36

761 58 9
                                    

"Sung Woo ben çıkıyorum. Bir şey olursa aramaktan çekinme." dedi Jimin kapının önündeki aynaya bakarken. Sung Woo çamaşır odasından çıktı. 

"Tamam Jimin kendine dikkat et." dedi elinde çamaşırlarıyla. 

"Asıl sen kendine dikkat et. Şu zamanlarında iş yapmayı keser misin? Doğumunu hızlandırırsın." dedi Jimin sinirle. 

"Hızlansın Jimin. Ne olacak sanki? Korkma ölsem bir şey olmaz." dedi Sung Woo. Jimin ile Sung Woo bu konuşmayı defalarca yapmışlardı ve Sung Woo asla kendisinin değerli birisi olduğunu düşünmüyordu. 

"Sen doğurduğun zaman Jackson'dan alacağımız intikam çöp olur. Anlıyorsun beni değil mi?" dedi Jimin. Sung Woo'nun kafasına yatmıştı. Hemen kafasını olumlu bir şekilde salladı. 

"Şu son çamaşırları da katlayıp bırakacağım zaten. Sen kendine iyi bak." dedi Sung Woo. Jimin'de kafasını sallayıp kapıyı açtı. Kapının karşısında duvara yaslanmış uyuklayan bir Jungkook görmeyi beklemiyordu. 

"Jungkook!" dedi Jimin şaşkınca. Jungkook hızlıca gözünü açtı. 

"Sonunda açabildiniz kapıyı." dedi ve gülerek ayağa kalktı. Sarhoş olduğu belliydi. 

"Niye geldin sen?" dedi Jimin şaşkınca. Gelmesine sevinmişti aslında. 

"Niye mi? Şey eski iki sevgilimi göreyim diye." dedi ve kafasını öne eğerek güldü. Kafasını kaldırdı. Jimin'in gayet ciddi olduğunu gördü. "Şakaydı, şaka yaptım." dedi aceleyle. 

"Ben niye gülmüyorum acaba?" dedi Jimin. 

"Harbi sen niye gülmüyorsun Jimin? Benden ayrıldığından beri gerçekten gülmediğini hissettim. Konserinde bile sadece bana bakınca o gerçek gülümsemeni görebiliyordum." dedi Jungkook. 

"Sana baktığımda benim yüzümü tam olarak görmenden kaynaklı olabilir mi acaba?" dedi Jimin kollarını birbirine dolayarak. 

"Hayır, hayır sen de değişiklik var." dedi Jungkook. 

"Daha mı mutluyum?"

"Mutsuzsun." 

"Senden kaynaklı değildir." 

"Hadi ama Jimin. Ondan bahsetmiyorum. Bu mutsuzluğunun nedeni bensiz geçen zamanların mı?"

"Jungkook sabahın bu saatinde neden burada olduğunu sorabilir miyim?" dedi Jimin. 

"Seni özledim." dedi Jungkook. Jimin içinden 'ben de' dedi ama kimse duymadı bunu. 

"Jungkook git hadi evine." 

"Evimdeyim zaten. Evinde olan birisini kovamazsın." dedi Jungkook. 

"Nasıl?" 

"Benim evim, yuvam, çatım, korunağım sensin Jimin." dedi Jungkook. Jimin'in kalbine işleyen bir cümleydi bu. 

"Jungkook ben sana geçen kendimi gayet açık bir şekilde anlattığımı düşünüyordum." dedi Jimin. 

"Saçmalık." 

"Saçmalık olan ne?" 

"Senin Jackson'a aşık olman."

"Sana göre."

"Hayır kimse inanmıyor Jimin. Kimse." 

"Gayet inanıyorlar." dedi Jimin. O sırada çamaşır odasından Sung Woo çıktı. 

"Sung Woo!" dedi Jungkook şaşkınca. Onun burada olduğunu biliyordu ama karnının bu derece büyüdüğünü bilmiyordu. 

"Selam Jungkook!" dedi korkarak. 

Moth To A Flame X JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin