorlar." dedi Jimin. Jungkook sinirle gözlerini kapattı. 

"O adama aşık mısın?" diye sordu Jungkook. Jimin şaşırmıştı.

"Ben senin aksine eskileri hızlıca unutamam Jungkook." dedi Jimin. 

"Jimin ben seni yemin ederim aldatmadım. O kızı nasıl öptüm hatırlamıyorum." dedi Jungkook. 

"Jungkook bunu kanıtlayamazsın." dedi Jimin. 

"Biliyorum. Sung Woo gelse kanıtlayacağım ama yok. Kız ortadan kayboldu." 

"Emin ol o kız ile ilgilenmiyorum Jungkook." 

"Biliyorum. Uyku saatin gelmiş." dedi Jungkook. Jimin gülümsedi. 

"Unutmamışsın." 

"Ben senin hakkında hiçbir şey unutmadım." 

"Yıllarımız geçti birlikte nasıl unutacaksın ki?"

"Yıllar geçse de üstünden bu kalp seni unutur mu Jimin?" 

"Unutma mı?" dedi şaşkınca Jimin. 

"Unutmaz sevgilim unutmaz." 

"Ben de dün emin oldum."

"Neye?"

"Seni unutamayacağıma." 

"Ama unutacaksın değil mi?" 

"İmkansız olan bir şeyi başaramam." dedi Jimin. Esnedi.

"Yatakta mısın sen?" dedi Jungkook şaşkınlıkla.

"Dedin ya uyku saatim gelmiş diye." dedi Jimin. Jungkook kahkaha attı. 

"Uyumadan önce o aramalarımız. Ahh Jimin. Çok özledim." dedi Jungkook. 

"Senin beni sabaha kadar uyutmayıp sabah olunca da ya Jimin niye uyumadın diye bana kızmalarını asla unutmayacağım." dedi Jimin. 

"Konserlerde ayrı kalmaya dayanamazdım." 

"Şimdi hayatımız boyunca ayrı kalacağız." 

"Hayır kalmayacağız." dedi Jungkook. Jimin derin bir nefes aldı. 

"O nasıl olacakmış Jungkook efendi." dedi Jimin. Jungkook gülümsedi. 

"Sana kendimi affettireceğim." dedi Jungkook. 

"Ben inatçı bir insanım." 

"Ben daha inatçıyım." dedi Jungkook. Jimin güldü. "Gülmeni seviyorum." 

"Gülmeyi seviyorum."

"Bana gülmeni seviyorum."

"Sana gülmeyi seviyordum."

"Hala seviyorsun."

"Hayır."

"İnatçı."

"Tavşan."

"Kısa boylu."

"Fazla kaslı." dedi Jimin. Jungkook kahkaha attı.

"Jimin'in hakaret kotası tükendi." 

"Kendi kotamda tükendi bence." 

"Uyuyacak mısın?" 

"Evet."

"Sen şarkısız uyuyamazsın şimdi." dedi Jungkook. 

"Öyle mi?" dedi Jimin. 

"Öyle."

"O zaman?"

"Sana bir şarkı önereceğim."

"Neymiş?"

"I wanna be yours." 

"Maybe I just wanna be yours diyorsun yani."

"Aynısından." 

"İyi geceler Jungkookie."

"İyi geceler Jimin-sshi. Seni seviyorum."

"Bay bay." 

Jungkook telefonu kapattı. Telefonu göğsüne yasladı ve sol gözünden bir damla yaş aktı. Çok özlemişti. Her şeyini çok özlemişti.