Moth To A Flame X Jikook

29

"Hayır Sung Woo sen hayatımda gördüğüm en güçlü kadınsın." 

"Öyle miyim cidden?" dedi Sung Woo heyecanla. Jimin gülümsedi. 

"Tabiki de öylesin. Tek başına anne olacaksın. Şahsen ben bu cesareti gösteremezdim." dedi Jimin. 

"Bana hiç çocuğun babasını sormadınız." dedi Sung Woo. 

"Sakın bana çocuğun babası Jungkook falan deme." dedi Jimin şaşkınca. 

"Hayır hayır değil. Ama Jimin yanlış anlama ama keşke Jungkook olsaydı. En azından ailemden birisi olmazdı." dedi Sung Woo. Jimin şaşkınlıkla baktı. 

"Abin mi?" dedi Jimin. 

"Abim." dedi Sung Woo. 

"Hayır bana bunu yapma." 

"Biliyorum. Özür dilerim." 

"Kim bu adam?"

"Sakinleş Jimin."

"Kendi kız kardeşine bunu nasıl yapabilir ya? İnanamıyorum." 

"Sana her şeyi anlatacağım."

"Anlat!"

"Ben abim ile üvey kardeşim. Annelerimiz aynı. Annem ilk kocasını yani abimin babasını benim babam öldürmüş. Babam anneme takıntılıymış. Hemen kendisi ile evlenip üzerine bir de beni yapmışlar. Annem ben öleyim diye elinden geleni yapmış ama ben doğmuşum. Başaramamış. Bundan dolayı her zaman bana nefret doluydu. Abimi hep severdi. Abim ne yaparsa yapsın hep favorisiydi. İlginç olan şey ne biliyor musun Jimin? Annem abimi bana karşı hep doldururdu. Bir insan kızına bunu nasıl yapabilirdi? Abim gittikçe benden nefret etmeye başlamıştı.Babam ben 7 yaşındayken öldü. Hayatım cehenneme döndü.  Aramızda 5 yaş vardı abimle. O 15 yaşındayken ben de 10 yaşındaydım. Benim mavi kelebekli bir elbisem vardı. Onu özel günde giyecektim. Düğün vardı. Çok güzel bir salonda düğün yapılacaktı. Çok mutluydum çünkü komşumuzun kızı evleniyordu. Bana hep iyi davranmıştı. Ben onu çok seviyordum. Oraya gittiğimizde tuvaletim gelmişti. Anneme tuvaletim geldiğini söyledim. Annem abine söyle dedi. Abime söyledim. Bana nefretle baktı. Gözlerini devirerek beni tuvalette götürdü. Sonra..."

"Anlatmak zorunda değilsin." 

"İşte anladın. Ama beni en çok üzen de o komşumuzun kızı olan gelin bizi görmüştü. Ama bana yardım etmedi. Devamında sürekli bu oldu. Sürekli bana taciz etti. Ben hamile kalmayayım diye karnıma tekmeler atardı. Çok zordu. Sonra o taşındı. Hayatımda ilk kez ondan uzak duracaktım. Kendime yeni sayfa açacaktım. Çok mutluydum. Ama annemin yanında kalmaya devam ettim. Abim kendine yeni bir kariyer çizdi. Mükemmel gidiyordu onun hayatı. Görüyordum. Ama benim değildi. Sandığım gibi yeni sayfa açamadım. Hamile kaldım." dedi Sung Woo ağlayarak. Jimin destek amaçlı Sung Woo'nun masada duran ellerini tuttu. Genç kız gülümsedi. 

"Devam etmek istemezsen sorun değil." 

"Hayır istiyorum. Bunu size borçluyum. Sonrasında bir kafede otururken kendi ismimi duydum. Jungkook'tu." dedi Sung Woo gülümseyerek. Jimin'in canı yanıyordu. O gülümseyemiyordu. Sung Woo'nun bunları yaşamasına rağmen nasıl güldüğüne şaşırıyordu. 

"Nereden tanışıyordunuz?"

"Eski komşumuzdu. Ama çok eski. Instagramdan takipleşiyorduk. Oradan tanıdığını söyledi. Ben bayağı üzgündüm. Ondan dolayı bana seslenmiş. Onun ünlü olduğunu biliyordum. Havadan sudan konuştuk ama Jimin her konuşmanın sonu seni anlatarak bitiriyordu biliyor musun? Mesela hava bugün ne kadar kapalı demiştim o ise Jimin bugün ince giyinmişti hasta olmaz umarım demişti. Sevgili misiniz diye hiç sormamıştım. Çünkü adım gibi biliyordum sevgili olduğunuzu." dedi gülümseyerek.

"Beni düşünürdü evet."

"Ona kendimi anlattım. O da beni dinledi. O eve gitmeme izin vermedi. Bir insan yıllar önce tanıdığı birisini nasıl gözü kapalı evine alabilirdi ya. Ama o almıştı. Sen ve o bana çok iyi bakmıştınız. Siz birbirinizi ben ise sizin aşkınızı seviyordum. Ama size bahsedemediğim bir olay vardı. Abim bana ulaşmıştı. Abim sizin sandığınız gibi sıradan birisi değildi Jimin."

"Nasıl yani?"

"Benim abim o senin en yakın arkadaşlarından biri olan Jackson Wang." 

Sung Woo'nun yaşadıkları çok ağır ama bunu yaşayan kız çocukları olduğunu bilmek çok daha acıtıcı. Benim yazmaya gücüm yetmedi ama onlar bunu yaşıyorlar. Kendi yazdığım karakterlere bağlanmayı bir an önce bırakmalıyım.