\mutluluk?/

70 8 21
                                    

*önceki bölüm*

Belki de en güzel geçen rüyalarımdan birisiydi. İlk defa böyle bir şey oldu ve devam etmesini de istiyorum. Sonunda düzgün bir şekilde konuşabilmiştik ve mırıldanarak bile olsa bana çok güzel şeyler demişti. Belki de.. neyse. Bu bende güzel bir anı olarak kalbimin en güzel yerinde kalıcak.

...

Uyandığımda okulun başlamasına 1 saat vardı. Çok acele etmeden hazırlanıp çıkacaktım. Zaten yurtta olduğumuz için çoğumuz geç kalkabiliyorduk. Havalar sıcakladığı için t-shirt giymemiz lazımdı ama benim kolumdaki yaralar buna müsaade etmiyordu. Üzerlerine kamuflaj bandı ve üzerine fondöten sürdükten sonra kısa kollu giydim.

Yavaş yavaş ortak alana gittim ve çoğu kişinin masada yemek yediğini gördüm. Aslında hâlâ açıkmamıştım. Ama biraz yemekten ne zarar gelicekti ki?

Kaminari: Ne(hey) kacchan! Bugün kısa kollu giymişsin bakıyorum da. Bu gün günlerden bayram olmalı!

Bakugou: BEN SANA O İSİMLE SESLENMEMEN GEREKTİĞİNİ DAHA NE KADAR SÖYLİYECEĞİM!

Kirishima: Hey bakubro biraz sakin ol be. Ne yaptı ki çocuk sana.

Bakugou: Bi çaksam duvara sümsük gibi yapışcak bir çocuk istemediğim bir isimle bana seslenince delleniyorum ne diyebilirim yani.

Kaminari: Ayıp oluyor ama :'(

Bakugou: Umrumda mı bu peki?

Aslında bu ismi bilmelerinin sebebi bir hata yapıp İzuku'yla olan eski anılarımı izlerken bunları yanımdan kovmamamdı. Bu salaklar da dalga geçmek için sürekli kullanıyor

Mutfaktan birinin salamlı ekmeğini (ç)alarak okula doğru yürüdüm. Yaptığım bu işten suçlu hissediyor muyum? Hayır hissetmiyorum.

O sırada sınıfta kimse yoktu. O yüzden bende aizawa sensei'nin yanına gidicektim.

O sırada çok gerekli olan İzu- Haruki çıktı karşıma. Onu gördüm ya cok yumuş yumuş oldum. Öyle böyle değil yani. Dertlerim uçtu gitti kül oldu. (\dalga geçiyor burda yani anlamadıysanız/) Benle konuşmaya çalışıyordu ama istemiyordum

Haruki: Bakugou? Nereye gidiyorsun.

Bakugou: Ebenin bir yerine İzukucum. Gelicek misin? Çok güzel bir yerdir orası.

Haruki: Sen benim ebeme ne hakla küfür edersin haysiyetsiz insan. Gidiyorum ben.

Bakugou: Görüşürüz paşam.

Haruki: Tch

Biraz yürüdükten sonra aizawa sensei'nin ofisine varmıştım. Uyumuyordu. Onun yerine bir şeylerle uğraşıyordu. Bence konuşmak için tam zamanı.

Bakugou: Aizawa sensei?

Aizawa: Efendim

Bakugou: Konuşabilir miyiz?

Aizawa: Tabiki de. Ne hakkında?

Bakugou: Yani aklımda bir konu yok. Siz ne sorarsaniz ona cevap veririm.

Aizawa: Artık kollarından korkmuyorsun galiba?

Bakugou: Hayır. Hatta deli gibi korkuyorum görülür diye. Ama onları gizledim.

Aizawa: Kolunu gösterir misin peki?

Bakugou: Uhm peki..
*Kollarını gösterir*

Aizawa: İyi becermişsin. Yakından bile zor anlaşılıyor. Bantları çıkardığın zaman yanıma gel. Ne durumdalar görelim.

Bakugou: Tamamdır

Aizawa: Bu aralar aklında kendine zarar verme gibi düşüncelerin var mı?

Bakugou: Yok.

Aizawa: İyi. İyileştirici yaşlı nineye gitmek ister misin? (\İsmini biliyorum da çok üşendim onu yazmaya 😬 hem bu daha iyi/)

Bakugou: Hayır istemiyorum. Sizden başka gören olmasın.

Aizawa: Peki.. Yemek yiyor musun?

Bakugou: Elimden gelenin en fazlasıyla hemde.

Aizawa: İyi.
(\trip atma yoksa götünü yerim/)

Bakugou: Sensei niye beni bu kadar çok umursuyorsunuz?

Aizawa: Yani.. eskid- yani öğrencimin kendine zarar vermesini istemiyorum sadece. Öğrencilerimden birisinin bile ölmesine dayanamam.

Bakugou: Teşekkürler sensei.

Aizawa: Lütfen kendine iyi bak çocuk. Sert gözükebilirim ama sizi önemsiyorum.

Bakugou: Farkındayım. Lütfen sizde kendinize iyi bakın sensei..

Aizawa: Tamam tamam artık sınıfına git sen. İlk dersiniz ingilizce ve iyi şanslar.

Bakugou: ...

Aizawa: Hadi hadi

Bakugou: Sensei lütfen beni hatırlayın. Beynim o gürültüde patlar o yüzden sağ çıkmam.

Aizawa: Ben sürekli onunla kalıyorum yani alıştım sende alışırsın.

Bakugou: Onunla kalıyorsun?? *🤨*

Aizawa: Yaw git be çocuk git. Amma soru sordun he.

Bakugou: Tamam be gidiyorum.

Ofisinden ayrıldım ve sınıfa doğru ilerledim. o sırada zil çaldı ve benim ölüm fermanım geldi. Bunları düşünürken sınıfa geldim ve eşyalarımı aldım. Oturdum ve present mic'i beklemeye başladım. Kulaklarım şimdiden gitti. Tanrım sen bana yardım et lütfen.

...

Bu bölümü biraz eğlenceli- yazmaya çalıştım yeter sürekli hüzün biraz da benim berbat esprilerimi görün
Bu arada baya usengecim yani- bölümler ne zaman kafama eserse o zaman yaziyorum kusura bakmayın 😭😶
Yorum ve yıldız atarsanız çok- sevinirim sonraki bölümlerde görüşürüzz

~halüsinasyon~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin