Bölüm 20

440 50 46
                                    

Avcıların sonunda kaybetmeye başladığını anladığımda, Acwel kızı benim yanıma çekerek ''Onu senin yanında bırakıyorum, diğerlerinin yardıma ihtiyacı var.'' demesiyle bir yere koşmaya başlaması bir olmuştu. Kızla beraber kaldığımızda Ellerimin titrediği fark etmiş gibi ''Ellerin titriyor. Korkuyor musun?'' dediğini duyduğumda ona bakmadan ''Ben bir şeyden korkmam.'' deyip kontrol etkisini sürdürmeye çalışsam da sanki geçen her saniye gücüm azalıyormuş gibi hissediyordum.  Kız bana yaklaşarak ''Birlikte kalırsak, korkacak bir şey olmaz.'' diyerek yumuşak eli elime dokunduğunda kalbime giren ani ağrı ile nefes alamaz olmuştum.

Hiç beklemediğim anıları hatırlamaya başladığımda öylece donup kalmıştım. Near, Alex, Acwel ve diğerleriyle beraber yaşadığım çoğu anı bir anda kafamda canlanmaya başladığında Su'ya sadece şaşkınlık içinde bakabiliyordum. Anılar bi anda geldiği gibi gittiğinde Su'ya karşı elimi uzatarak ''O sendin.''  diye fısıldadığımda kız şaşkınlık içinde bana bakıyordu. Ben onu tutmak için eline uzandığımda birisinin onu kolundan tutmasıyla öfkeyle ''Hayır!'' diye bağırarak Su'yu yakalayıp kendime doğru çekerek onu tutan kişiye tüm gücümle vurdum. Avcının kırılan kaburgasının sesini işittiğimde ''Bir daha ona kimse dokunamayacak. Kimse!'' diye konuştuğumda Su telaşla ''Korkuyorum.'' dediğinde sırtımda ki kanatları çıkartarak ''Sadece bana yakın kal. Seni koruyacağım.'' diyerek çevreme baktım.  Avcıların bizi gördüğünü fark ettiğimde gürültünün içinde uğultular ile ebraber ''Aranan denek burada. İki numara görüş açımda.'' dediklerini işittiğimde Cas hızla önüme, Berry arkama geçerek ''Sizi koruyacağız.'' demesiyle onlara bakmadan ''Hepsi ölmeden rahatlamayacağız.'' dediğim anda ateşlenen kelepçeler ile ebraber sağ elimi ileri uzatarak kalkan oluşturduğumda avcıların çevremizi sardığını hemen fark etmiştim. Sanki sayıları sonsuz gibi hiç durmadan duvarların içine avcıolar sızıyor olsa da onların hepsini durdurabilirdim. Bunu biliyordum. Bunu o da biiyordu. Sanki gücümü test etmek istiyor gibi bir hali vardı.

Su fısıltıyla ''Buradan çıkamayacağız.'' dediğinde gözlerimi bizi çevreleyen avcılar üstünde gezdirirken ''Elebtte seni buradan çıkartacağım. Bana güveniyorsun, değil mi?'' dediğimde kızın korkulu gözleri bir süre bana bakmış, ardından onaylamıştı. Gülümseyerek ''Şimdi sadece gözlerini kapat.' dediğimde kız bunu yaptığında kızın bir anda kelepçeyle yakalanması ve çekilerek  benden uzaklaşmaya başlaması bir olmuştu. Kızın çığlıkları yükselirken  içimde büyüyen öfkeyle kendimi ayağa kaldırdığım anda birilerinin ''Yakalayın onu!'' diye bağırdığını işitmiştim. Su'ya ulaşmak için o yöne koşmaya başladığımda hissettiğim öfke her geçen an yükseliyordu. Cas ve Barry eş zamanlı olarak ''Kaos haline bürünüyorsun.'' diye mırıldandığında ''umrumda değil.'' diyerek gözlerimi Su'dan ayırıp avcılara çevirdiğimde vücudumun yanmaya ve tehlikeli şimşekler çakmaya başiladığını hissettiğimde ''Kızımdan uzak durun!'' diye bağırarak avcıların arasına hızla dalıp yumruğumu yere vurdum. Bu hareketimle beraber altımızdaki zemin parçalanmaya ve çökmeye başlamıştı. Ben hamle yapmak isterken yüzüme gelen sert bir cisimle beraber afalladığımda Cas hızla ''Hazırsın.'' dediğinde başımı o yöne çevirdim. Çevreme yayılmaya başlayan siyah sisle beraber bana vurmayı başaran avcının gözleri korkuyla açılmış, çok geçmeden karanlık sizin içinde yok olmuştu.

Sis büyük bir hızla çevreme yayılmaya ve dokunduğu her şeyi yok etmeye başladığında yayılan ölümün daha güçlü ve uzun süreli olması için bağırmaya başladığımda  avcıların benden kaçmaya başlaması bir olmuştu. Ellerimi açarak sisin avcıların yönüne doğrulttuğumda sis bir dalga gibi hızla ilerlemeye ve önüne çıkanı yutmaya başlamıştı. Sis tüm siteyi sardığında ayakta kalan sadece taşıyıcılardı. Hissettiğim öfkenin verdiği ağırlık sonunda ortadan kaybolduğunda kendimi kontrol altına almak için gözlerimi kapatarak derin nefesler aldığımda sonunda omuzlarımda hissettiğim baskı yok olmuştu. Bir süre yavaşça yok olan sisin altında kalan cansız bedenlere baktığımda birisini beni seyrederken görmüştüm. O yöne döndüğümde suratını örten şapkası olan bir pelerin benzeri kıyafetin altından bana bakan birisi fark ettiğimde, onu gördüğümü hemen anlamış gibi bi adım geri çekilmişti. O an kafamın içine sızan bir fısıltı usulca ''Fazlasıyla güçlenmişsin, ama yeterli değil.'' sesi işittiğimde  elini hızlı bir hareketle sallamış ve bulunduğu konumdan kaybolmuştu.

K.A.O.S.Projesi: Sil BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin