Bölüm 18

587 59 37
                                    

Yaşadıklarımın üstünden bir saat kadar bir süre geçmiş, Acwel araştırma yapmak için gitmiş ve beni Alex ile yanız bırakmıştı. Yüzümü yıkamak için lavaboya giderken Alex'e bakmadan ''Onları nerede bıraktın?'' diye sorduğumda Alex başta ne demek istediğimi anlamamış gibi boş bir ifadeyle bana bakmaya başlamıştı. Göz göze geldiğimizde hızla ifadesi değişmiş ve ''Endişelenme. Onları güvenilir birisinin yanına bıraktım.'' dediğinde ona bakmadan ''Alex, ya nerede olduklarını söylersin ya da seni zorlarım.'' dediğim anda Alex şüpheyle bana bakarak ''Onları Jeremiah'ın yanında bıraktım. O güvenebileceğim tek kişiydi.'' dediğinde yüzüme suyu çarparak ''Ona ben de güveniyorum.'' deyip bekledim. Adamın ismini duyduğum anda kim olduğunu hatırlamıştım. Bu yaşlı askeri, bana saldırmaya geldiklerinde kurtardığım askerdi. 

Berry heyecanlanmış gibi ''Onu hatırladın.'' dediğinde Cas şaşkı bir şekilde ''Belki de isimlerini duyman hatırlamanı sağladı.'' demişti. Berry bana yaklaşarak ''Kelly hatırlamaya başlıyorsun. Bence Alex doğruları söylüyor olabilir.'' dediği zaman görmezden gelerek ''AlanWolf'un yanına gideceğim.'' diyerek kapıya yürümeye başladığımda Alex'de peşime takılarak ''Arkandayım.'' demişti. 

Odadan dışarı çıktığımda boş koridor ile karşılaştığımda Alex hemen fark etmiş gibi ''Burası neden bu kadar sessiz?'' dediğinde bir süre tereddüt ile bekleyerek ''Emin değilim. Her neyse, gidelim.'' diyerek ilerlemeye başladığımda Alex'in elleriyle oynadığını fark etmiştim. Ona bakmadan ''Bu kadar korkuyorsan neden geldin?'' dediğimde Alex gözlerime bakmadan ''Seni bir daha hayal kırıklığına uğratamam.'' demesiyle ona baktım. 

Önüme dönerek ''Demek bu yüzden sana karşı tedbirliyim. Geçmişte bana ne  yaptın?'' dediğim zaman başını çevirerek ''Geçmişin bir önemi yok, önümüze bakmamız gerek.'' dediğinde hissettiğim hareketlilik ile bir anda Alex'in yakasıdan kavrayarak onu duvara çarptım. Bu ani  hareketimle Alex dehşete düşmüş bir şekilde ellerini yakasında ki elime koyarak ''Neden bu kadar çok tepki veriyorsun?'' dediğinde elimi susması için ağzına kapatarak onu susturdum. 

Alex olayın onunla alakalı olmadığını fark etmiş gibi gözlerime sessizce bakmaya başladığında susması için işaret yaparak yavaşça başımı uzatıp hareketin kaynağına baktım. Siyahlara bürünmüş birisi, yerde yatan askeri peşinden sürükleyerek odanın içine attığında başını kaldırıp etrafa bakındı. Hissettiğim başka titreşimlerle beraber aynısını o da hissetmiş gibi doğrulduğunda koridordu daha yeni dönen iki askerle karşılaşmıştı. Onun ne yapacağını görmek için beklediğimde, askerlerin onu fark ederek ellerini silahlarına uzatmak için hareketlenmesiyle, siyahlar içinde olan kişi bir anda, tıpkı Berry ve Cas gibi sis formuna girerek onlara inanılmaz bir hızla atılarak onları yere devirmiş, çıkan iki el silah sesiyle askerlerin hareketi tamamen kesilmişti. 

Onları da odaya sürükleyerek içeri kapattıktan sonra hızlı bir şekilde yürüdükten hemen sonra, sis formuna girerek yüksek hızla koridorda ilerlemeye başlamış ve saniyeler içinde gözden kaybolmuştu. Alex'i bırakarak ''Onu gördün mü?'' diye koşarak odaya gitmeye başladığımda Alex tereddüt içinde ''Çok az, sadece birisini gördüm ve çok hızlıydı.'' dediğinde onaylayarak ''Ben de bundan farklı bir şey göremedim zaten. O şey sıradan bir insan değildi.'' diyerek odanın önünde durduğumda Alex tereddütle ''Bir taşıyıcı mı?'' demesiyle kapıyı açtım. İçeride onlarca askerin cansız bedeni vardı. Dehşet içinde odaya bakarken hızla ''Odada Acwel var mı?'' dediğimde Cas ve Berry cesetlerin arasında deli gibi dolaşmaya başlamıştı . Alex tereddütle ''Burada mı?'' dediğinde her iki ses de eş zamanlı olarak ''Hayır.'' dediğinde Alex'e dönerek ''Burada değil ama o şeyin onu da bulması an meselesi. Tek bir taşıyıcı burada ne yapmaya çalışıyor?'' dediğimde Alex askerlerin yanına gidip bir şey alarak ''Emin değilim ama Acwel'a ulaşabiliriz.'' diyerek telsizi ağzına götürürken ''Acwel neredesin? Ben Alex!'' dediğinde bir süre belirsizlik içinde duyulan cızırtılardan sonra Alex tekrar etse de cevap alamamıştık. elinde ki telsizi alarak ''Acwel hemen cevap ver yoksa gelip o silahı sana sokacağım! Neredesin?'' diye bağırdığımda bir süre yeniden sessizlik olmuştu. 

K.A.O.S.Projesi: Sil BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin