*önceki bölüm*
Ofisinden ayrıldım ve sınıfa doğru ilerledim. o sırada zil çaldı ve benim ölüm fermanım geldi. Bunları düşünürken sınıfa geldim ve eşyalarımı aldım. Oturdum ve present mic'i beklemeye başladım. Kulaklarım şimdiden gitti. Tanrım sen bana yardım et lütfen.
...
Ders bitiminde ölümün en son noktasına kadar geldiğimi hissettim. Aizawa sensei nasıl dayanıyor bilmiyorum. Sonuçta onunla yaşıyormuş ( ":)" ) Daha çok dersimiz vardı ve sınıftaki herkes bu derslere katlanamazdı. Sınıfta gürültü yoktu çünkü herkes beyinleriyle olan ilişkisini kesmişti.
Son derse geldiğimizde kesinlikle ölmüştük. Zar zor dayandık ve sonunda okul bitmişti. Herkes odalarına çekildi ve dinlenmeye başladı. Ama benim yine Aizawa sensei'nin yanına gitmem gerekiyordu.
Bantları ve sargıları çıkardıktan sonra üstüme uzun kollu bir sey giyerek yürümeye başladım. Acayip yorgundum ve dinlenmek yerine bunlarla uğraşıyordum. Aslında iyi hissettiriyordu. Ama üşeniyorum. Onun yerine uyusaydım daha iyi olurdu.
Aizawa'nın yanına gittiğimde yerde tırtıl gibi uyuduğunu gördüm. Bazen bu adamın evi var mı diye düşünüyorum. Cidden yani adam hep burda uyuyor yeter. Ama iyi adam valla. Her neyse. Yanına gittim ve uyandırmak için sessizce eğildim.
Aizawa: Hoşgeldin Bakugou
Bakugou: AAAGH
Aizawa: İyi misin evlat?
Bakugou: KORKTUM HOCAM YAPMAYIN YANİ
Aizawa: Tamam tamam bağırma yinede.
Bakugou: Tamam.(\trip atma oc yerim seni/)
Aizawa: Bandajlarını çıkardığına göre şu yaralarına bakalım.
Uzun kollumun kollarını sıyırmaya başladım. Acayip korkuyordum. Aslında biliyordu ama yine de üzüntüden gidicekmişim gibi oluyordum.
Aizawa: Biraz daha iyileşmiş. Sana vereceğim kremi gün içinde sür. İşe yarayacağına eminim.
Bakugou: Sensei beni neden bu kadar önemsiyorsunuz?
Aizawa: Boşversene be çocuk nedenlerim var işte.
Bakugou: Ne nedeni? Hem bu konularda çok bilgili duruyorsunuz. Eskiden ne oldu size? İyi misiniz?
Aizawa: İyiyim iyiyim. Hadi çok soru soruyorsun yeter.
Bakugou: Tamam be.
Bi anda alarm çalmaya başladı. Villainler saldırmıştı. Yoksa İzuku'da mı orda olucaktı? Onu görmek beni çok zorlar. Veya diğerleri. Onlar da her şeyi söyleyebilir. En iyisi görünmemek daha iyi.
Aizawa: Çocuk sen burda dur! Biz hallederiz. Senin görünmeden bir yere gizlenmen lazım! Çabuk!
Bakugou: Tamamdır!
Tahminimce sadece az güçsüz nomu'lar vardı. Nasıl girdiklerini bilmiyorum ama becermişlerdi. Aslında haruki-yani izuku- sayesinde girmiş olabilirler. Her bi andan bir şey yapabilir. Neyse ki çok bir hasar olmadan bitti. Aizawa sensei ofisine gelirken yorgun ve bitkin bir halde geliyordu.
Bakugou: Hızlıydı.
Aizawa: Güçsüz nomu'lar geldi. O yüzden hızlı sürdü.
Bakugou: Neyse siz uyuyun hocam. Ben biraz burda dinlenip giderim.
Aizawa: Tamamdır problem çocuk. Kendine iyi bak.
Bakugou: Sizde.
Eskiden ne yaşadığını çok merak ediyorum. O yüzden uykuya daldığında gizlisinden bi kollarına bakıcam. Bence o kadar kızmaz. Hatta ruhu bile duymaz. Hem ne olur ki en fazla ne yapmaya çalışıyorsun falan der sonra beni odama gönderir o kadar yani. Hem bu havada bu kadar çok nasıl giyebiliyor ki? Yani şimdi benim uzun kollu giymemin sebebi var da sıcağı seviyorsa zaten dışarısı 20 derece. Güneşe çıksa tüm sıcak ihtiyacını karşılar. Aslında şu an ben eriyorum ama konu o değil.