3.Bölüm - Buse

3.7K 112 33
                                    

Bana olan delici bakışları ne soracağımı unutturuyordu resmen. İstemsizce saçımı kulağımın arkasına atarken gözleri elimi takip etti. 'Ben, bir anda bilemedim.'

'Aklına ne geliyorsa sorabilirsin.' Elini burnuna götürerek erkeksi bir tavırla burnunu çekti. Böyle de gözüme ayrı karizmatik geliyordu. 'Bana neden kız çocuğu diyorsun?'

'Yaşın çok büyük değil sonuçta.'

'Ama yaşı büyük olmayan bu kızla evlenmek istedin.'

'Olabilir.'

'Neden?'

'Ne neden?'

'Neden evlenmek istedin?'

'Bak, sana açık konuşacağım. Asla lafı dolandıran bir adam olmadım. Neyse o. Seni gördüğüm zaman güzelliğin hoşuma gitti evet ama sana vurulmadım. Dikkatimi çektin, üstüne bir de bu evlilik muhabbetleri çıkınca da benden başka biriyle evlenmeni istemedim.'

Tane tane yaptığı açıklama kalbimi kırmıştı ama bana dürüst olması çok önemliydi. Yalan üstüne kurulan bir evlilikten ne ona ne de bana fayda gelmezdi. Yaşının adamı olduğu olgun tavırlarından da belliydi.

'Bana dürüst olduğun için teşekkür ederim.'

'Rica ederim.' Gözlerini kısarak boğazını temizledi. 'Sen biraz kendinden bahsetsene.'

'Ne anlatayım?'

'Ne istersen.'

'Ben geçen sene liseyi bitirdim. İşte babam falan çalışmamı istemediler. Çanakkale'de de üniversiteyi kazanamadım. Şehir dışına da malum yollamadıkları için tekrar sınava girmek de istemedim.' Alayla sırıtmama engel olamadım. 'Evde işte günümü geçiyorum bazen Aysel'le falan çıkıyoruz.'

'Anladım.'

'Sen peki?' Gözlerimi kaldırarak ona baktım. 'Sen nasıl birisin?'

'Ben düz adamın tekiyimdir. Bazı noktalarım vardır, aşılmasından hiç hoşlanmam.' Sertleşen ses tonunu duyabiliyordum. 'Aşılmasına da izin vermem. Beni zamanla tanıdıkça anlarsın zaten.'

'Ne iş yapıyorsun peki?'

'Ne iş yaptığımı bilmiyor musun?'

'Şirketin olduğunu biliyorum, sadece.'

'Şirketim var doğru, otomobil üzerine. Ticaretle uğraşıyorum.'

Ellerimi kucağımda birleştirerek kafamı koltuğa yasladım. Bakışlarım yüzüne hizalıydı. 'Evlenince peki,' Suratımın yanmaya başladığını hissederken gözlerimi yere indirdim. Utanıyordum.

'Devam edebilirsin.' Elini çeneme attığını hissederken irkilerek dokunuşunu bekledim. Hafifçe çenemi yukarı kaldırarak bakışlarımızı çarpıştırdı. 'Nerede yaşayacağız?'

'Ben nerede olursam orada.'

'Nerede olacaksın peki?'

'Genellikle İstanbul' da olurum. Bazen farklı şehir seyahatlerim olabilir.'

'Anladım.'

'Başka bir şey yoksa seni eve bırakayım.'

Kafamı iki yana sallayarak önüme döndüm. Elini direksiyona atarken göz ucuyla arabayı çalıştırışını seyrettim. Aramızda biraz yaş farkı vardı ama benim için problem değildi. Karşımda yaşıtım olup beni anlamayacak birisi olmasındansa benden altı yedi yaş büyük biriyle olabilirdim. Ahves Han olgun ve dürüst bir adamdı. Onun gibi biriyle olmak isterdim, tabi aşk olsaydı aramızda içime sinerdi. Ona karşı bir şeyler hissettiğimi biliyordum ama onun bana karşı hissettiği şeyin beğeni olduğunu da biliyordum. 'Sana kız çocuğu demem, seni rahatsız mı ediyor?'

HURDAHAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin