Yara

268 12 1
                                    

                      Bölüm 11.
                 İyi okumalar.

Hayat'a yine iş adı ile diyip, dersten sonra şirkete gidiyordum. Babama söz vermiştim dün ne olursa olsun onun ve kardeşimin intikamını alacaktım.

Pastaneden çilekli pasta alıp, şirkete gittim. Direkt asansöre bindim ve ufak çaplı şoke oldum. Çünkü -27 kat yoktu ama ben emindim. Ben de normal 27e bastım.

Yine aynı şey asansör 5 ci katta durdu ve kırmızı işık yandı. Aşağı iniyordum.

Kapı açıldı ve Zeki beni karşıladı.
" Nerde kaldın abi ya? Öldüm açlıktan" abi mi? Bana mı dedi?

" Afiyet olsun" pastayı masaya bırakıp, direkt odaya taraf yürüdüm ve " odasında mı?" diye Zeki'e sordum.

" Hah evet, seninki odasında." Pastayı gömüyordu resmen.
" Nerden benimki oluyor?"  Kapıyı çaldım ve içeri girdi. Odaya girdiğimde şaşırmıştım çünkü işıklar açıktı önümü göre biliyordum.

Beni gördü ve ayağa kalktı. " Hoş geldin küçük kız" ilk defa onu ayakta fark ediyordum. Çok büyüktü, normalde uzun bir kadındım ama bu adamın yanında cüce kalırdım.

" Bana küçük kız demeyi kes." Koltuğa oturdum. " Nereden? Nereden anladın beni takip ettiklerini?" diye sordum.

" Bunu mu konuşalım yani?" evet dermiş gibi baktım ona "Biz de seni takip ediyorduk. Çoçuklar fark etti yalnız olmadığımızı" kalem alıp, çevirmeye başladı.

" Ne demek biz de seni takip ediyorduk? Ne hakla?" sinirlenmiştim.

Kalemi yere bıraktı ve " İyi ki, yapmışız küçük kız ya fark etmeseydik? Ne olurdu o zaman? Ölü mü? Yaralı mı? Zaten daha alnının hesabını sormadım."

" Pardon ama sen beni ne kadar tanıyorsun ki beni sahipleniyorsun? Tanışalı 3 gün oldu" gülümsedi.

" Evet tanışalı 3 gün oldu ama ben seni tanıyalı 2 yıl oluyor küçük kız." Bu konuyu daha sonra araştıracaktım.

" Benim kardeşim varmış. Yani üvey kardeşim" hafif şaşırmıştı.
" Kardeşin mi?" Kafamı salladım.

Zeki kapıyı çaldı ve " Abi Hazal pasta almış belki sizde isterseniz diye getirdim." Pastayı masaya bıraktı ve bir anda şoke oldu.

" Abi kim yaptı bunu sana söyle? Kim?" Anlamamış gözlerle Aras'a baktım.

" Ateş işıktan nefret eder, insanlarla bile karanlıkta konuşur. Ama şimdi..." Zeki odadan çıktı.

" Ne doğru mu söylüyor?" O kadar saçma geldiki bana bu fikir kahkaha atmaya başladım.

Gülmem geçtiğinde,  bana baktığını gördüm ama kötü bakmıyordu, " her neyse ben teşkilata katılmaya karar verdim."

Cevap gelmeyince ayağa kalktım, gitmek için " Tanırmısın? Yarayı açan adamı görsen tanırmısın?"

" Tanırım" neder sordu ki?
" Benimle gel" odadan çıktık ve asansöre bindik. -20 kata bastı.
" Nereye gidiyoruz?" diye sordum. " Gidince görürsün" çok açıklayıcı oldu ya, sağol.

Mert bizi gördü ve yanımıza geldi. " Bir sorun mu var Ateş?" Merakla bana baktı, ama ben bir şey bilmiyordum ki.

" Adamları sıraya düz." sesi oldukça netti. Mert kafasını salladı ve gitti.

"Zeki ve Mert'i nerden tanıyorsun? Onlara çok mu güveniyorsun?" diye sordum.

" Zeki kardeşim, Mert ise çocukluk arkadaşım. Güvenmediğim insanlarla yan yana bile durmam." Dedi

" Peki ya ben? Bana da güveniyormusun?" riskli soruydu.

" Hayatımda ilk defa bu kadar çabuk sürede yanıma aldım birini. Umarım yalnış seçimim olmazsın." Bana baktı ve gülümsedi.

"Abi hazır" diye Mert seslendi.
Hadi der gibi baktı bana Aras. Onu takip ettim. Odaya girdiğimde, geçenki adamlar gibi siyah üniforma giymişti hepsi.

En son köşede koca adamı gördüm bana pis pis bakıyordu.

" Hangisi?" Diye sordu soğuk sesle.

" Acaba yapmasan mı? Ben zaten intikamını aldım" belki bir umut yapmaz diye umut ettim ama nafile.

" Hangisi?" diye tekrar etti.
" Şurdaki" koca adamı gösterdim.
Arasın bir kafa işaresi ile arkadaki korumalardan biri geldi ve koca adamı başka odaya götürdü.

" Sen aşağı in. Ben birazdan geliyorum." Hiç istemesem de, kafamı salladım.

Aşağı indiğimde Zeki' yi gördüm bir şeyler yazıyordu.

" Ooo hoş geldin." Zeki beni görüp, yanıma geldi.

" Yukarıda neler oluyor?" diye Zeki'e sordum.

" Ben nerden bileyim? Yukarıdan gelen sensin" doğru söylüyordu.

Tam oturmuştum ki, mikrafondan bağırış sesi geldi öyleki sanki son nefesini verdi adam.

" Adamı öldürücek. " Asansöre bindim. Zeki de, benimle geldi.

" Yanlış yapıyorsun, hiç hoşlanmaz" Aras'tan bahs ediyordu. " Umrumda bile değil, adamı öldürücek." Zeki gülmeye başladı. " İnan bana, burdaki her kesin eli kanlı" aslında normaldı işleri bu.....

İçeri doğru yürüdüm ve ses gelen tarafa koştum. Kapıyı açtığımda şoke olmuştum.........

Bölümün sonu
Soru 1: Sizce Hazal Nur'u kabul edecek mi?
Soru 2: Ateş Hazalı nereden tanıyordu?
Soru 3: Nur'u sevdiniz mi? Enerjisi nasıl sizce?

İntikam Ateşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin