• Bu bölüm bazı insanlar için tetikleyici düşüncelere sahip olabilir. Eğer hassas biriyseniz okumanızı tavsiye etmiyorum canlarım<3
______
böyle günlerde
muhtacım
parmaklarınla
saçlarımı okşayıp
usul usul konuşmana[ Milk and Honey - Rupi Kaur]
______
"Beğendin mi yemeği oğlum? Istersen hemen başka bir şey de hazırlayabilirim."
Tabaktaki kişi atomlarına ayırmaya ara verip Eunseok'un annesine döndüm.
Yüzünde endişeli bir ifadeyle bir bana bir tabağıma bakıyordu.
Muhtemelen yemeği beğenmediğimi düşündüğü içindi.Ben de "bizim evde yemek pişmez, sofra kurulmaz, biz yemek yerken günün kritiğini yapmayız, ya da okulun nasıl geçtiğini soracak bir babam yok çünkü ben babamı tanımıyorum, muhtemelen annem de öyle... Bu yüzden gerçek bir aile görmek canımı yaktı, elimde olmadan kıskandım." diyemedim...
Ve şu an Bayan Song, Eunseok'u neden geç kaldığıyla ilgili sorguya çekerken annemin benim nerede olduğumu bile bilemeyecek kadar sarhoş ve evde bile olmadığı gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalmak iştahımı kesti diyemezdim elbette.
"Wonbin...?"
Eunseok, hafifçe omzuma dokundu.
Sorunun yemek olmadığının farkındaydı.
Sorunun ben olduğunun...
"Ellerine sağlık Joohyun teyze, her şey çok güzeldi sadece ben aç değilim."
Yalan da değildi aslında.
Midem alışkın değildi bu kadar çok şey yemeye. Ben okuldan dönünce ya arkadaşlarımla dışarı çıkıp takılırdım ya da odama çıkıp yatardım direkt.
Yemek yemek açıkçası aklıma pek sık gelen bir eylem değildi."Ben de doydum zaten, hadi biz
provaya çalışalım."Yalancı...
Daha yeni başlamıştın.
Benim yüzümden yemeğini bitirmedim bile, ve annen bunun için sana kızacak.
Masanın altından elimi sıkıca kavrayan elini görürse eğer babandan da iyi bir azar işitebilirsin.
Eunseok, keşke bana kendinden çok değer vermesen.
Bu her şeyi daha da zorlaştırıyor...
Ben sevilmeye alışık biri değilim.
Sen üzmekten korkuyorum.
Ve seni üzmekten korktuğum için karnıma ağrılar giriyor, midem bulanıyor.
Eskiden beni kendine bağlamandan korkardım, şimdi senin bana bağlanmandan korkar oldum.
Aşk dedikleri şey bu mu yoksa...?
Birine kendinden daha çok değer vermeye başlayıp, düşündüğün tek şey o olunca aşık olmuş mu oluyorduk?
Geçen yaz ben dondurmacıda çalışırken, bir çocuk vardı.
Her gün portakal kabuklu bademli dondurma almak için yarım saatlik yol gelirdi. Hatta bunu da tesadüfen yapmış gibi davranırdı.
Sonra benim anladığımı fark edince bana karşıdaki binada bir çocuğa özel ders vermeye geldiğini ve o çocuğun portakallı dondurma yemeyi çok sevdiğini söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fourth of july ✷ eunbin ✓
FanficFakat 4 temmuz sabahı, tam da yarışmanın yapılacağı gün evine gittiğimizde Park Wonbin, bir daha dönmemek üzere beni, bizi, ayva ağaçlarını, her şeyden çok sevdiği gitarı Alice 'i , yazları köşedeki dondurmacı da çalışarak biriktirdiği parasının her...