Baharda olmamıza rağmen sert esen rüzgar okulun kapısından çıktığımız gibi Wonbin'in nizami kahküllerini dağıtmıştı. Yine yanında gitar çantası dışında bir şey yoktu. İncecik okul gömleği rüzgarla dalgalanıyor ve Wonbin'in ürpermesine sebep oluyordu.
Annem sağolsun yaz günü bile yanıma bir hırka almadan evden çıkmama izin vermezdi. Üzerimdeki ceketi çıkarıp Wonbin'e uzattım.
Elbette başını sallayarak kabul etmemişti.
"Üşüyorsun işte, giysene."
"Onu bana verirsen de sen üşüyeceksin."
"Ben üşümem kolay kolay, al giy sen."
Az önce yalan söyledim.
Soğuktan nefret ederim ben, ve çok kolay bir şekilde soğuk alıp hasta olurdum, zaten annem de bu yüzden dikkat ederdi ya yanıma hırka almama.
"Wonbin, lütfen alır mısın şunu zaten hastasın."
Elimdeki ceketi alıp gitar çantasını tutmam için bana uzattı.
"Hasta değilim bir kere."
"Öksürüyordun sabah."
Ah, ben adam olmam...
Öksürüyordun sabahmış...
Çocuk demeyecek mi sen benim sabah öksürdüğümü nereden gördün diye?"Ders çalışmak için erken kalktığımda duydum yani."
Kesinlikle şu an hiçbir şeyden şüphelenmedi.
Her şey yolunda aptal herif öyle
değil mi!?"Anladım."
Anladım mı?
Al işte! Çocuk diyecek bir şey bile bulamadı benim saçmalığım karşısında...
"Grubu nasıl buldun?"
Aynen, konuyu değiştir hemen.
"Hepsi tanıdığım insanlar zaten, Seunghan yakın arkadaşım zaten, müthiş keman çalar, sesi de güzeldir. Çok yakın değiliz ama Sohee'nin de güzel bir sesi olduğunu duymuştum. Anton ise alt sınıflardan bana yanık bir çocuk. Ama çok yeteneklidir. Çello, piyano ve gitar çalabiliyor. İyi çocuktur ama bazen beni bunaltmıyor dersem yalan olur. Sen zaten altın çocuksun. Ben de benim işte, Alice ile güzel bir iş çıkartacağımı düşünüyorum."
Bana daha önce de 'altın çocuk' demişti.
Ve ne demek istiyordu bunu merak ediyordum."Ben neden altın çocuk mesela?"
Tek kaşını kaldırarak bana döndü hemen.
"Değil misin?"
"Ne demek istediğini anlamadım ki."
"Altın çocuksun işte, yani her şeyde iyi olan o hayali çocuk. Çok zeki ve çalışkansın, yetişkinlerin bahsettiği o muhteşem çocuk sen olmalısın. Çok kibar ve saygılı birisin, yeteneklisin de, ayrıca iyi görünümlüsün, yani yakışıklısın. Çevrendeki herkes seni çok seviyor öyle değil mi?"
Aslına bakarsak pek de öyle değildi.
Ben sessiz ve çekingen bir tip olduğum için belki ama genelde öyle çok dikkat çeken biri değildim.
"Pek sayılmaz aslında."
"Eminim peşinde bir sürü kız vardır."
Ama ben seni istiyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fourth of july ✷ eunbin ✓
FanfictionFakat 4 temmuz sabahı, tam da yarışmanın yapılacağı gün evine gittiğimizde Park Wonbin, bir daha dönmemek üzere beni, bizi, ayva ağaçlarını, her şeyden çok sevdiği gitarı Alice 'i , yazları köşedeki dondurmacı da çalışarak biriktirdiği parasının her...