Bölüm 24.

198 8 0
                                    

Bölümü beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfen.

İyi okumalar.

🧚

" Hayır, hayır olamaz. Lütfen gidelim." Delirmek üzereydim. Babamın tek hatırası şirketteydi çünkü.

Bana verdiği pengueni odama koymuştum. Hayır olamaz.

" Hayat penguen orada. Gidelim." Bir Hayat'a bir Aras'a dönüyordum.

Şirkete geldiğimizde, şirketin yarısı tamamen yanmıştı. Ama şanstan odam olan tarafa alev daha gelmemişti.

Kolumdan tutan Hayat'ın kolumdan sertçe çıktım ve şirkete doğru koştum.

" Hazal." Diye bir ses kükredi arkamdan. Dönüp baktığımda Aras'tı. Ama dayanamazdım ailemden kalan tek hatırayı alevlere kurban edemezdim.

Her şeyimi alevlere veremezdim artık.

Asansör çalışmadığı için, yangın merdivenine doğru koştum.

Alevler daha burada olmasada dumanı insanı zayıflatmaya yetiyordu.

İçeri girmemin 3-cü dakikasında artık zorlukla nefes alıyordum. Öksürükten dayanamıyordum. Gözlerim dolmuştu. Duman soluğumu kesiyordu.

Odama zorla vardığımda kapıyı hemen arkamdan kapadım. Camı açtım ve nefes almaya çalıştım.

Soluğum tekrar yerine geldiğinde acele etmeye çalıştım.

Penguenimi aramaya başladım. Sonunda onu bulduğumda, kapıyı açtım, açtığım anda da duman birden yüzüme vurdu ve o an tekrar öksürmeye başladım.

Sağa tarafa baktığımda alevlerin hızla bu tarafa irerlediğini gördüm. Hemen merdivenlere doğru koştum ama burası dumandan dolayı daha fenaydı.

Biraz aşağı indiğimde güç almak için durdum ama hata etmiştim.
Boğulmaya başlıyordum. Alevlerin irerlediğini görüyordum.

Zorlukla iki-üç basamak da indim ama hayır güçüm kalmamıştı.

Yere çöktüm ve nefes almaya çalıştım. Gözüm kararıyordu artık. Çok kötü hiss ediyordum.

Korkuyordum. Çok korkuyordum ben de ailem gibi alevlerin arasında yanarak ölmek istemiyordum.

Her tipli ölüme hazırdım ama yanarak ölmek istemiyordum. Acısından dolayı değil, ben de bıraktığı travma nedeni ile.

Ayağa kalkmaya çalıştığımda hızla düştüm ve gözüm karardı.

Yazarın dilinden:

Zeki ve Mert Ateş'i kolundan zorla tutuyordu.

Nur ablası için korkudan ağlıyor, Hayatsa üzüntüsünü sinire çevirip, deliriyordu.

" O sıradan penguen için mi girdi içeri?" Diye Ateş sinirden dişlerini sıkarak konuştu.

" O sıradan penguen değil." Diye Hayat da sinirle cevapladı.

Her kesin ona merakla baktığını gören Hayat konuşmaya başladı.

" Babası ve annesi Hazal'a hediye etmiş. Çok özel Hazal için o penguen." Diye Hayat açıklama yaptı.

Ateş kafası ile anladığını belirtdi. Ama bir yandan da böyle önemli bir şeyi neden bilmediği için kendine kızdı.

5-ci dakikaydı artık. Her kes endişe içindeydi.

Dakika artdıkça binanın önündeki kişiler de artıyordu.

Hayat etrafa bakındığında, Melike'ni onları izlerken gördü ama pek takılmadı. Sonuçta Ateş buranın sahibiydi.

İntikam Ateşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin