0.05♣️(aşk olarak)

416 24 31
                                    

Helloooğ ben geldimmmm

Arayı biraz fazla açtım ama olsunnn yeni bölüm ile karşınızdayım

iyii okumalar ballarımmmm:)

***

"Güzelim..."

"Alp..."

"Özledin dimi beni? Özledin özledin"

"Salak tabiki özledim" onu çok özlemiştim nerdeyse 1 hafta oluyordu onu görmeyeli

"Ne demişler her güzelin başında bir tane bela vardır. Bende sana bela olmaya geldim.Tık tık aç kapıyı baş belan geldi güzelim"Sonra bana doğru eğilip

"Şu arkanda , bana öldürecek gibi bakan tim, benim kim olduğumu bilmiyor demi."

"Galiba bilmiyorlar..."

"O zaman izle ve gör güzelim. Yakışıklın nasıl deli ediyor onları" dedikten sonra alnımdan öpmesi bide üstüne üstlük burnumdan öpmesi beni şaşırtmadı alp'ti bu herşeyi beklerdim ondan.

"Güzelim beni tanıştırmayacak mısın?"
Yok bu bir güzel dayak istiyor en son 17 yaşındayken dayak yemişti. Ne demişler kardeşini dövmeyen dizini döver...

"Tabiki bu dok-" dememe kalmadı arda lafımı böldü

"Boş versene zamanla tanır bizi. Hadi tim gidelim de iki sevgi pıtırcığı baş başa kalsın bölmeyelim aşklarını" demesiyle sustum bu kadarı fazlaydı

"Üsteğmen arda karşında üstün var laflarına dikkat et!" Sert ve otoriter sesle konuşmak zorunda bırakmıştı beni!

"Dikkat etmezsem nolur, tabi doğru. ben aşkımı ulu orta yerde gösteriş yapmıyorum. bende çağırayım sevgilimi o zaman, sonuçta gösteri var dimi"
ama bu kadarı da fazla yani!

"Üsteğmen, laflarınıza hala dikkat etmiyorsunuz, pişman olacağınız şeyler demeyin. Çok istiyorsan getir sevgilini yaşa ulu orta yerde aşkını bu kimseyi ilgilendirmez..." Dedikten sonra kaşları daha çok çatıldı. Biz bakışmaya devam ederken albayın postası geldi

"Çavuş mustafa Çoruh/ Muğla emredin komutanım"

"Rahat çavuş"

"Yüzbaşım sizi albay çağırıyor, Alp ile birlikte "

"Tamam mustafa gidebilirsin"

"Böyle şeyler yasak olduğu için çağırır tabiki, siyahkurt timi dinleme odasına gidiyoruz yürüyün" sinirlerimi iyice altüst etmişti bu kadarı fazlaydı.

"Yürü alp, gidelim"
Hızlı ve seri adımlarla albayın odasına doğru yol almıştım. Yeterince sinirlerim bozulmuştu

Karargahın içine girer girmez tüm gözler bize dönmüştü doğru tek kız benmişim gibi davranılıyordu. Ama çok başarılı Çavuş merve taş vardı.

Merdivenleri nasıl hızlı çıktım bilmiyorum, ama alp arkamda kurbanlık koyun gibi geliyordu. şuan sinirden oturup ağlaya bilirdim.

Albayın,kapısının önüne geldiğimde biraz kendime zaman tanıdım. Ve kapıyı çaldım, içeriden gir komutu gelince hemen girdik.

"Yüzbaşı Arel aktan/bursa emredin komutanım"

"Doktor Alp aktan/bursa emredin komutanım "

Kendini asker sanıyordu garibim..

Albayın çatık kasları yumuşadı hafif bir şekilde. Alp'e bakıp tebessüm etti.

"Alp ,aynı babana benziyorsun be oğlum. seni gördüğümde küçücüktün" alp fazla dayanamadı gözleri doldu. Çünkü babamızı bir tek ben hatırlıyor oluşum onun canını çok yakıyordu. Ona fotoğraflara bakmak yetmiyordu...
Elimi sırtına koydum destek olmak amacıyla.. hemen kendini topladı, çeki düzen verdi

OperAsYon''AyzaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin